"Geldik"
Ardanın belirttiği cümleyi duyduktan sonra hepimiz sol tarafta duran kafeye baktık.
Simsiyah bir duvar, üzerinde altın rengi eskitme tablonun içinde 'BAHREİN CAFE' yazıyordu. Kafenin dışı sarı, turuncu, pembe ve mavi neon ışıkla kaplıydı. Hoş bir havası vardı.
Arabayı park edip hemen içeri girdik. Etrafı dikkatlice incelemeye başladım.
Siyah tahta masa ve sandalyelerin oturma yerlerine fosforlu renklerde minderler koyulmuştu. Cam kenarlarında genellikle ikili masalar vardı. Duvarlar kül grisiydi.
Duvarların bazı yerlerine ünlü sanatçıların yaptıkları tablolar asılmıştı. Ve çok güzel duruyordu.
Yeni açılmasına rağmen çok kalabalıktı. Ama geniş olduğu için insanı sıkmıyordu.
Girişte sıcak gülümsemesiyle bizi karşılayan garson üst katın daha sakin olduğunu söylediğinde onayıp onu takip etmeye başladık. Kalabalığın ortasından geçip güzel ve geniş merdivenlere doğru yürüdük.
Altın renginde tahta merdivene eskitme yaptırıp havasını değiştirmişlerdi. Merdivenlerin her bölüğüne yeşil zümrüt taşları yerleştirip daha kaliteli bir ortam sağlamışlardi.
Merdivenlerden yukarı çıkıp incelemeye kaldığım yerden devam ettim.
Üst kat daha ferahtı. Duvarlar krem rengi işlemeliydi. Mor mavi renklerdeki masa ve sandalyeler kombine farklılık katmıştı.
Sandalye demek fazla doğru olmazdı sanırım.
(
Bu modelin mor ve mavi rengi 😉 )
En değişik olan şey ise yerlerde patchwork halıların olmasıydı.
(
)
İlk defa bir kafede halı görmüştüm. Garip ama güzeldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİNİN ÖTESİNDE (ARA VERİLDİ)
Teen FictionCanınız sıkılırsa diye ;") Başlangıç ↘↙ 10.08.2018