P.3

580 43 4
                                    

"Bu çok ekşii." Marlene yüzünü buruşturdu.

"Bu da çok tatlı." Birbirimize baktık ve aynı anda

"Değiştir." Dedik. Okul çıkışı Marlene beni bulmuş ve onlara gelmem için koluma yapışmıştı. Annemden izin almak için sorduğumdaysa arkadaş bulduğum için şaşırmış ve beni evden kovarcasına göndermişti. Şimdiyse Marlene'in odasında dondurmaların tadına bakıyorduk. Aniden yeriden doğrulup

"Bak sana ne anlatacağım" kitaplığından mavi kapaklı defteri alıp, önüme koydu "Bu deftere gün içerisinde yaşadıklarımı yazıyorum, yani tam bir günlük sayılmaz. Çünkü burda hatırlanmaya değer şeyler var. Biraz da komik olaylar." Dedi ve bana içerisinden bazı şeyleri okumaya başladı.

"B-bbir dakika ığgh--" gözümdeki yaşları silip kendimi yatağa attım. "Hangi Arthur?" Sonunda gülmeden konuşabilmiştim.

"Arthuro, şu bi üst dönemlerdeki sarışın çocuk." Defterdeki 6. Anısını da okuduğunda bunun ne kadar eğlenceli olduğunu düşündüm. "Artık sen de bunu bildiğine göre -tek bilen sensin zaten- buraya bir şeyler ekleme hakkını kazandın." Dedi. Biraz daha lafladıktan sonra evime dönmüştüm.
       xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
"Bayıldım. Nerden aldın?" Turuncu ipli mor şapkamı elinde çevirdikten sonra başına taktı.

"Dayl'n Pastanesinin yanındaki ikinci el dükkanından."

"Ah, birgün kesinlikle oraya beni de götürmelisin. Bu şapka bir efsane!"

"Başka ne efsane biliyor musun?" Elimi çantama attım. Kabartmaları hissedince onu çıkardım. "Bunu da ordan aldım. Defterimiz için." Marlene gözlerini büyüttü

"Meredith bu şey inanılmaz." Parmaklarını kabartmalar üzerinde gezdirdi. "Buraya adımızı yazmalıyız." Zilin çalmasıyla yerimizden kalktık. Yemekhaneden çıkarken biri bana çarptı.

"Özür dilerim."

"Sorun değil." Sınıfa gidip yerime oturduğumda 10 dakika sonra yanıma yerleşti.

"Şey sana çarptığımda kalemini düşürmüşsün." Elimi uzattım, elini geriye çekti.

"Bu şapkaları nerden buluyorsun?" Elinden kalemi söküp aldım. Gözlerimi devirerek

"İkinci el dükkanından." İfadesiz bir şekilde önüme döndüm, derse odaklanmaya çalıştım. Okul çıkışı Marlene ile bir kafeye gidecektik. Onun son dersi boş olduğundan erken çıkmıştı. Tam okulun kapısından çıkacaktım ki birisi arkamdan

"Hey şapkalı kız, başlıklı kız!" Diye bağırmaya başladı. Arkamı dönmemle dibimde bitmesi bir oldu. Kaşlarımı çatıp, yüzüne baktım.

"Şey ımmh... Şey dükkanın yerini öğrenebilir miyim acaba? Halam bu tür şeylere bayılır da ona sürpriz yapmak istiyorum." Kafasını kaşıyarak bana baktı. Ona yeri tarif ettikten sonra çıkışa yöneldim

"Hep böyle misin? Yani kaşların hep çatık mı-" Sinirle nefesimi dışarıya verdim. Ne çok konuşuyordu?

"İşim var, görüşürüz." Dedim. Aslında bir daha görüşeceğimizden değil lafın gelişi söylediğim bir şeydi. Gülümseyip

"Görüşürüz." Dedi. Mümkünse bir daha görüşmeyelim, lütfen. Çok soru sorması sinirime dokunuyordu. Hızla okuldan çıkıp kafeye ilerledim.

Mad Hatter •Peter Parker•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin