14.Bölüm

194 8 0
                                    

Baekhyun Kyungsoo’ya deli gibi bakıp uzaklaştı, ‘’Kyungsoo şuan şaka yapmanın gerçekten sırası değil!’’ Kyungsoo sinirle gözlerinin önüne gelen saçlarını arkaya atıp Baekhyun’a yaklaştı, ‘’Baekhyun bunun şaka olmasını gerçekten çok isterdim ama doğruyu söylüyorum.’’ Baekhyun karşısındaki oğlana bakıp kahkaha atmaya başladı,

‘’Ne yani? Doğru anlamış mıyım bilekliklerden siyah olanı Sehun’un ruhunu emip beyaz olanı güçlendiriyor öyle mi? Aahahahah woah Soo bu hayatımda duyduğum en komik şey…’’ Baekhyun gözlerini devirirken Chanyeol ve Luhan onları şaşkınlıkla izliyordu, Kyungsoo sinirlenerek cevap verdi,

‘’Sence şaka mı yapıyorum? Hemde bu durumda?! Tamam sen cevap ver o zaman Sehun’un nasıl bu hale geldiğine!’’ Baekhyun inanmayarak ona baktı,

‘’T-Tamam böyle birden komaya girmesi normal değil ama senin söylediğin şey saçmalık! Nasıl bir bilekliğin böyle bir gücü olabilir ki?’’ Luhan Soo’nun elinden tutarak gözlerine baktı,

‘’Bildiğin her şeyi anlat lütfen.’’

‘’B-Bana inanıyor musun?’’

‘’Evet.’’ Baekhyun onları ayırıp söyledi,

‘’Sizce de fazla ileri gitmiyor musunuz?!’’ Luhan Kyungsoo’nun kolundan tutarak uzaklaştırmaya başladı arkadan Baekhyun ve Chanyeol şaşkınlıkla bakakaldılar. Bahçeye çıkınca sordu Luhan.

‘’Bunları nereden biliyorsun?’’ Kyungsoo gözlerini kaçırıp söyledi,

‘’Ş-Şey ben büyükannemin yanındayken böyle şeyler öğrendim, büyükannem çok bilge ve değişik bir kadındı, ailemden kaçıp hep onu görmeye giderdim.’’ Luhan diğerinin elini tutup heyecanla söyledi,

‘’O şimdi nerede? Hadi beni ona götür belki yapabileceği bir şey vardır.’’ Kyungsoo elini utangaçça diğerinden kurtarırken cevap verdi,

‘’O çoktan öldü bile.’’

‘’O-oh… P-Peki ne yapacağız?’’ Kyungsoo Luhan’a bakıp cevap verdi,

‘’Bu bileklikleri nereden aldın?’’

‘’Kai’le buluştuktan sonra bir köyden aldım ama yerini pek hatırlamıyorum.’’ Kyungsoo Luhan’ın elinden tutup içeriye çekerken söyledi,

‘’Tekrar gidersen hatırlar mısın?’’ Odaya girince elini bırakıp onlara şaşkınlıkla bakanlara dönüp söyledi,

‘’Bakın biliyorum saçma ama inanmak zorundasınız, o bileklikler lanetli.’’ Yaklaşıp Sehun ve Baekhyun’un bilekliklerini gösterdi. Herkes inanmayarak ona bakıyordu,

‘’Şaka yapmıyorum şaka yapacak durumda da değilim, nerden bildiğimi soruyorsanız da bildiğim her şeyi bana büyükannemden öğretti. Şimdi ona gidebilseydik büyük ihtimalle bir çözüm de söylerdi ama artık o yaşamıyor.’’ Pür dikkatle Kyungsoo’yu dinliyorlardı, Chanyeol araya girip sordu,

‘’Şimdi ne yapacağız?’’

‘’Bir ihtimal bileklikleri kimden aldıysanız o belki bileklikler hakkında bir şeyler biliyordur, hayır kesinlikle bir şeyler biliyordur.’’Suho ayağa kalkarak söyledi,

‘’O zaman gidelim.’’ Suho’nun arabasına binip sürmeye başladı Kai. Luhan ön koltukta oturup talimat verirken diğerleri de arkada oturup Kyungsoo’yu dinliyordu.

‘’Sağa dön, hayır hayır oradan değil sola tamam şimdi düz git.’’ Kai Luhan’a bakıp sinirle gözlerini devirdikten sonra sürmeye devam etti, köye vardıktan sonra arabayı durdurup aşağı indiler. Suho etrafı inceleyip sordu,

BRAVE SOULHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin