Parmaklarımı güzel yüz hattında gezdirirken sessizce mırıldandım, ‘’Seni uyandırmak istemiyorum çünkü uyandığında beni bırakıp Luhan’la beraber gitmenden korkuyorum. Bana bunu yapmazsın değil mi?’’ Gülümseyerek vücudundaki izlere baktım, ellerimi üzerinde gezdirince sevimlice kıpırdanmıştı, dudaklarımı dudaklarına uzatıp değdirdim, yavaşça geri çekildiğimde boynumda hissettiğim el beni kalın dudaklara geri çekmişti. Dudaklarımı dudaklarının üzerinde oynatıp yavaşça hareket ettiriyordum. Öpüşmemiz sona erince geri çekilip yüzüne baktım. Ellerini saçlarıma daldırıp okşamaya başladı gözlerime bakıp sessizce söyledi,
‘’Beni her gün böyle uyandırmanı istiyorum.’’ Gülümseyip yüzüme değdirdiği eli çekerek üzerine öpücükler bıraktım,
‘’Benim için bir zevktir…’’ Elimi sırtına koyup yavaşça doğrultmaya çalıştım,
‘’A-ahh!’’ Dudağımı ısırıp ona baktım,
‘’Hala hassas mısın?’’ Kafasıyla onayladı, ellerimi beline ve bacaklarına dolayıp yavaşça kucağıma aldım,
‘’Duş almak ister misin?’’ Aşık olduğum gülümsemesini bana sunup kafasını evet anlamında salladı. Onu kucağımı alıp banyoya yöneldim. Sürprizimi görünce yüzündeki gülümseme genişlemişti. Bana bakıp mutlulukla söyledi,
‘’Gül banyosu ha?’’ Gülümseyip onu jakuzinin içine bıraktım eline aldığı güllerle oynayıp bana baktı. Seksice sırıtırken söyledi
‘’Hey büyücü! Bana büyü yaptın değil mi?’’ Anlamayarak ona baktım,
‘’N-Ne?’’
‘’Kalbimi ve vücudumu ele geçirebilmek için bana büyü yaptın değil mi?’’ Gülümseyerek bana baktı,
‘’Sevgilim yakışıklı olduğu kadar da akıllı, ama ne yapacağız? Bu büyünün bir panzehri yok!’’ Yaklaşıp dudaklarımı öpmeye başlarken fısıldadı,
‘’Varsa da istemiyorum.’’ Gülümseyip ondan ayrıldım.
‘’Beni tahrik ediyorsun hala hassas olmasaydın çoktan üzerine atlamıştım.’’ Dudaklarıma tekrar yapışıp devam etti,
‘’Neden denemiyorsun?’’ Elimi kalçalarına götürüp sıktım,
‘’A-Aahh!!’’
‘’Devam etmemi ister misin?’’ Ayrılıp suyu üzerime attı,
‘’Hayır böyle iyiyim.’’ Gülümseyip ona baktım. Beni gerçekten değiştirmişti. Onu seviyordum, ona aşıktım. Hayatıma girdiği için çok mutluydum. Benim olduğu için çok şanslıydım.
‘’Bugün Luhan’a bilekliği vereceğim, sen haklıydın Kai. Gerçek aşk her şeyin üstesinden gelir…’’ Islak ellerini saçlarıma sürtüp ıslattı,
‘’Bir büyücüden çok meleğe dönüşmüşsün.’’
‘’Çünkü seni buldum, çünkü sen benim panzehrimsin…’’
‘’Hımm, buna sevindim.’’
‘’Tamam hadi bıcı bıcın bitmiştir ayağa kalkabilirsiniz.’’ Dudaklarını büzüp sevimlice bana bakıyordu. ‘Lanet Kai bana böyle bakarsan sana nasıl karşı koyacağım? Beni becer diye bağırıyorsun!’
‘’Biraz daha kalabilir miyim? Bunu gerçekten çok sevdim. Güller, çok güzel kokuyor…’’ Elini tutup ona baktım,
‘’Senin kadar değil.’’ Ellerini bana doğru uzatıp söyledi
‘’Sarıl bana,’’
‘’N-ne?! Saçma mısın sen? Bu kıyafetleri-‘’ Evet, konuşmamı bile bitirmemişken ıslanmıştım. Yaramaz sevgilim oyun istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BRAVE SOUL
FantasyOnları hayata döndürecek olan 'kristal mor bileklik' değildi... Onların ihtiyacı olan tek şey Gerçek Aşk ve Dostluktu...