🍀 16. Bölüm 🍀

19 9 19
                                    

Sabahın köründe çalan zil sesiyle ayaklandım. Telefonumdan saate bakıp daha 7 olduğunu gördüm. Israrla zil çalınıyordu.

Oflayarak odadan çıktım. Tam kapıyı açmaya gitmiş simay bana döndü ve omuzlarını çekti. Gözlerini oluşturup bir taraftan da esniyordu.

Bende omuzlarımı çekip dudağımı büzdüm. Kapının yolunu tutup kapıyı açtım.

Karşımda samet vardı. Sabahın yedisinde samet kapıdaydı. Ne işi vardı saatin yedisinde?

Simay arkadan kafasını uzattığında samet gülümsedi. Ellerini cebine sokup yere bakarken boğazını temizledi.

Tekrar bize baktığında soran gözlerle ona baktım. Ne dicekse desin artık ben uyumak istiyordum.

Derin bir nefes alıp verdikten sonra ağzını araladı.

"Günaydın, kahvaltı etmek ister misiniz? Biz hazırladık."

Cidden bu muydu? Gözlerimi sinirle iyice açtım ve odama doğru yürümeye başladım. Yastığımın altından telefonumu alıp tekrar kapıya yöneldim.

Simay kapıya yaslanmış gözlerini kapatmıştı. Telefonumun kilit ekranını açtım. Ve samete çevirerek salladım.

"Saat 7, ya siz ne biçim bir manyasınız? Kahvaltı hazırlamak için beşte falan mı kalktınız? Oturun kendi başınıza yiyin ne yiceksiniz. Bir daha da bu kapıyı 9 dan önce çalma GEBERTİRİM!!!"

Samet gözlerini kocaman açmış ve başını sallayarak beni dinledikten sonra göz teması kurunca simayı geriye çektim ve kapıyı yüzüne çarptım.

Simay duvara yaslanmış gözünü ovuşturuyordu. Omuzlarından tutup hafifce salladım ve odasına gidip yatmasını söyledim.

Söylenerek odama girdim. Sıcacık yorganımın altına tekrar girip yumuşak yorganıma sarıldım.

Yaklaşık beş dakika sonra çalan telefonuma hakaretler ederek elime aldım. Ya insan bir rahat bırakır.

Kutay arıyordu. Meşgule atıp komidinimin üstüne koydum telefonumu. Dakikalar sonra simay odama çalan telefonuyla birlikte girdi.

Bana çevirip kutay ın aradığını söyleyip kulağına götürdü.

"Ne var?"

"....."

"Evet"

"....."

"Hayır"

"....."

"O uyuyor, bende uyuyorum"

"....."

"Evet uykumdayım"

"....."

"Meşgule mi attı?"

"....."

"Hmm, al konuş. Ben karışmam"

Elindeki telefonu kulağıma dayayıp duvara yaslandı. Gözlerim kocaman açık bir şekilde simaya mesajlar gönderdim.

Ve gelen kutayın sesini duyup ilgimi telefona verdim.

"Günaydın çok güzel bir kahvaltı hazırladık ve sizsiz yemeyi düşünmüyoruz"

"Yaa, ne yiyeceksiniz yiyin yoksa sizi tüfekle vurmaya gelicem"

Telefonu yüzüne kapatıp simaya uzattım. Önce bana sonra telefona baktıktan sonra elimden telefonu alıp yere çözmeldi.

"Deli gibi uykum var"

MAVİNİN ÖTESİNDE (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin