DÜZENLENDİ
*Media Elfida*
'Herkes kendi kaderini yazar' Derdi annem, öyle olmuyormuş. Kader dediğimiz şey biz ne yaparsak yapalım hep kendi bildiğini okuyor, mesela ben bu günü hiç böyle hayal etmemiştim. Üstümdeki gelinlikten iğrenmeyecek, ona hayranlıkla bakacaktım, yüzümdeki makyaj tuvali andırmak yerine zerafetini anlatacaktı herkese, saçlarımdan gül kokusu yayılacaktı, ölüm değil.
Hayır. Benim kaderim bu olamaz, bir berdele kurban gidemem bunu kabul edemem! Göz yaşımı elimin tersiyle ittim, daha nikah kıyılmamıştı ve ben odada tek başımaydım. Hayatımın özgür olarak geçirdiğim son dakikalarındaydım, ani bir kararla ayağımdaki topukluları çıkartıp odanın ortasına fırlattım, yatağımdaki çarşafı hışımla kendime çektikten sonra dolaba koşup bütün çarşafları teker teker aşağıya indirdim.
Abimin günahına boyun eğmeyecektim, o sevdiğini alırken ben bütün ömrümü benden yaşça büyük hatta babamla yaşıt diyebileceğim bir adama eş olarak geçiremem. Çarşafları kör düğüm yaptıktan sonra odadaki terasa çıkıp etrafı kolaçan ettim, kimse yoktu! Çarşafları terasın korkuluklarına bağladıktan sonra derin bir nefes alıp kendimi aşağıya sarkıttım.
Çarşaflar ellerimin arasından kayıp düşerken sırtım sertçe yere çarptı. Omuriliğimde hissettiğim acıyla gözlerimi sıkı sıkı yumdum ancak şu an acı çekmem için hiçte iyi bir fırsat değildi, yerden destek alarak kalktım ve evin arka tarafındaki çitlerin üzerine koştum.
Evde herkes çok mutluydu çünkü abim sevdiği kızla evleniyordu, bense onların mutlulukları uğruna harcanmıştım. Abimin evlendiği kızın kuzeniyle evlenecektim yani Haşim'le! Haşim 42 yaşında 2 çocuk babası bir adamdı eşi ölmüştü ve bir daha da evlenmemişti, sırf Güz'ün abisi yok diye beni bu adamın eşi olmaya zorluyorlardı.
Ailemden söz etmek istesemde sizlere ne diyeceğimi pek bilmiyorum. Ayyaş bir babam olduğunu mu? Annemle benim tarlalarda çalışarak evi döndürdüğümüzü mü? Abimin aylak aylak dolanıp kimi zaman babamla birlikte kafaları çektiklerini mi? Hangisini söyleyeyim ki? Bizde aile diye bir şey yoktu, benim ailem sadece annemden ibarettir.
Bu evliliğe bile onun için razı gelmiştim ama yapamazdım, o da biliyordu mutsuz olduğumu bu yüzden beni suçlamayacağına adım gibi emindim. Bahçedeki çitlerden gelinlikle zor da olsa atlamıştım ancak omuriliğindeki acı hala tazeliğini koruyordu! Mardin sokaklarında ordan oraya koşturuyordum, gelinliğim pislenmişti hatta dibi çitlere takıldığı için yırtılmıştı, duvağım saçlarımdan kayıp en dibe düşmüştü fakat hala kafamdaydı.
Sokağın başında bir silah sesi duyunca olduğum yere çivilendim. Sanki dakikalardır nefes nefese koşmuyormuşum gibi aniden donup kaldım, ciğerlerim acımaya başlamıştı artık! "Elfida!" Adım mahallede yankılanınca gözlerimi sıkı sıkı kapatıp korkuyla omuzumun üzerinden arkama döndüm.
"Abi!" Dudaklarımdan dökülen kelime duyulmayacak kadar sessiz, kulak patlatacak kadar gürültülüydü. Abim elindeki silahla üzerime doğru hızla koşup son adımında elini kaldırdı ve yanağıma tokatını bıraktı, acıyla yere savrulmuştum fakat daha düşmeden abim kollarımdan tutup beni sürüklemeye başlamıştı.
Kollarının arasında çırpınırken bir yandan da bağırıyordum. "Abi yapma! Abi bırak yalvarırım!" Abim beni gerçekten de sürüklüyordu, en sonunda yaşayacağım hayat aklıma geldi ve abimi hışımla itip kollarının arasından kurtuldum. "Bırak diyorum sana!" Abimde bende sessizce birbirimize bakıyorduk, ikimizde nefes nefeseydik. "Anlasana be adam! İstemiyorum ben evlenmek falan!" Abim elinin tersiyle ağzını sildi, hala nefes nefeseydik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİ SEN SEV
Ficción GeneralHiç ummazdım canımı kurtarayım derken buzla kaplı iki kalbin ortasına yangın gibi düşeceğimi, sevmeyi bilmeyen iki insana sevmeyi öğreteceğimi. Hep duydum isimlerini fakat hiç göremedim mübarek yüzlerini, şimdiyse ikisinin de canından çok sevdiği bi...