3.5

3.3K 179 30
                                    

Oy ve yorum hâla çok az fakat 3K olmanın şerefine yayımlıyorum🌈

-------------------------------------------------

   Araçtan indiğimiz de hızla kapıya doğru yürümeye başladık. Cehennemin dibine gelmiştik sanki. Tek bir Allah'ın kulunun bile bulamayacağı bir yerdi burası.

Eğer kendileri kerizlik yapıp yerlerini belli etmeselerdi, Mert'i hiçbir zaman bulamayacaktık.

Hiçbir zaman.

Sanki ağır çekimde yürüyordu herkes. Araçları deponun fazla yakınına park etmemiştik, araç seslerini duymamaları için.

Fakat hâla varamamıştık depoya. Kalbim ağzımda atıyor, bacaklarım titriyordu. Ona zarar vermeleri ihtimali bedenime acı dalgası yayıyordu.

Yaklaşık 50 kişilik bir polis ordusu deponun etrafını donattığında, bize de arkalarına geçmemiz emri verildi.

Bir yığın polisin arkasına geçmiş bekliyorduk.

Neyi bekliyorduk amınakoyayım?!

Her geçen saniye Mert'in yaşamının aleyhine işliyordu. Mert'in babası elleri ile polis memurlarına bir hareket yaptı.

O hareketten 5 saniye sonra bütün memurlar bir anda omuzları ile deponun koca kapısına vurarak sonuna kadar açılmasını sağladı.

Daha kimse ne olduğunun farkında varmadan saliseler içinde 2 el silah sesi duyuldu.

Silah sesleri girdiğim şoktan çıkmamı sağlayınca anca bakabildim deponun içine.

Mert yerde yatıyordu.

Mert yerde idi.

Mert vurulmuştu.

SİKEYİM MERT VURULMUŞTU!

Mert'in yanında ise bir kişi daha yatıyordu.

Onur.

Ve arkaya doğru kaçmaya çalışan bir kişi.

Aral.

Ben deponun kapısının önünde dikilirken herkes koşarak, ve bağırarak içeri girmeye başlamıştı.

Hareket edemiyordum.

Mert'in neresinden vurulduğuna bakamıyordum.

Kımıldayamıyordum.

Sonra kapıda bir hareketlenme oldu.

Kurt Mert'i kucağına almış koşa koşa dışarıya çıkmıştı.

-NEREDE ULAN BU AMBULANS!?

Birisi ismimi sayıklıyordu fakat kim olduğunu algılayamıyordum. En sonunda yanağım da hissettiğin sızı ile bilincim açılmaya başlamış, gözümün önündeki perde kalkmıştı.

Okyanus bir şeyler söylüyordu;

-Bora, bora kendine gel, sana diyorum Bora, kendine gel!

-Mert bacağından vuruldu, bak, Bora bana odaklan, beni dinle sana diyorum. Hayati tehlikesi yok tamam mı? Kendine gel. Şimdi hastaneye götürülecek. Onur'da elinden vuruldu. Silahın dengesi kaybolunca bacağına gitti mermi Mert'in.

-Bora, anlıyorsun değil mi? , dediğinde başımı sallayabildim.

-Hadi gidiyoruz, Onur'u da karakola götürüyorlar.

Onur ismini söylerken zorlanıyor gibiydi. Kimse bunu beklemiyordu. Mafya ile bile karşılaşmayı bekliyorduk fakat Onur kimsenin aklının ucundan bile geçmemişti.

Siz Tek Ben Hepiniz | texting | boyxboy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin