‘’Ya! Neden hediyeyi ben götürüp veremiyorum Hyung’uma?’’ Suho Sehun’un sakinleşmesi için oğlanın kafasını göğsüne yaslayıp bir süre bekledi daha sonra yüzünü ipek saçlara değdirip öpücük kondurdu, sakince cevap verirken ses tonu huzur saçıyordu,
‘’Hunnie daha önce de söyledim… Baekhyun’u görürsen daha çok özleyeceksin ve onunla kalmak isteyeceksin. Tam her şeyi atlatmışken en başa mı dönmek istiyorsun? Buna izin veremem. Üzgünüm Sevgilim’’
‘’Suho…’’
‘’Hım?’’
‘’Buraya gel…’’ Suho’nun göğsünden ayrılıp dudaklarını onunkilerle buluştururken söyledi Sehun. Suho bu ani öpücüğe sevinç, şaşkınlık ve özlemle karşılık verdi. Tutkuyla birbirlerini öpmeye başladılar sanki uzun süredir birbirlerine kavuşmayı bekleyen çiftler gibi… Suho sevgilisinin hasret kaldığı dudaklarına kavuşurken karnında kelebeklerin uçuştuğunu hissetti. Birden gözlerinden yaşlar akmaya başladı, Sehun dudaklarında yağmur tadı hissediyordu gözlerini açtığında Suho’nun ağladığını gördü ayrılıp ne olduğunu sormak istese de Suho buna izin vermedi bu anı bozmak istemiyordu, keşke zaman dursa da bu an hiç bitmese diye geçirdi içinden. Elleri daha fazlası için Sehun’un vücudunu geziyordu. Sehun ellerini Suho’nun saçlarına daldırarak öpücüğü derinleştirdi. Suho istemeyerek de olsa Sehun’dan ayrılmaya çalışıyordu çünkü o ne zaman daha fazlası için atağa geçse hep reddediliyordu. Bu yüzden dudaklarını yavaşça Sehun’unkilerinden uzaklaştırdı. Suho Sehundan uzaklaşırken uzun olan hızlı bir hamle yapıp diğerini koltuğa yatırdı ardından kısa olanın üzerine çıkıp kendisini Suho’nun yumuşak dudaklarına konumlandırdı, oğlanın dudaklarını şehvetle sömürmeye başladı Sehun. Yavaşça ayrılıp karalılıkla konuştu uzun olan,
‘’Denemek istiyorum.’’ Alttaki anlamamışçasına sordu,
‘’N-Ne?’’
‘’Birlikte olalım, denemek istiyorum…’’Suho şaşkına dönmüştü bunu ne kadar çok yapmak istese de karşı tarafın kesin bir onayı gerekiyordu, bu yüzden tekrar sordu
‘’Sehun bunu gerçekten istiyor musun? Bu senin ilkin ve seni zorlamak-‘’ Sehun cevap olarak tekrar dudaklarını diğeriyle buluşturup öpücüğü bölmeden altındakinin kıyafetlerini çıkarmaya başladı. Kısa olanın gömleğini açtıkça içinden süt beyazı cildi belli oluyordu Sehun kuru dudaklarını ıslatarak Suho’nun göğsünde dilini gezdirmeye başladı. Suho huylanıyor bir yandan da gözlerini kapatıyordu, bunu daha önce milyon kez hayal etmişti ama neden yapması hayal etmesi kadar basit değildi? Sehun kısa olanın vücudunu emip kırmızı izler bırakarak yavaşça kasıklara doğru yöneldi elini oğlanın fermuarına atıp açmaya çalıştı fakat fermuar açılmamakta direniyordu Sehun daha hızlı olmak isterken her şey birbirine karışıyordu. Ayağa kalkıp oğlanın üzerindeki pantolonu hızlıca çekip çıkardı boxerına gelince üzerinden Suho’nun sertleşmiş üyesini okşamaya başladı. Suho debelenip daha hızlı olması için ona yalvarıyordu, tek hamlede oğlanın boxerından kurtulup elleriyle üyesini çekiştiriyordu
‘’Hadi Sehunnie yap artık…’’Suho sabırsızlıkla söyleyince Sehun üyesini alıp lolipopmuş gibi emmeye başladı diğer elleriyle de Suho’nun toplarını taciz ediyordu
‘’Daha hızlı Sehun ahhhhh…’’ Suho inlerken Sehun ayağa kalkıp üzerindekilerden kurtulup kıyafetlerini Suho’nunkilerin yanına gönderdi eli boxerına gelince Suho ayağa kalkıp bunu kendisinin halletmesini istedi. Yavaşça uzun olanın boxerını aşağı indirirken hayranlık derecesinde büyük olan Sehun’un üyesiyle karşılaştı. Sehun Suho’yu koltuğa itip bacaklarının arasındaki konumunu aldı. Sehun üyesini Suho’nun deliğini girdirecekken lube sürmeyi unuttuğunu fark etti ayağa kalkıp almaya yeltenirken Suho Sehun’un elinden tutup gitmesini engelledi sabırsızlıkla söyledi,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BRAVE SOUL
FantasyOnları hayata döndürecek olan 'kristal mor bileklik' değildi... Onların ihtiyacı olan tek şey Gerçek Aşk ve Dostluktu...