Odada tek başına oturuyordu küçük oğlan. Az sonra olacaklardan habersiz önündeki dondurmadan kaşıklayarak çizgi filmini izliyordu. Acıyordu yaraları hâla, fakat alışmıştı. Küçük bir çocuk hayatında almadığı yaraları aldığını düşünüyordu. Fakat çok daha kötüsünün olacağını bilmiyordu. Acılarını gizlemeye çalışıyordu. Hem fiziksel acılarını, hem ruhsal acılarını.
Çizgi filmleri çok seviyordu küçük çocuk. Hep oradaki karakterlere özenirdi. Mutluydu onlar hep. Fazla gerçek dışı. Levent babası girdi içeri sonra, oğlan çizgi film izlerken. Çok korkuyordu küçük oğlan Levent Babasından. Hep vuruyordu ona. Canı çok acıyordu. Sonra Kadir Babasına gidiyordu. Ona söylemek için. Bir annesi yoktu onun öpüp yaralarını iyileştirecek. İki tane babası vardı. İkisi de iyileştiremiyordu acılarını. Kadir Babası neden inanmıyordu ki çocuğa? Oysaki küçük çocuk onu çok seviyordu. Çocuk oturduğu koltukta dondurması yerken Levent Babası ona doğru gelmeye başlamıştı. Yine vuracak diye düşünüyordu çocuk. Elindeki kaşığı yere düştü. Zaman yavaşladı. Çocuk korkusundan televizyonun sesini duymuyordu artık. Sabah vurmuştu oysaki neden bir daha geldi ki vurmak için? diye düşündü oğlan. Her gün bir kere dayak atardı ona nedensiz. Çocuk korku ile koltuğun kenarına sinmiş elleri ile yüzünü kapatmaya çalışıyordu. Gelecek darbeyi hafifletmeye çalışıyordu. Vurmadı adam ona. Çocuğun o yüzüne siper ettiği kolları sıkı bir şekilde tutup yere fırlattı. Geri döndü ve odanın kapısını kilitledi. Kaçmasın diye yaptığını sanmıştı çocuk, fakat oğlan kaçmıyordu ki artık. Kaçtığında üzerinde sigara söndürüyordu çocuğun. Adam çocuğun yanına geldi, sırtını çevirdi. Yine sırtında sigara söndüreceğini sanmıştı. "Yapma noluy Levent Baba kaçmayacağım sigaya söndüyme lütfen" diyerek ağlamaya başladı. Adam çocuğun kafasına sertçe vurarak susmasını söyledi. Denileni yaptı çocuk. Yoksa daha çok döverdi, biliyordu. Adam bir süre bir şey yapmadı çocuğa. Çocuk merakla yavaşça arkasına baktığında adamın kemerini çıkardığını gördü. Pantolonunu aşağıya doğru sıyırmaya başlıyordu. Tuvaletini yapacağını sandı çocuk kendi üstüne. "Lütfen üstüme yapma bir daha hiç konuşmayacağım söz" dedi. Adam yavaş hareketlerle oğlana doğru yaklaşmaya başladı. Oğlan gözlerini sımsıkı kapatarak önüne döndü tekrar. Adam oğlanın altındaki eşofmanı çıkarmaya başladı. Oğlan titriyordu. Konuşamıyordu. Ne yapacağını anlayamamıştı. O hiç ona tuvaletini yaptırmamıştı ki. Ama ağzını açamıyordu oğlan. Boxerını çıkarmaya başladı bu sefer. Oğlanın tişörtünü de hızlı bir şekilde çıkardığında kendi boxerını sıyırmaya başladı. Oğlan yerdeki halının soğukluğundan titremiyordu. Korkudan titriyordu. Adamın hala ne yapacağını anlayamamıştı. Tam ağzını açıp soracaktı ki kasıklarından gelen ani bir acıyla boğazı yırtılırcasına çığlık attı. Adam çocuğun ağzını bir eliyle kapatıp tekrar hızlı bir şekilde çocuğun içine girdi. Ağlıyordu oğlan. İçi çıkarcasına ağlıyordu. Bu hissettiği acı diğerleri gibi değildi. Adam birden çıktı içinden oğlanın. Halı tamamen kan olmuştu. Tiksinerek baktı adam. Bir anda yüzünü çevirdi çocuğun. Çocuğun ağlamaktan şişmiş ve kanlanmış gözleri adamın çıplak olduğunu görünce daha da irileşti. Adam birden elini çocuğun ağzından çekerek aletini ağzına soktu. Çocuk bir anda kusmaya başladı. Nefessiz kalana kadar öğürdü. Adam çekmişti çocuğun ağzından aletini. Kan kusmaya başlamıştı küçük çocuk. Adam birden tekrar ters çevirip tekrar içine girdi. Çocuk debelenmeyi bıraktı bu son yaptığından sonra. Hareketsiz kaldı. Adam korkarak ayağa kalktı üstünü giyinmeye başladı. Çocuğu yerde çıplak, kanlar içinde ve hareketsiz bir şekilde bırakıp gitti evden. Bir dahada geri dönmedi o eve. O küçük çocuğun masumluğunu elinden aldığı eve dönemedi. Komşular oğlanın çığlıklarını duydu, kapıya gelmedi. Ama bir tanesi polise haber vermişti neyse ki. Polisler geldiğinde kapıyı kırarak girdi eve. Açan yoktu kapıyı. İçeri girdiklerinde ise çocuğu gördü polisler. Hayatlarını değiştirdikleri çocuğu o an gördüler. İşkencelerden kurtardıkları çocuğu yerde kanlar içinde o an gördüler. Çocuğun gerçek babası geldi o an. Kadir Babası geldi elinde poşetlerle. Odada herkes şok içindeydi. Polisler bile hareket etmiyordu, silahları indirmişleri çoktan. O an her şeyi anladı kapıdan yeni giren adam. Ama çok geçti. Tek bir şey çıkabildi ağzından. Son seslenişiydi oğluna adamın. Son kez adını söyledi gözyaşları içinde.-Kurt..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siz Tek Ben Hepiniz | texting | boyxboy
Historia CortaMert: Sen hayatımda gördüğüm en sikimsonik beyinli homofobiksin Bora. Bora: Değilim lan değilim! -Bu mesaj silindi- Bora: Siktir lan şerro •Wattpadde ilk "Siz Tek Ben Hepiniz" adlı eserdir. kütüphanesine eklemeyen de ne biliyim « 25.06.18 »