Y/N: Mianhae yeni bölüm sanırım biraz gecikti bu aralar pek yazamıyorum... Ficte biraz, değil çok değişiklik yaptım eskisinden daha iyi oldu endişelenmeyin ^^
Çoğunuz Baekhyun ve Sehun'un nasıl kaçırıldığını merak ediyorsunuzdur. Bunu ficte yazmayacağım buradan bilgi vereceğim Kyungsoo Sehun ve Xiumin'i oteline tatile çağırıyor hatta gelmeleri için uçak bileti falanda gönderiyor bunlarda sazan gibi atlıyorlar asdfghg Xiumin son anda hasta oluyor Sehun tek gitmek zorunda kalıyor Baekhyun'un zaten içine tatil işi sinmiyor bu yüzden Sehun'u tek göndermek istemiyor. Sehun'un uzun ikna çabalarından sonra Baekhyun kabul ediyor ve Sehun'la beraber Kyungsooların oteline gidiyorlar orada tanımadıkları biri onları karşılayıp odalarına çıkartıyor limonata verip bunları bayıltıyor. İkiside gözlerini açtıklarından farklı bir yerde olduklarını görüyorlar asdfghj öyle işte :D Cici okumalar <3 <3 <3
~~~~~~~~~~~~~~~~~~
‘’En çok neyini seviyorum biliyor musun?’’ Yavaşça eğilerek kulağıma fısıldadı Suho, kafamı göğsünden kaldırıp cevap vermesi için ona baktım, elleriyle yüzümü kavrayıp söyledi,
‘’Masumluğunu…’’ Gözlerim gözleriyle buluştuğunda dudaklarımda dudaklarıyla buluştu, kendimi ondan uzaklaştırmadan istekle karşılık veriyordum. Ama bir dakika yanlış giden bir şeyler vardı, Suho vücuduma dokunurken kalbim bunlardan kaçınıyordu… Aklım ve vücudum buradayken neden kalbim orada kalmıştı…? Neden yaşadıklarım sadece tatlı bir anı olarak kalmıyordu da sürekli tekrar etmek istiyordu…? Kalbim bir başkasındayken sana nasıl cevap vermeliydim Suho? Sana deli gibi koşmak istiyordum ama neden bir yanımla engelleniyordum?
Yavaşça ayrılıp gözlerine baktım. Gözlerindeki derin kahvelik beni istemeden kendisine çekiyor, her şeyi unutturuyordu. Başımı tekrar göğsüne gömüp derin bir nefes aldım.
‘’Seni seviyorum Sehun.’’ Gözlerim kocaman açıldı, neden yapamıyordum? Neden ona cevap veremiyordum? Cevap su gibi berraktı… Çünkü kalbim bir kere kilitlenmişti… Çünkü vücudumun sahibi kalbime söz geçiremiyordu...
Flashback
Eve girerken kolumdan sıkıca tutup beni kendisine çekti,
‘’O adamlarda kim? Ve senden ne istiyorlar?’’
Luhan endişeyle Sehun’a sorarken Sehun bunlardan kurtulmak istercesine sorulardan kaçmaya çalışıyordu
‘’Hiç, hiç kimse…Beni rahat bırak hyu- hayır, Luhan’’
Odama sessizce çıktığımda Luhan’ın beni takip ettiğini gördüm, gelmemesi için ona bakış attım ama peşimden gelmeye kararlıydı. Abim salonda oturup televizyon izliyordu bizi görecek diye endişelenmeye başladım eğer görürse beni söylemeye zorlardı. Olanlardan haberi olmasını istediğim son kişi abim, Baekhyun’du.
Odama girip kapıyı kapatmak üzereyken araya ayağını koyup kapıyı kapatmamı engelledi Luhan. Hızlı hareketlerle odama girip kapıyı kapattı, elimden tutup beni yatağa oturttu. Ondan kaçamayacağımı anladığımda söylemeye karar verdim, beni dikkatle izlediğini gördüğümde kalbimin teklediğini hissettim konuşmak istiyor ama konuşamıyor gibiydim. Yüzümü yere çevirip söyledim
‘’Onlar Kai’nin adamları… Beni sürekli rahatsız ediyorlar…Gördüğün gibi bende sürekli kaçıyorum.’’ Luhan şaşkınlıkla duyduklarını hazmetmeye çalışıyordu,
‘’Pe-Peki abinin bundan haberi var mı?’’
‘’H-Hayır yok ve lütfen olmasında,’’ Luhan başını eğip bir süre düşünmeye başladı derin bir soluk alıp kararlıca söyledi,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BRAVE SOUL
FantasyOnları hayata döndürecek olan 'kristal mor bileklik' değildi... Onların ihtiyacı olan tek şey Gerçek Aşk ve Dostluktu...