11) 2007 - Ankara (BÖLÜM IV) Her yaşam farklı noktalanır...

56.9K 434 0
                                    

Her yaşam farklı noktalanır...

Okula iki kişi girdiler. İlk ders başlayalı yirmi beş dakika olmuştu. Sınıf kapısının önüne geldiler. Girip girmeme konusunda hayli tereddüt ettiler. En sonunda öğretmenden özür dileyerek derse katılmaya hemfikir olarak karar verdiler. Furkan kapıyı tıklatıp içeri girdi. Upuzun siyah saçları görünce Semra Öğretmenin dersi olduğunu anladı ve yavaşça konuşmaya başladı.


"Öğretmenim, arkadaşımız uzun süre sonra ilk defa derse geliyor. Sabah da sargılarının değişmesi gerekiyordu. Ben yardım ettim. O yüzden geç kaldık. Özür dileriz."


Furkan öğretmene bunları anlatırken Cem Furkan'a kaş göz işareti yapıyordu ancak Furkan onu göremiyordu. Semra öğretmen kaşlarını çatarak sert bir ses tonuyla konuşmaya başladı.


"Furkan, sadece sen mi yardım ettin sargılar değişirken?"


"E hocam Selma Teyze de vardı. İki kişi değiştirdik."


"Bugün, yani bu sabah." Semra Öğretmen gitgide sinirleniyordu.


"Evet, hocam."


"Selma Hanım işte değil miydi? Bildiğin gibi okulumuz gayet geç başlıyor."


"Hocam yanlışınız var. Selma Teyze ev hanımıdır."


Semra Öğretmen sınıfa döndü. Gözleriyle birini arıyor gibiydi. Gözleri Cem'in sırasına geldiğinde bir anda sabitlendi.


"Cem bu sabah Gökhan'ın sargılarını siz değiştirdiniz, annesi işteydi. Sadece ikiniz değiştirdiniz. Sen ve Gökhan. Daha sonra Gökhan müdür yardımcısına rapor vermeye gitti. Siz de on dakika gecikmeli dersime geldiniz. Doğru mu?"


Cem, Semra Öğretmen ne dediyse kafa salladı. Semra Öğretmen şimdi de Gökhan'ı köşeye sıkıştırmaya çalıştı.


"Gökhan annen çalışıyor mu ev hanımı mı?"


Gökhan uzun bir biçimde yutkundu.


"Öğretmenim çalışıyor ama ev hanımı.."


Gökhan'ın sözleri üzerine sınıfta kahkaha koptu. Semra Öğretmen üçünü de sınıftan atıp yok yazdı. İkinci derse kadar Cem, Gökhan'la Furkan'a İnternet Cafe'de bulabildiklerini anlattı. Ayrıntılı bir bilgi bulamamıştı. Fikret Tamer'in Türkiye'de gelmiş geçmiş en acımasız seri katillerden biri olduğu, kurbanlarının yüzük parmak tırnaklarının kesici bir aletle çekilmiş olarak bulunduğu vesaire vesaire, bulduğu her şey zaten hepsinin bildikleri şeylerdi.


Cem olan biteni anlattıktan sonra Gökhan'la Furkan'a kütüphanede ne yaptıklarını sordu. Gökhan, Furkan'a duyduğu şeylerin aralarında sır olarak kalması gerektiğini söylediği için Furkan kimseye yakalanmadan sadece o tarihteki gazeteleri aradıklarını dile getirdi.


Tüm bunlar profesyonel dedektif edasında konuşulurken zil çalmıştı. Üçü de aheste aheste sınıfın yolunu tuttular.



**********************************************



İki gün bir türlü geçmedi Gökhan için... Aslında Gökhan okula da başlamıştı, bu sürenin hemen geçmesi gerekiyordu Gökhan gündelik meşguliyetlerine kavuşmuşken ama yine de Gökhan için bu süre yıllara bedeldi. İçinde dışarı yansıtmadığı merak duygusuyla Aslı Hanımla gerçekleşecek olan buluşmasını bekliyordu.


Gökhan'ın evdeki haline Selma Hanım çok şaşırmıştı. Çünkü çocuk eve gelip gidiyordu ve birlikte vakit geçirmelerine rağmen tek bir soru sormuyordu. Selma Hanım oğlunun bir şeyler daha öğrenmesinden tedirgin oluyordu. Sakin kafayla uzun bir süre düşündükten sonra Gökhan'ın bütün bu bilgileri olaydan sonra internetten araştırmış olabileceği kanısına vardı. Fikret Tamer'in azılı bir katil olduğu elbette ki internet sayfalarında rastlanılabilecek bir bilgiydi. Zaten başka kimle konuşup öğrenebilirdi ki gerçekleri. Hem Gökhan vurulmadan önce Fikret Tamer adını Selma Hanımın yanında bir kez bile ağzına almamıştı, öncesinde Fikret Tamer'i biliyor olması çok küçük bir ihtimaldi. Selma Hanım kafasındaki şüpheleri uzun bir tedirginlik dönemi sonrası yok etti. Şüpheleri kafasından silmiş olsa dahi stres içinde olan bedeni rahatlamasına mani oluyordu.

İntikam GünleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin