🍀 20. Bölüm 🍀

10 6 18
                                    

"SİZİN BURADA NE İŞİNİZ VAR?!?!?"

Simayla ikimiz gözlerimizi kapatıp yutkunduk. Seçil iki adım geri gitmiş samet ise iyice saklanmıştı. Kutayla ablam bakışırken kutay yutkundu. Ablam yavaştan kırmızıya dönen gözleriyle kutaya odaklanmıştı.

"KİMSİNİZ DİYORUM KONUŞSANIZA!!!"

Kutay bir adım geriye gelmişti. Kendi kaşınmıştı ama...

Ellerini yumruk yapan kutay konuşmaya hazırlanıyordu.

"Kutay ben, tanıştığıma memnun oldum"

Gülümseyip ablama elini uzattığında ablam çıldırmış gibi bağırmaya başladı. Zaten çıldırmıştı, ama kutay onu iyice çıldırtmayı başarmıştı.

"ÇABUK İÇERİ GEÇİN! SEN KIZLARIMIN ARKASINDAN DA ÇEKİL!"

Sametle kutay korkuyla salona konuştuklarında ablam kolumdan tuttu.

"İçeri!"

Simay beni beklemeden içeri fırlamıştı. Bense ablamın yüzüne gülümseyip simayın peşinden gittim.

Ablam içeriye girip kapıyı çarptığında samet olduğu yerde sıçramış ardından kutaya bir bakış atmıştı.

İçinden ne küfürler geçiyordu o kadar beliydi ki...

Ablam önümüzde durunca elindeki oklavayı yere vurdu.

"Bakın o oklava biraz sıkıntılı gibi duruyor biz onu bıraksak mı ki?"

Samet konuşmasını bitirmekle birlikte kendine ışık hızında gelen oklavayı farkedip kollarıyla başını savundu.

Kendine çarpmayan oklavaya bakmak için de yavaşça başını kaldırdığı anda boğazına dayanan oklavayla tekrar konuştu.

"B-ben valla karışmadım, siz yanlış anladınız"

Ablam yavaşça oklavayı indirip tekrar yere çarptı. Samet yine irkildiğinde simayla gülmemek için kendimizi sıkıyorduk.

"Şimdi, konuş yeşil göz!"

"Emret komutanım!"

Kutay elini askerlerin komutanına yaptığı biçime sokmuş bir şekilde başına götürdü.

Ablam ise bağırmaya devam ediyordu.

"Vıcıklaşma!"

"Emredin"

Kutay tekrar arkasını yaslandığında ablam yeniden konuştu

"Sizin benim kardeşlerimin evinde ne işiniz var?"

Kutay yutkunup samet döndü. Samet omuzlarını silkip 'kendi başını kendin yaktın' hareketiyle aradan sıvıştı.

"Şimdi, efendim şöyle oldu"

Kutay boğazını temizleyip ablamla göz temasına girdi.

"Şey oldu"

Ablam başını 'ne oldu?' Biçiminde sallayınca iyice gerildi. Tekrar boğazını temizleyip hızlıca ayağa kalktı.

"Ben, ben sizin kardeşinizi allahın emri peygamberin kavliyle görmeye geldim"

Ablam tek kaşını kaldırıp bana döndü. Ben ise kutaya ne dediğini anlamak için bakıyordum. Ablam bana dönünce bende ona bakıp omuzlarımı silkip dudağımı büzdüm.

Ablam tekrar kutaya dönerken bir taraftan da oklava Kutayın boğazının tam ortasında durmuştu.

Kutay yutkunurken sametle simay bakışıp birbirlerine birkaç mimik yapıp oklavaya bakmaya başladılar.

MAVİNİN ÖTESİNDE (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin