19.Bölüm

216 3 0
                                    

|Y/N: Kızlar lütfen bana kızmayın bende Yixing'i çok severim. Biliyorum bu bölüm fazlasıyla acımasız oldu u.u nomu mianhae.. Yorumlarınızı Baekliyorum.|

Kai hayal kırıklığıyla WuFan’a bakıp söyledi,

‘’B-Ben sana güvenmiştim!!’’ WuFan dudaklarını büküp cevap verdi,

‘’Buna üzülmeli miyim?’’ Kai sinirle burnundan soluyup bakışlarını WuFan’dan çekerek ağlayan küçük bedene yönlendirdi, elleriyle diğerinin ellerini tutup üzüntüyle söyledi,

‘’Luhan ben özür dilerim, seni dinle-‘’

‘’Çek ellerini üzerimden!! Ben sadece sana güvenmek istemiştim Kai!! Bir kez bile olsa sana tüm kalbimle güvenmek istemiştim peki sen ne yaptın?! Kocaman bir hayal kırıklığı!! Senin tek derdin götünü eğlendirmek!! Senin sorunun bu Kai!! Başkalarını düşünmeden sadece kendi isteklerine göre hareket ediyorsun!! B-Ben senden iğreniyorum… Ben bir daha sana güvenemem Kai anlıyor musun bunu yapamam! Şeytana bile güvenebilirim ama sana güvenemem Kai sen benim bütün güvenimi boşa çıkardın…En başından tahmin etmeliydim, b-ben daha fazla konuşamayacağım.’’ Luhan elleriyle yüzünü kapayıp ağlarken Kai sadece ona bakıp ağlamamak için kendini zor tutuyordu ve biliyordu ki Luhan haklıydı, Kai kendi isteklerinden başka hiçbir şeyi göremeyecek kadar kör olmuştu. Titriyordu, kendisini bok kadar kıymetli hissetmiyordu, ölmek istiyordu artık yaşamak bile onun için yüktü. O tamamen çizgisini aşmıştı. WuFan Kai ve Luhan’a bakıp iç geçirdi,

‘’Wow bakın çocuklar kesinlikle böyle bir atmosfer beklemiyordum, neredeyse sizin için üzüldüm bile diyebilirim. Her neyse oyun daha yeni başlıyor, morallerimizi en yüksek seviyede tutalım ha?’’ Eliyle muhafızlara işaret ettikten sonra içeriye kanlar içinde bir oğlanı getirip yere attılar, oğlan acıyla inlerken Kai’in sesiyle Luhan yüzünü kaldırıp gelene baktı,

‘’YİXİNG!!!’’ Luhan hızla eğilip yerde iki büklüm olan oğlanın yüzünü ellerinin arasına alıp sarstı,

‘’Hey Yixing!! Hey!! Kendine gel lütfen!!’’ Arkasına dönüp pis pis sırıtan WuFan’a bakıp bağırdı,

‘’Naptınız ona?!!!’’ WuFan silkelenip yavaşça eğilerek Luhan’ın çenesinden tutup kendisine baktırmaya zorladı,

‘’Şşş küçük bir oğlana göre fazla ses çıkartıyorsun!’’ Luhan’ı köşeye itip Yixing’in kolundan tutarak hızla ayağa kaldırdı, Luhan arkadan bağırırken muhafızlar onu tutup uzaklaştırdı, Kai hüzünle düştükleri duruma bakıyordu. WuFan Kai’e dönüp bakması için emretti,

‘’Yixing’i tanımanız güzel… Kendisi benim oyuncağım olur,’’ Gülerek Yixing’e döndü, cebindeki bıçağı çıkartarak oğlanın yanağına bastırdı. Yaklaşıp akan kanları diliyle temizledi. Luhan ve Kai ona nefretle bakıyordu WuFan bunlara aldırmadan işine devam etti, oğlanı yere atıp eğilerek üzerindeki şorttan kurtuldu, bıçağıyla oğlanın üzerinde kesikler bırakıp kanayan yerleri zevkle emmeye başladı, Kai ve Luhan bakmak istemese de zorla baktırılıyorlardı. WuFan durup acıyla tıslayan oğlana baktı, dudaklarını hafifçe büküp elleriyle oğlanın vücudunu gezerken sordu,

‘’Seninle ne yapmalıyım..?’’ Oğlanın vücudundaki morluk ve çürüklere elleriyle bastırıp zevkle çığlık atışını dinledi, Kai dayanamayıp bağırdı.

‘’RAHAT BIRAK ONU!!’’ WuFan ayağa kalkıp yerdeki oğlanın kaburgalarına sert bir tekme atıp Kai’e yöneldi. Elindeki bıçağı Kai’in boynuna yavaşça sürtüp dudaklarını yalarken söyledi,

‘’Bakın burada bir gönüllü varmış… Seninle mi devam etsem?’’ Bakışlarını Luhan’a çevirip devam etti,

‘’Onunla mı?’’ Kai’i es geçip kendisine korkuyla bakan Luhan’a yöneldi ellerini diğerinin yüzünde gezdirirken mırıldandı,

BRAVE SOULHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin