3.8

3.3K 175 235
                                    

Babam odayı biraz daha konuştuktan sonra terk etmişti. Kurt'un kapının önünden ayrıldığını görünce gitmesine izin vermiştim.

Babamdan öğrendiğim kadarıyla tamı tamına 5 gündür burada yatıyordum.

5 gün.

Babam gittikten sonra uyumuş ve gece yarısı uyanmıştım. Kendimi zorlayarak ayağa kalkıp pencerenin kenarına iliştim ve o muhteşem yıldızları izlemeye başlamıştım. Uyku tekrar bastırdığında ise geri uyanmıştım ve az önce kalkmıştım

Duvardaki aynaya baktığımda saatin 11:25 olduğunu gördüm. Ve o anda dank etti.

BUGÜN HASTANEDEN AYRILIYORDUM!

Saat 13:00 da hastane merasimimiz bitmiş olacaktı. İlk önce eve götürecekler diye biliyordum fakat okulumu özlemiştim.

Evet evet özlemiştim.

Bizimkileri özlemiştim. Şu günlerde hiç ziyaret edememişlerdi beni. Annem ve babam izin vermemişti. Çünkü rahat durmazlardı onlar da biliyordu.

Annemi ise dün gittiğinden beri görmemiştim ve be bok yiyeceğimi bilmiyordum.

Düşündüğümün aksine babamdan daha çok tepki vermişti.

Ve bu beni bitiriyordu.

Aklımda ise bir soru dönüp duruyordu.

Bugün okuldaki herkese gerçeği göstermeli miyim?

Ah, Kurt.

Yüzüne nasıl bakacağımı bile bilmiyordum.

Ayağa kalktım ve kolumdaki serumları yavaşça çıkardım. Odadaki minik dolaba doğru ne olur ne olmaz diye yavaş hareketler ile yürümeye başladım.

Bir tişört ve eşofman alıp giydim.

Kaslarım erimeye başlamıştı.

Lanet.

Spor salonuna gitmeyi çok fazla ihmal etmiştim.

"Bıçaklandın ya amık salağı" diyen iç sesime aldırmayarak yatağın üzerindeki çarşafa yöneldim.

Arkamda dağınık bir şeyler bırakmayı sevmezdim. Küçüklüğümün aksine bu huyum değişmişti.

Çarşafı düzelttikten sonra tekrar saate baktım.

11:45

Pencerenin yanına gidip hastane avlusunu izlemeye başladım. Ta ki odamın kapısının kapandığını duyana kadar.


Bora

Dakikalardır Mert'in kapısının önünde bekliyordum fakat içeri girmeye cesaret edememiştim. Hâla kafamda ne diyeceğimi tartıp duruyordum. Buraya gelmeden önce zilyon kez alıştırma yapmıştım fakat her şey uçup gitmişti sanki.

En sonunda bir anlık deli cesaretiyle sessizce kapının kolunu indirdim. Uyuyor olma ihtimali vardı, storelar inikti ve içeriyi göremiyordum.

Girdiğimde ise nefesimi tuttum.

Bıçaklandığı halde hâla ihtişamını yitirmemişti.

Oradaydı.

Kanlı canlı karşımdaydı.

Kalbim hızlanmaya başlamıştı bile.

Kapıyı sessizce açmıştım fakat kapatma sesini duyar duymaz arkasını döndü.

Siz Tek Ben Hepiniz | texting | boyxboy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin