2.Bölüm

455 19 2
                                    

Bugün bir kez daha kendimi suçlu hissettim. Bir kez daha kendimden nefret ettim. Bir kez daha ne kadar acınası bir insan olduğumu fark ettim. Böyle hissetmekte haklıydım çünkü ben elimdekileri koruyamayan bir pisliğin tekiydim! Ve hepsi de benim suçumdu, ben daha kendimi bile koruyamazken Baekhyun’u nasıl koruyabilirdim ki? Belki de bunların hepsi bir hataydı, birbirimizi sevmemiz… Belki de ben ona uygun bir insan değildim elbette ben bir Chanyeol bir Kris veya bir Kai değildim ben sıradan ve ezik Luhandım! Sevgilisini mutlu etmek için her şeyi yapan onu korumak için dayak yiyen ama onu tüm kalbiyle seven bir Luhandım… Ben bunları bile bile Baekhyun’u sevmeye başladım ama bunlar beni bir an bile yıldırmadı hatta bana güç verdi ve ben Baekhyun’un bir anlık gülümsemesine hiçbir şeyi değişmem! Onu koruyamasam da, verdiğim sözü tutamasam da sevmekten bir an bile vaz geçmedim ve geçmeyeceğim. Benim için Baekhyun’dan vaz geçerek yaşamak demek, soluk almadan yaşamak demek… Henüz hiçbir şey bitmedi! Bizim için her şey yeni başlıyor. Benim adım Xui Luhan sana söz veriyorum canım pahasına da olsa seni oradan kurtaracağım! Sadece birazcık, birazcık dayan Meleğim…

-------------------------

Kai 12.kez içime boşaldıktan sonra üzerimden kalkıp yorgunluktan kendini yatağa attı. Nefes nefeseydik, o zevkten ben ağlamaktan. Kai biraz dinlendikten sonra beni düşüncelerimle yalnız bırakıp banyoya girdi. Aklımda Kyungsoo hyung’un söyledikleri yankılanıyordu *buraya bir kez girersin ve bir daha çıkamazsın ölmediğin takdirde* Ölmek? Buradan çıkmanın tek yoluysa ben hazırım. Ama ben zaten ölüyüm! Bu yaşadığım da hayat mı? Eminim ölmek daha iyidir… Kai yarım saat sonra banyodan çıktı bana bakıp sırıtıyordu yaklaşıp bir şeyler söylemeye başladı

‘’İyi işti Baekie… Her seferinde daha zevkli oluyor! Yarın tekrar seni burada görmek istiyorum…’’

Göz kıpıp saçlarını kuruladığı havluyu bana doğru attı.

‘’Şimdi kalk ve duş al.’’

Daha fazla bunlara tahammül edemeyeceğimi anlayıp yerimden kalkmaya çalıştım ama o acı… Ölüyormuşum gibi hissediyordum. Yerimden kalkacak takati kendimde bulamıyordum, derin bir nefes alıp yavaşça ayağa kalktım banyoya girip duş almaya başladım. Beynimde kelimeler tekrar ediyordu, Ölmek… Ölmek...Ölmek…Hadi yapalım!

~Kyungsoo~

Baek gittikten sonra kendimi yatağa bırakıp derin düşüncelere daldım. Keşke bir yolu olsa da Baek buradan kaçabilse… Onun burada olmaması gerekirdi… Eğer işler düzgün gitseydi burada Baek yerine bir başkası olacaktı. O yapılanların hiçbirini hak etmiyor. Keşke elimden bir şey gelse… Ah Kai eskisi gibi olsaydı, bu kadar değişmeseydi belki bir şeyler yapabilirdim. Evet, belki biraz bencilce davranacağım ama bütün bunlar Suho’nun suçu! Belki Kai’ye o pis işleri için milyonlarını vermeseydi ben eski Kai’yle mutlu olacaktım ve bütün bunlar başımıza gelmeyecekti. Düşünceler içerisinde uykuya daldım, kalktığımda çoktan hava kararmıştı Baekhyun gideli 7 saat geçmişti. İşleri çoktan bitmiştir bir kontrole gitmeliyim diye içimden geçirdim. Odalarının kapısının önüne geldiğimde kapı yarım açıktı ve Kai içeride yoktu

‘’Baekhyun?’’

Ses gelmeyince içeri girdim. Etraf savaş alanı gibiydi. Yatağın o halini görünce kalbimde bir ağırlık hissettim, nefes almam güçleşiyordu daha fazla bu görüntüye tahammül edemedim. Bir zamanlar benden başkasına dokunmayacağına söz veren Kai şimdi gitmiş yerine başka bir Kai gelmişti. Artık onu tanıyamıyordum. Evet, kalbim yanıyordu ama ben ne yapabilirdim ki? Hiçbir şey…

’’Baekhyun!’’

Neden ses gelmiyor? Banyonun ışığının açık olduğunu fark ettim kapıyı tıklattım,

‘’Baek? Baekhyun? İçeride misin?’’

Sesin gelmemesinden dolayı endişelenmeye başlamıştım yavaşça kapıyı açtım…

‘’Aman Allah’ım Baek!!!’’

Hemen içeriye koştum yerler cam parçacıkları ve kan damlalarıyla doluydu küvet ise kan denizine dönmüştü

‘’Baek! Ne yaptın kendine? B-Bu nasıl olur?’’

Ağlamaya başladım. Titriyordum hemen nefes alıp almadığını kontrol ettim. Anlayamıyordum ya çok yavaş atıyordu ya da… Seri bir şekilde onu küvetten çıkardım ve doktor Lay’i çağırdım ama Lay durumunun ciddi olduğunu ve hastaneye gitmemiz gerektiğini söylediği zaman kabul etmekten başka bir şey yapamadım. Bizim bu hapishaneden çıkmamız yasaktı ama acil durumlarda bu kurallar çiğnenebilirdi. Kai bunun için beni cezalandıracaktı ama… Baekhyun’un başında durup ağlıyordum bizler gerçekten çok şansızdık. Baekhyun’un beyaz, solgun, kansız vücudu daha fazla ağlamama yetiyordu. Hastaneye varmıştık hemen doktor Baekhyun’u acile aldı kapıda telaşla doktorun iyi haberlerini bekliyordum. Tabii ki tek başımıza gelmemiştik. Yanımızda Chanyeol ve Kai’nin birkaç tane adamı vardı. Diğer doktor olan Kris ameliyathaneden çıkarak onun iyi olduğunu ve dinlenmesi gerektiğini söyledi. Baekhyun’u bir odaya aldılar Baek’in uyanmasını beklerken odada tur atıyordum. Kapı açıktı rahatça Kai’nin adamlarını görebiliyordum, zaten Chanyeol’u görmemek için kör olmak gerekirdi. Chanyeol’un yanındakiler birden gözden kayboldu, Kai çağırmıştır diye düşünmeden edemedim eminim o da en az bizim kadar şaşırmıştır, daha sonra birisi Chanyeol’u aradı kapıya yaklaştım arkası bana dönük bir şekilde telefonla konuşuyordu

‘’Evet Tao Hyung… Biz şimdi hastanedeyiz. Hayır bana bir şey olmadı… Imm Hyung bunu kimseye söyleme Baekhyun intihar etmeye kalkışmış ve ağır yaralanmış ama şimdi durumu iyi,’’

Telefonun diğer ucundan bağırma sesleri geliyordu biraz daha konuştuktan sonra kapattı. Chanyeol bana doğru döndüğünde odanın içinde tur atmaya devam ettim.

-----------------

‘’A-Alo…Alo Luhan?’’

‘’Ne oldu Tao? Sesin endişeli çıkıyor,’’

‘’Lu-Luhan..Baek..Baekhyun şimdi hastanede az önce Chanyeol’la konuştum o söyledi.’’

‘’Baekie’m neden hastanede? Yoksa ana bir şey mi oldu? O şerefsiz ona bir şey mi yaptı?!’’

Luhan istemeden bağırıyordu,

‘’Sakin ol Lu..Kimse ona bir şey yapmamış o.. İntihar etmeye kalkmış ama şimdi iyi…’’

Tao Luhan’ı rahatlatmak istermişçesine söylüyordu,

‘’Ne? O şimdi hangi hastanede?’’

Telaşla sordu Luhan ‘’Hayır olmaz oraya gidemezsin eğer gider ve yakalanırsan bütün planlarımız suya düşer,’’

‘’Öyle bir şey olmayacak!’’

‘’Lu beni dinle...Bu çok tehlikeli yakalanabilirsin sakın yap-‘’

*Dıt dıt dıt*

…..BÖLÜM SONU….

BRAVE SOULHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin