"Neden olmasın tosbik marulum!"
Kutayla birbirimize bakıp kahkaha atmaya başladık.
"Tosbik marulum?!?!?!?!"
Delilercesine kahkaha atarken simay ve samet bize göz devirip masadan kalktılar.
Biz ise onların çıkışını izlerken hala gülüyorduk.
Derkenn sametin kapıdaki halıya ayağı takılıp yere yapışması sonucu kutayla birlikte gülmekten yerlerle temasa geçmeye başladık.
Samet acı içinde kıvranırken yere çöküp dizini tuttu. Biraz bekledi ve dizini açtı. Simay hemen yanına eğilip yardım ederken bizse kutayla yerlerimize geri oturup hiçbirşey olmamış gibi etrafa bakınmaya başladık.
Ona bakmak istiyordum. Ama bakmak istemiyordum. Yani bakarken yakalanmak istemiyordum.
Kendimle çelişki içerisinde cama dalmışken irkildim.
Kendimi daha fazla tutamayıp kutaya döndüm. Dönüşümün farkına anında varmıştı. Yere bakarken gülümseyip yavaşça gözlerini benimle buluşturdu.
Gözlerimi onun gözlerinden çekmeye çalışıyordum fakat bunu yapamıyordum.
Beynime emir veremiyordum ve kendimi kontrol edemiyordum.
Ona karşı ne hissettiğimi bilmiyordum. Ve sanırım herneyse...
Beyin hücrelerimi yeniden hissedince gözlerimi onunkilerden ayırdım ve önümdeki boş tabakları alıp ayağa kalktım. Tezgahın üstüne bırakıp diğer boş tabaklarla da aynı etkinliği yaptım.
Tabakları tezgahın üstüne taşırken beni izleyen kutay yardım etmek için ayağa kalktığında ona baktım.
Çizgili mavi geceliğinin ceplerini eliyle düzeltip bana baktı. Göz kırpmasıyla incelemeyi bırakıp bulaşık makinasının kapağını açtım. Tabakları sudan geçirmek için çeşmeye doğru yöneldim vakit kaybetmeden elime tabak alıp sudan geçirmeye başladım.
Tam elimdeki tabağı tezgaha tekrar bırakacakken belimden göbeğime dolanan elleri hissedip durdum. Arkamdan sarılıp çenesini omzuma yaslamış olan kutay konuştuğunda tam olarak onun dediği şeye odaklanamıyordum.
"Keşke bizde onlar gibi olsak"
Boğazıma düğüm yapıştığında ellerini tutup bedenimden uzaklaştırdım. Arkamı dönüp yıkadığım tabakları eline tutuşurturdum.
"Plastik kaplarınız nerede?"
Derin nefesini alıp verirken gözlerini devirdi ve başıyla üst dolaplardan en köşedekini işaret etti.
O verdiğim tabakları makinaya yerleştirirken bende plastik kaplara artan birkaç yiyeceği koyup buzdolabına kaldırdım.
Masayı silmek için beze uzandığımda kutay benden önce alıp masaya yürüdü.
Bütün işler bittiği için onu beklemeyip balkona doğru yürüdüm. Simay ve samet de oradaydı. Telefonları ile ilgilenirlerken dikkatlerini bana vediler.
Samet gülümseyip göz kırpdığımda gülümseyerek karşıladım onu. Arkama bakıp Kutayın gelip gelmediğini kontrol ettim.
Kimse yoktu. Gözlerimi sıkıca kapatıp açtım ve boş olan bir yere oturdum.
Başımı geriye yaslayıp gözlerimi kapattım. Okulun başlamasına yaklaşık iki hafta kalmıştı.
Hazır mıyım? Hiçbir fikrim yok. Mutlu muydum? O da belli değildi. Aslında her okul başlangıcında heyecanlı ve mutlu olurdum ama bu sefer emin değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİNİN ÖTESİNDE (ARA VERİLDİ)
Teen FictionCanınız sıkılırsa diye ;") Başlangıç ↘↙ 10.08.2018