BSS-9

1.7K 68 6
                                    

DÜZENLENDİ

Akşam olduğunda evde hummalı bir hazırlık başlamıştı eve gelince Dilana müjdeyi verip kendimi banyoya atmıştım, su beni kendime getirmişti. Son günlerde çok stresliydim ve bu beni çok görüyordu! İsteme için hazırlanmaya başlayınca dolaptan siyah kılıf içindeki özel getirttirilen elbiselerden birini seçip aldım.

Zümrüt yeşili kapalı elbisenin omuzlarında ve belinde gold renkli simlerden oluşan küçük dantel detayları vardı, hatta omuzlarındaki o dantel detayından aşağıya uzun bir tül geçiyordu. Uzun kollu olan elbise arkasındaki tülle yarasa kol gibi gözüküyordu, saçlarımı ördükten sonra örgünün iç kısmına küçük altın renkli tokalar taktım.

Sürmemi çekip allığımı sürdükten sonra burnuma hızmamı takıp saçımın ön kısmından ince saç telleri çıkarttım. Parfümümü sıktıktan sonra içini gösteren tül şalı kafamın gerisine atıp sağ tarafını belli olmayan küçük bir iğneyle sol omzuma atıp sabitledim.

Çok güzel gözüküyordum, banyodan çıkınca Miral kafasını refleksle kısa süreliğine çevirdi fakat gözlerimiz kenetlenince öyle kalakaldık. Uzun uzun baktı gözlerime, yine sabahki gibi kol düğmelerini ilikliyordu fakat birden elleri kayıp yere düştü sanki görünmez bir kelepçe gözlerimizi kenetlemişti.

Bedenini ağır ağır bana doğru çevirirken adımları da bana karşı yön aldı, oldukça yavaş hareket ediyordu bu da ellerimin titremesine, bedenimin uyulmasına sebep oluyordu. Gözleri açık tondaydı zaten sadece kızdığında koyulaşıyordu, yüzündeki ifade ise hala gizemini koruyordu.

Ellerini dirseklerimin biraz yukarısında hissedince kendime gelip yutkunarak kafamı eğdim, bu hareketimle sol kolumdaki elini boynuma doğru çıkardı ve kulağımın etrafından saçlarıma daldırdı. "Bana bak," Sesi dün gece ki kadar naifti, sadece böyle anlarda bu kadar naif olabiliyordu.

"Kaldır kafanı." Ağır ağır gözlerimi yine gözlerine çevirdim. "Bu kadar yakınımdayken, nasıl bu kadar uzağımda olabiliyorsun?" Bilmece gibi konuşsa da bu cümlede yatan anlamları ikimizde çok iyi biliyorduk. Her gece yanıma öyleliğine uzanıp uyumak Miral'ı çok yoruyordu, bir şeyler bana dokunmasına engel oluyordu sanki.

"Beni kendinden uzak tutan sensin Miral." Bu cümlemle Miral eğilip dudaklarıma hiçte dünkü kadar masum olmayan bir öpücük kondurdu. Geri çekildiğinde gözlerini hemen açmadı hatta öpücüğü kesse de kafasını geri çekmedi bir süre boynumdaki o kokuyu içine çekti. "Neden bunu yapıyorsun Miral?" Titreyen sesimle sormuştum.

"Beni istiyor musun, istemiyor musun anlayamıyorum!" Sesim daha çok titremişti, çünkü bu iş artık gerçekten sinirimi bozmaya başlamıştı. "Seni ne kadar istediğimi bilemezsin." O da benim gibi fısıldıyordu, içerisi zaten o kadar sessizdi ki konuşmasakta düşüncelerimizi duyabiliyorduk. "Neden uzaksın o zaman?" Anlamıyordum doğrusu, tamam bekli birliktelik konusunda bazı gerginliklerim olabilir ama bu işin geciktiği her gün hakkımızda biraz daha konuşuluyordu.

 "Neden uzaksın o zaman?" Anlamıyordum doğrusu, tamam bekli birliktelik konusunda bazı gerginliklerim olabilir ama bu işin geciktiği her gün hakkımızda biraz daha konuşuluyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BENİ SEN SEV   Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin