Jennie'den;
Sonunda bugün Lisa geliyordu. Onu görmek için askeriyeye gidecektim fakat hastanede acil bir işim çıkmıştı. İşimi erken halledip yanına gitmek için acele ediyordum. Ben işleri bitirmeye çalıştıkça başka işler çıkıyordu ve gerçekten sinirlenmeye başlamıştım. Hasta odasından çıkıp koridordan odama doğru yürümeye başladım. Odaya girip kapıyı kapattım. Arkamı dönüp yürümeye başlamıştım ki arkamdan ağzıma kapanan ellerle korkmaya başlamıştım. Ama bu koku bana tanıdık geliyordu.
L; Şşş benim sakin ol. Korkuttum mu seni :)
J; Salak korktum tabiki... Seni çok özledim.
L; Ben de seni çok özledim.
Kendime engel olamayıp Lisa'yı öpmeye başladım. Onu odanın ortasına doğru sürüklerken bir yandan da kapıyı kilitlemeye çalışıyordum. Kapıyı kilitlemeyi başardığımda Lisa'ya tutkulu bir gülücük attım. Bana gülerken ona doğru yaklaşıp öpmeye devam ettim. Beni kucağına alıp çalışma masasının üstüne çıkarınca ellerimi boynuna yerleştirdim ve öpüşmemizi daha tutkulu bir boyuta soktum. Üzerimdeki önlüğü çıkarıp bir kenara fırlattığında gülmeden edememiştim. Öpüşmemiz devam ederken elleri tişörtümün altında belime doğru harekete geçtiğinde minik inlemelerime hakim olamamıştım. Ellerini şortumun düğmelerinde hissettiğim anda tam anlamıyla eriyorken kapının tıklanmasına hayal edemeyeceğiniz kadar küfürle karşılık verdim.
J; Kimsin ya siktir git amına koyayım.
Lisa benim bu halime gülerken ben sinirli bir şekilde yerdeki önlüğü üzerime geçirip kapıyı açtım.
J; A-Anne senin burda ne işin var?
Lisa'ya duvarın arkasına saklanmasını işaret ederek konuşmaya devam ettim.
J; Ne istiyorsun yine?
CL; Konuşmamız lazım.
J; Burda olmaz. Bahçeye gidelim mi?
CL; Tamam ben aşağıda bekliyorum seni.
J; Tamam 5 dakikaya geliyorum.
Annemi gönderdikten sonra Lisa'nın yanına gidip dudaklarına uzun bir öpücük bırakıp konuşmaya başladım.
J; Özür dilerim. Akşam müsait olursan buluşalım olur mu? Bugünü telafi etmek istiyorum.
L; Maalesef bugün boş değilim ama telafi ederiz merak etme :) Hadi anneni bekletme görüşürüz.
J; Offf tamam... görüşürüz.
Lisa'ya sarılıp odadan çıktım ve bahçeye yürümeye başladım. Annemin oturduğu banka gidip yanına oturdum.
J; Yine ne var?
CL; Chaeyoung okulunu bitirmek üzere.
J; Ee bundan bana ne?
CL; İki üç hafta sonra buraya taşınacak.
J; Niye?
CL; Çok sevdiği bir arkadaşı burada. Hem onun yanına gelecek hemde mesleğini burada devam ettirecek.
J; Tamam da bundan gerçekten bana ne?
CL; Seninle kaynaşmasını istiyorum. Ona sahip çıkmanı istiyorum.
J; Kabul etmiyorum.
CL; Sana soran olmadı.
J; Ne demek sana soran olmadı? İstemiyorum zorla mı?
CL; Öyle bir şansın yok. Senin evinin iki sokak altında ona ev tuttum.
J; Öyle mi? Sen gerçekten kızını çok seviyorsun. Ben kendi evimi almak için ne zorluklar çektim. Ama bakınız hanımefendi daha gelmeden evi hazır. Umrumda değil. Ne yaparsa yapsın. Ona bakıcılık yapamam ben.
CL; Yapacaksın Park Chae. O seni çok merak ediyor.
J; Yapmayacağım. Adım Jennie Kim. Park Chae değil. Hiçbir zaman Park olmayacağım.
CL; Göreceğiz.
Yanımdan kalkıp gittiğinde duvarlara kafa atmak istiyordum. Nefret ediyorum sizden nefret! Adımı bile kabul etmiyor beni nasıl kızı kabul edebilir ki? Bunca zamandır üvey kızını bana bir kere bile göstermeyip şimdi ona bakıcı olamamı istiyor. Ben onu görmeden ondan nefret etmiş bir insanım. Ona bakıcılık yapmayacağım! Hastaneye girip işlerime devam etmem gerektiğini farkedince hastalarla ilgilenmeye gittim.
Lisa'dan;
L; Rosé!!! Çok az kaldııı. Buraya gelmen için sabırsızlanıyorum.
R; Yeyyyy evettt. Sen şu Momo olayını ne yaptın?
L; Hallettim ya sorun yok.
R; İyi madem. Var mı başka birileri?
Rosé'ye Jennie'yi söylemek istesem de biraz gizlemeye karar verdim.
L; Hayır yok.
R;Off kızım evde kalacaksın sen ya?
L; Aman ne yapalım bir şey olmaz. Annenler nasıl?
R; İyiler. Annem Çin'deki işini halledip Kore'ye üvey kardeşimin yanına gelmiş. Fransa'ya dönecek bugün.
L; Doğru ya senin üvey kardeşin burada yaşıyor değil mi?
R; Evet. Park Chae. Tanışmayı çok istiyorum. O beni sevmiyor gibi hissetsem bile içimde ona karşı hep bir sevgi var anlam vermediğim.
L; Bence de tanışmalısın. Ne kadar üvey bile olsa kardeşsiniz. Aranızda kaç yaş vardı?
R; Aynen öyle kardeşiz. 3 sanırım evet 3 olmalı.
L; Çok yokmuş ama abla demek zorundasın eheheh
R; Sanmıyorum beni kabul eder mi bilmiyorum.
L; Bence eder. Kötü biri olduğunu sanmıyorum.
R; Umarım öyle olur. Hadi ben kaçtım işlerim var. Sonra görüşürüz.
L; Görüşürüz Sincappp.
Rosé ile konuşmayı bitirip görev için hazırlanmaya başladım. Üst üste göreve çıkmak beni yoruyordu. Ama az kaldığını hissediyordum. Benim ülkeme savaş emrini veren komutanı bulsam onu yaşadığına pişman edeceğime emindim. Göreve gitmeye hazır olduğumu anladığımda timin yanına inip beklemeye başladım. Tam o sırada askeriyenin kapısından giren Momo'yu görünce beni görmesin diye uğraşırken bana kırgın ama gülümseyerek bir tebessüm ettiğinde ne yapacağını izlemeye başladım. Elinde bir kağıtla birlikte komutanın yanına yürümeye başladı. Kağıdı komutana verip konuşması bitince yanıma geldi ve konuşmaya başladı.
M; Lisa hiçbir şey söyleme sadece beni dinle olur mu? Ben sana yaşattıklarım için çok özür dilerim. Her şey için, bundan sonra yaşayacakların için, sana yardım edemeyeceğim için, seni sevdiğim için her şey için özür dilerim. Gidiyorum buradan kendine çok iyi bak olur mu? Bütün dualarım seninle. Kendine dikkat et Lalisa Manoban. Seni çok seviyorum. Keşke elimden gelse de seni her şeyden, herkesten koruyabilsem. Herkesten koruyamam belki ama kendimden koruyorum. Kendine çok iyi bak tamam mı?
"Lalisa Manoban" Gerçek adımı nerede biliyordu? Adımı biliyorsa burada olmamın asıl nedenini de mi biliyordu? Tam soracaktım ki göreve gitmek için bana seslendiklerini duydum. Momo ise koşar adımlarla askeriyeden çıkarken arkasında düşünceli bir ben kalmıştım.
Lalisa Manoban. Beni nereden tanıyor bu kız?
....
Sizi şeytan gülüşüm ve teorilerinizle baş başa bırakıyorum biraz beyin fırtınası yapın bakalım
![](https://img.wattpad.com/cover/159959577-288-k326895.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Love Is An Agent // JenLisa
Fanfiction"Madem aşıksın bana ama aşkımız gizlilik gerektiriyor gizlilik senin en iyi yaptığın iş değil mi? Öyleyse bana sadece sevgini bahşet gerisini bana bırak, bırak ki seni ve aşkımızı özgürlüğe kavuşturmak için her şeyi yapayım. Mesela gel kaçalım burad...