BRAVE SOUL

13.Bölüm

Suya yaklaşıp elindeki silahı onlara doğrulttu. Luhan Baekhyun’u korkutmamak için bir şey söylemeden oğlanı kendisine çekip sımsıkı sardı. Elleriyle oğlanın saçlarından tutup kendisine bastırdı. Kai gözlerini kapatıp ateş etmek üzereyken Baekhyun şunları söyledi,

‘’Seninle birlikteyken tekrar yaşadığımı hissediyorum Luhan…’’ Kai’in gözlerinden yaşlar boşalmaya başladı. Kalbi ağırlaşmıştı, nefes alamıyordu. Titreyen ellerinden seslice yere düştü silah. Dizlerinin üzerine çöküp elleriyle yüzünü kapattı. Baekhyun şaşkınlıkla arkasını dönüp hıçkırıklarla ağlayan Kai’e baktı. Kai burnunu çekip ayağa kalktı suyun içine girip hızlıca Luhan’ın yüzüne yumruk attı. Dudağı patlayan oğlan doğrulup Kai’e tekme atıp düşmesiyle üzerine çıktı. Yüzüne yumruk atarken nefretle bağırdı, Kai Luhan’ın ellerinden tutup pozisyonlarını değiştirdi. Hızlıca oğlanı altına alıp yüzüne tokat attı, suyun içinde bulduğu büyük taşı eline alıp Luhan’ın yüzüne geçirecekken Baekhyun koşarak Kai’nin üzerine atladı elleriyle boğazını tutup sıkmaya başladı. Kai’in adamı yerdeki silahı alıp Luhan’a doğru tutarken bağırdı,

‘’Kai’den şimdi ayrılmazsan bir daha Luhan’ı da Sehun’u da göremezsin.’’ Luhan yerinden titrekçe kalkıp silahlı adama yöneldi. Baekhyun korkuyla Kai’den ayrılıp Luhan’ı tuttu, adam silahını beline koyduktan sonra yerde yüzü yara bere içinde olan Kai’e yöneldi. Yüzüne su çalıp kendisine gelmesini sağladı,

‘’Sehun şimdi hastanede durumu kritik Kai’e zarar gelirse bir daha onu göremezsin!’’ Baekhyun sinirle adama yönelip üzerine atlamak üzereyken Luhan onu durdurdu,

‘’Ne saçmalıyorsun sen?!!’’ Luhan onu tutup kendisine bastırdı, saçlarını okşayıp rahatlatırken söyledi,

‘’Seni kızdırmak için yapıyor Baekhyun, oyunlarına gelme!’’ Kai kanayan burnunu yıkadıktan sonra söyledi

‘’Oyun değil! Doğru söylüyor Sehun şimdi komada!’’ Baekhyun Luhan’dan ayrılıp inanmayarak bakışlarını Kai’e çevirdi,

‘’Baekhyun sana yalan söylemiyorum, seni ona götürebilirim ama bana inanmak zorundasın…’’Luhan sinirle bağırdı,

‘’Kendisinii kaçıran adama mı güvenecek?!’’

‘’Kapa çeneni!! Baek doğruyu söylüyorum benimle gelirsen Sehun’u görmeye gidebiliriz.’’ Baekhyun saçlarını sinirle karıştırıp kararsızlıkla Luhan’a baktı. ‘Lanet olsun doğruyu söylüyor olabilir!! Luhan ne yapacağım bilmiyorum.’ Baekhyun yenilgiyle kafasını yere çevirip söyledi,

‘’Ona güvenmekten başka çarem yok.’’

‘’Ama Baek-‘’ Baekhyun elleriyle diğerinin dudaklarına dokunarak susturdu,

‘’Ailemden kalan son kişiyi de kaybetmek istemiyorum...Luhan, gidelim.’’ Luhan’ın elinden tutup arabaya yöneldiler. ‘Baekhyun bundan nefret ediyorum bir yanım söylediklerinin doğru olması için dua ederken diğer yanım Sehun’u öyle görmeye dayanamıyor,’ Kai ve adamı arabaya bindikten sonra Luhan ve Baekhyun da arabanın arkasına oturdu. Baekhyun yorgunlukla kafasını Luhan’ın omzuna yaslayıp uyumaya başladı, Luhan nefretle Kai’i süzüp söyledi,

‘’Eğer bizi oyuna getiriyorsan cezasını çok ağır bir şekilde ödeyeceksin!’’ Kai arkadaki Luhan ve yatan Baekhyun’a bakarak cevap verdi,

‘’Ya getirmiyorsam?’’ Luhan şaşkınlıkla cevap verdi,

‘’Güvenimizi boşa çıkarmamış olursun.’’ Kai arkasına yaslanıp söyledi,

‘’Bakalım… Getiriyor muyum, getirmiyor muyum…’’

************

Kyungsoo Hastanenin bahçesinde gezip elindeki kahveden bir yudum aldı, Chanyeol arkasına sarılıp çenesini oğlanın saçlarının içine gömdü