3.4

3.4K 203 144
                                    

Oylar ve yorumlar azaldı yine,sikeceğim ama bb.

---------------------------------------

   Ender amcanın Kurt'a dediklerinden sonra herkes suspus oldu.

Mert'in annesi yerde baygın bir halde iken Ahsen kolonya ile onu ayıltmaya çalışıyordu.  Mert'im şu an kim bilir ne yapıyordu ama anlaşılan bunlar hala ciddiyetin farkına varamamıştı.

Ahsen ayağa kalkarak ender amcayı durdurdu ve ciddi bir şekilde asıl beklenen soruyu sordu;

-Enişte sen Mert'i bu konuda destekleyecek misin? , dedi. Ender amca ise soruyu yanıtsız bırakarak konuştu.

-Arkadaşınızı bulmak istiyorsanız boş yapmayın, gelmek isteyen benim ile birlikte parmak izlerinin sonuçlarının çıkacağı odaya gelebilir, dedi.

Mert'in annesi zar zor ayağa kalkıp kocasının peşinden gitmeye başladı. O odaya girmeye yüzüm yoktu. Mert'in arkadaşları ve kuzeni bana ters bir bakış atıp odaya girdiler ve beni düşüncelerim ile bir kez daha baş başa bıraktılar.

Kabullendiğim hislerim içimde tuhaf bir enerjiye neden oluyordu. O Aral pisliğine ise içimde artık sevgiye dair en ufak bir bile kırıntı kalmamıştı. Mert'in yüzü o haldeyken, yıllar sonra bir fotoğraf karesinde karşıma çıkmış ve pis bir şekilde sırıtmıştı.

Acaba Mert'im benden nefret ediyor mudur?

Orada canını çok yakıyorlar mıdır?

Beni bir daha sevebilecek mi?

Ya da hâla seviyor mu?

Ama asıl soru şuydu.

Mert yaşıyor mu?

Birden hepsi birden odadan çıktı ve koşuşturmaya başladı. Okyanus yanıma gelip;

-Bulunmuş lan parmak izi bulunmuş! , dedi.

O an ki sevinçle Okyanus'a sarıldım, o da bana sarıldı. Yaklaşık 2 saniye içinde sarıldığımızı fark edip ayrıldı benden. Ve sanki omuzlarında toz varmış gibi elleri ile silkeledi. Sonra hızla diğerlerinin olduğu odaya koştu.

Bu saatte bu kadar hızlı bulunduğuna baya bir şaşırmıştım açıkçası. Ama Mert'in babasının emniyet müdürü olduğunu unutuyordum. Tabi ki normaldi.

Ben heyecanla sağa sola giderken, Doğukan'ın telefonla konuştuğunu gördüm. Birine Mertlerin nerede olduklarını, ve bulduklarını söylüyordu. Sonra telefonu çatık kaşlar ile kapattı ve cebine koydu.

Okyanus'un, Mert'in annesinin ve Mert'in kuzeninin gözlerinden yaşlar akıyordu. Ama bu sefer mutluluktandı. Okyanus hızla Doğukan'ın yanına gelip kim ile konuştuğunu sordu.

-Kurt , dedi. İstediğini yaptım, ona da haber verdim mutlu musun., dedi ters bir şekilde. Fakat yalandan kızdığı belli oluyordu. Onun da gözleri ışık saçıyordu.

Herkes karakolun çıkış kapısına doğru koşmaya başladı. En önde Ender Amca, arkasında ise resmen polis memurlarından bir ordu vardı. Eh tabi her şeye hazırlıklı olmalıydık. Bende peşlerine takılıp en arkada yürümeye başladım. Sağ tarafımdaki Doğukan ve Aybars kendi arasında konuşmaya başladı.

-Lan Doğu konum attın değil mi çocuğa?

-Attım Okyanus attım, şu kardeşimizi sağ salim bir bulalım bu şerefsize neden böyle ilgi gösterdiğini anlatacaksın , dedi.

Kurt'un da Mert'i bulmaya gidecekken yanımızda olacağı sinirimi bozuyordu. Hâlâ Kurt'un neden burada günlerdir durduğunu anlayamayanlar vardı cidden.

Salaklar.

Kurt'un Mert kaçırılmadan önce ona olan bakışlarından bile belliydi.

Seviyordu Mert'i.

Mert'imi.

Mert ya beni değil de onu severse diye düşünmekten kafayı üşütecektim.

Onu sevemezdi. Beni sevecekti. Zaten beni seviyordu.

Tabi fikri değişmediyse.

Dışarı çıktığımızda biz polis arabalarına sırayla binerken, Kurt da bir araba ile yanaştı Karakolun önüne.

Ağlamıştı.

Şu karanlık havada bile gözlerinin kızarıklığı belli oluyordu. Arabada çıktı. Koştu, koştu ve Mert'in annesine sarıldı.

Mert'in annesine.

Herkese kendini sevdiriyordu. Bunu görebiliyordum. Fakat nasıl yapıyordu anlamıyordum. Benden ise hala nefret ediyorlardı. Haklılardı. Fakat sevdirecektim kendimi. Kararlıydım.

Mert'in annesi de Kurt'a sarıldı. İkisi de hem ağlıyor hem sarılıyorlardı.

-Eğet ağlaşmanız bittiyse artık oğluma kavuşmak istiyorum , dedi Ender amca sahte bir sinirle. Onun da gözleri gülüyordu.

Herkes arabalarına bindiğinde yola koyulduk. Heyecandan kalbim çıkacaktı resmen.

Bekle sevdiğim, geliyorum. O şerefsizleri sikmeye seni oradan kurtarmaya geliyorum.

Kurt

Mert'in annesinden ayrıldıktan sonra gözyaşlarımı silip hemen ev arkadaşımın arabasına geri bindim. Yola koyulduğumuzda heyecandan direksiyonu kavrayan ellerim titriyordu. Aklımda ise sadece bir düşünce vardı.

Bekle sevdiğim, geliyorum. O şerefsizleri sikmeye seni oradan kurtarmaya geliyorum.

««••»»««••»»««••»»««••»»««••»»

Bu bölümde Okyanus ile Bora'yı shipleyenleri göreyim. 🤚

#TeamOnur 👉

#TeamKurt 👉

Hadi kendinize iyi bakın.








Siz Tek Ben Hepiniz | texting | boyxboy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin