Rüzgar saçlarımda hızla dolaşırken okulun yanında ki park alanına motorumla giriş yaptım. Kask takmadığım için saçlarım birbirine girmişti. Elimle düzeltmeye çalışarak sınıfıma doğru ilerledim. Bu arada Carla her zamanki gibi yanıma geliverdi.
O bir insandı ve benim ne tür bir canavar olduğumu bilmiyor fakat ne kadar uzaklaştırsam da kızda keçi inadı var. Yok beni tek başına görüyormuş sürekli de arkadaşım olmak istiyormuş. Okulda yanıma yaklaşabilen tek canlı o. Diğerleri soğuk duruşumdan olsa gerek benden korkuyorlardı. Ama bu kız o kadar hayat dolu ve canlı ki benim ne kadar korkunç biri olduğumu pembe gözlükleri ardından göremiyor sanki.
Okuldaki yeni dedikoduları hiç nefes almadan bana anlatırken sınıfa gelmiştik. "A bu arada okula yeni birisi gelmiş. Ben daha görmedim ama kızlara bıraktığı etkiye bakılacak olursa bu yıl çok güzel şeyler yaşanıcak." En arkadaki sıraya otururken ilgimi çekmeyen muhabbette ona katılmadığımı anlayıp kolumu çimdikledi.
"Hadi ama hiç mi merak etmiyorsun. Seçimlerinin farklı olduğunu düşünmeye başlıyacağım yakında." çantasını masaya koyup bana suratını astı. Sarı saçlı ve daima renkli cıvıl cıvıl olan kıyafetleriyle ondan gözlerimi alıp kapıya baktım.
"Sadece okul dedikoduları ilgimi çekmiyor biliyorsun." Bana trip atarak kollarını bağladığında derin bir nefes çektim içime. Son üç yıldır bu okuldaydım ve artık alışmıştım. Normal hissettiyordu insanlar arasında olmak. Ve en önemlisi geçmişi ve benim ne olduğumu bir kaç saatliğine de olsa unutturmayı başarabiliyordu. Bunu en çok da farkında olmasa da Cara yapabiliyordu. Ona anlatabilseydim ne kadar minnet duyduğumu ve teşekkür ettiğimi de söylerdim. O olmasaydı her şey daha zor olurdu.
"Pekala anlat hadi şu çocuğu hocanın gelmesine daha var nasıl olsa." heyecanla bana dönüp derin bir nefes aldı.
"Bak dediğim gibi kızlardan duyduğum kadarıyla Dünyanın diğer ucundan buraya gelmiş ve tek başınaymış. Kesinlikle kaslı yapılı bir vücuda sahipmiş ve gözleri bakanı ele geçiriyormuş. Tanrım umarım burnu havada olan erkeklerden değildir de amigo takımında olmayan kızlara da bakar. Yani biliyorsun tüm yakışıklı erkeklerin amigo takımına ayrı bir ilgisi var." Anlattıkları hocanın gelmesiyle yarıda kaldı ve bende daha çok dinlemek zorunda kalmadım.
Hoca yerine geçip konuşmaya başladıktan bir süre sonra tekrar konuşmaya başlayan Carlaya gözlerimi devirerek baktım. Bu seferde okulun yarı yıl tatili için düzenlenecek partiyi anlatmaya başladı. Sanırım mavi elbiseden sonra onu dinlemeyi bıraktım. Yine onu dinlemediğim için lafı daha fazla uzatmasın diye okul çıkışında evime davet ettim. Eğer beni onun hazırlamasına izin verirsem belki birazcık sessizlik sağlayabilirdim. Ne hayal ama.
Okul çıkışı Carla'dan önce evime gelip bodrum katındaki kan depomdan ihtiyacımı karşıladım. Hiçbir şey sıcak kan ile değişemez ama bu kan torbaları da gayet işimi görüyorlar. Tıptaki bu gelişimler en çok bize yaradı sanırım.
Carla geldikten sonra derin bir nefes alıp onun ellerine teslim oldum. Sırtımdaki yaraları görmesini önemsemediğim tek kişi o. Ya da hayatıma girmesine izin verdiğim tek kişi Carla. Bunu o da biliyor ve gurur duyduğuna eminim. Bunun için bir köpek dişimi ortaya koyabilirim bile.
Her şey hazır olduğunda aynanın karşısında kendime baktım.Öncelikle elbisenin kırmızı olması beni gülümsetti. Sanki benim için vardı bu elbise birbirimize o kadar yakıştık ki. Elbisenin açık kaldığı yerlerden yara izlerimin belli olması elbiseye farklı bir hava katmıştı. Bazı yerleri de Carla kapatmıştı. Hazırdık. Parti okulun kapalı basketbol sahasında olacaktı. Gerçi neden tatile giriyoruz diye parti yapıyoruz anlamış değilim ama.benim motorumla gitmek istemeyen Carla yüzünden okula yürüyerek gidecektik ve bu topuklu ayakkabılırla. Bu kız ya gerçekten deli ya da gerçekten motora binmekten korkuyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Vampirin İntikamı
FantasyÖlüm sadece başlangıç oldu onlar için. Ölümü yaşamak ise sonları oldu. Bu yolculukta yalnızsınız. Kimse sizinle birlikte gelemez. En karanlık anlarda ise umut yok. Bir vampir intikam alevinde yanıyor. Aslında bu hikayede ki herkesin bir intikam a...