36

515 19 3
                                    

Bebek ve anneler, adlı kitabımı okuyordum. Bu dönemden sonra artık staja başlamam gerek okuduğum meslek diğer mesleklere oranla zayıf ve hedef olarak düşük olduğunu biliyorum ama benim için bir bebeğin doğdu andaki o muhtaç olma hissini görmek dünyadaki bir çok şeyden daha güzeldir. Annenin kucağına aldığı bebeğine bakışını görmek ve ona yardım etmek benim için çok güzel bir duygu. Bu hayatta en çok istediğim şey çocuk sahibi olmak, bir bebeğim olmasını ve onu en iyi şekilde yetiştirmeyi çok istiyorum. Benim bu hayatta kimsem yok, tamam sevdiğim adam, abilerim olabilir ama yaşamak için önemli bir sebebim bana muhtaç olan birisi yok. Anne karınında olan bir bebeğin annenin vicuduna neler yapabildiğini bilmek nasıl büyüdüğünü ve neler yaprsak gelişeceğini bilmek ve en önemlisi bir annenin bebeğine nasıl bakması gerektiğini bilmek çok güzel dimi?

Bebeğin doyduğunu anlayabilmenin en iyi yolu, düzenli kilo artışının gözlenmesidir. 2-3 saat uyku uyuyan, düzenli kaka yapan çocuk doymuş demektir. Emzirme sırasında emme ve yutma işlemlerinde, bebeğin hal ve hareketleri de doyduğuna dair ipuçları verebilir. Bebekler dümdüz yatırdıklarında sütün fazlasını gaz ile birlikte çıkartabilir, bazen fazla miktarlarda da kusabilirler. Bebek düzenli kilo aldığı sürece, bu durum bir sorun teşkil etmez. Kusmaması için bebek 30-40 derece eğimle yatırılmalıdır. Bu uygulama, yer çekiminin etkisi ile sütün midede kalması için yapılır.

Devam ediceğim esnada yanıma bir koruma gelip bana telefonu uzattı garip bakışlar atarken telefonu elinden alıp kulağıma tuttup.

"Alo!" Dediğim anda Ulaş'ın sert sesi bütün bedenimi ele geçirip titreşimle haraket ettiler.

"Aslin, o telefon hangi siktiğimin yerinde!" Kaşlarımı çatıp çantadan telefonuma baktım 10 aramayı görünce dudağımı ısırdım ve telefonu sessizden çıkardım.

"Derste telefonu sessize almıştım dikkatim dağılmasın diye üzgünüm, sen niye aramıştın?" Dediğimi duymazdan gelerek kendi sorusunu sordu.

"Nerdesin sen ayrıca arada sırada bak telefonuna." Gözlerimi devirip cevapladım.

"Şimdi dersten çıktım ve kantinde oturup bebek gelişim kitabını okuyorum sen?"

"Holdingdeyim birazdan eve geçicem, biliyorsun bu gün hastaneye uğradım... annemler bizi çağırıyor akşam yemeğine." Gözlerimi kapatıp tekrar açtım, annem derken sesi titremişti ve bu beni çok üzdü neden çünkü sevdiğim adam bana anne diyemiyor korkuyor.

"Tamam hayatım sorun yok bende bir saate gelirim."

"Tamam güzelim." Diyip telefonu kapatınca gözlerimi devirip kitaplarımı aldım telefonu korumaya uzatıp okulun içine girdim,dersim olan sınıfa girdiğimde hemen bir yere oturup profesörü beklemeye başladım. Gidelim bakalım Arslan'lar malikanesine.

Evin önüne geldiğimizde arabadan inip kapıya doğru ilerlemeye başladım. Zili çalıp beklemeye başladığım esnada telefonumla oynuyordum. Kapı Sinem tarafından açıldığında hiç bir tepki vermeden içeri girdim oda bir şey söylemeden kapıyı kapattı ve mutfağa gitti, holden salano dönüp Ukay abimin yanına oturdum hemen beni göğüsüne çekip saçlarımı okşamaya başladı gözlerimi huzurla kapatıp beline sarıldım, uykum gelmişti. Çok geçmeden odaya birisi girdi ve koltuğa oturdu. "Abi seninle konuşmam gereken bir konu var." Uraz abimin sesini duyunca kaşlarımı çattım okulda değilmiydi bu? "Dinliyorum seni Uraz."

Uraz abim derin bir nefes alıp konuşmaya devam etti."Abi benim bir süreliğine Mersin'e gitmem gerek." Anında kaşlarım çatılırken Ukay abim konuşmaya başladı." Ne işin var Mersin'de?" Uraz tekrar konuşmaya başladığında yattığım yerden hızla doğruldum. "Abi biliyorsun ki babamın orda bıraktığı emanet var içim hiç rahat değil bence onu bir almaya gidelim, sizin işleriniz olduğu için ben almaya gitmek istedim." Uraz sözlerini bitirince Ukay abim konuşmaya başlamadan ben başladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 05, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BAĞIMLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin