Nefes nefese kalmış bir şekilde Mert'in evine doğru koşuyordum. Eskiden olan ortak arkadaşımız Emre sayesinde biliyordum evini.
Bugün herkesin beklediği o basket maçımız vardı. Bunu kazanırsak İller arası olan maçlara katılmaya başlayacaktık.
Fakat Murat hocanın bir anda beni takım kaptanlığından atıp o gereksiz Mert'i kaptan yapması, zaten sevmediğim Mert'ten daha da soğumamı sağlamıştı.
Ya da sevmediğimi sandığım..
Ve bu yüzden moralim düşüktü.
Basket oynadığını biliyordum hatta belki birkaç kere "meraktan" izlemiş de olabilirdim. Fakat 1 senedir takım kaptanıydım ve durduk yere hocanın böyle bir şey yapması sinirimi bozmuştu. Belki ergence davranıyordum fakat elimde değildi.
Ve yanlış yaptığı şu andan bile belli oluyordu. Çünkü maçın başlamasına 20 dakika kalmıştı ve Mert bey ortalarda hala yoktu.
Mert'in evine gitmek için, her zaman kullandığım o ara sokağa girmiştim. Bugün oradan gelmemiştim.
En sonunda yorulup ellerimi dizlerime koyup dinlenmeye başlayacaktım ki ilerde hareketsizce yatan birini gördüm.
Hızlı adımlarla yanına gittiğimde beynimden vurulmuşa dönmüştüm.
Çünkü yerde kanlar içinde yatan Mert'ten başkası değildi.
-Siktir!
Elim ayağıma dolaşmıştı, boğazımdaki yumru yutkunmamı engelliyordu. Ne yapacağımı bilmiyordum. En son aklıma ambulansı aramak gelmişti ve bulanık gözlerle telefona baktığımı farketmemiştim.
İstemsizce gözlerim dolmuştu
Ne oluyordu amına koyayım?
*****************************************
-Alo Bora oğlum neredesin, bulamadınmı Mert'i?
-"H-hocam özür dilerim sizi aramayı unuttum, B-biz hastedeyiz, Mert bıçaklanmış. Ameliyathaneye aldılar. Mert'in evine giderken ara sokakta yerde k-kanlar içinde yatarken b-buldum." derin bir nefes alarak devam ettim konuşmaya.
-"Fazla kan kaybetmiş. Sırtından b-bıçaklanmış gördüğüm kadarıyla. Kavga etmiş hocam. Mert ölüyor hocam!" diye bağırdığımda hastane koridorlarında yankılanan uğultu bir anda kesildi.
-N-ne? Ne kavgası oğlum?! İyi mi şu an? Kim yapmış? Ya da dur geliyoruz, deyip telefonu yüzüme kapattı.
Yerimde duramıyordum. Kimin yapmış olabileceğini düşüp hastane koridorunda bir ileri bir geri yapıp duruyordum.
Onu orada öyle görünce delirdiğimi hissetmiştim.
Nefret ettiğim bir çocuk için böyle duygular hissetmem normal miydi?
Nefret ettiğimi sandığım..
Kesinlikle hayır.
Peki ondan neden nefret ediyordum. Evet herkese karşı soğuktum fakat Mert'e karşı olan içimdeki kin nedendi?
Mert kesinlikle nefret edilecek bir çocuk değildi.
Kusursuzdu.
Okuldaki bütün kızlar ona hayranken o beni seviyordu.
Sadece fiziksel olarak değil.
Mert ciddi anlamda kusursuz bir çocuktu.
Kardeşi olmasını istemişti hep, eskilerden hatırladığım kadarıyla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siz Tek Ben Hepiniz | texting | boyxboy
ContoMert: Sen hayatımda gördüğüm en sikimsonik beyinli homofobiksin Bora. Bora: Değilim lan değilim! -Bu mesaj silindi- Bora: Siktir lan şerro •Wattpadde ilk "Siz Tek Ben Hepiniz" adlı eserdir. kütüphanesine eklemeyen de ne biliyim « 25.06.18 »