-----reyhanın anlatımı------
nerdeyse iki saattir mustafa dan haber bekliyordum aptal çocuk gittiğinden beri telefonu mu açmamıştı ben de murat ve canı aramıştım ama ikiside mustafanın nerde olduğunu bilmiyorlardı saat gece bire geliyor du ama benim gözümde zerre uyku yokdu mustafa niye açmıyordu telefonunu
-bir şey ler içmek ister misin
ablamın gıcık sesi ile düşüncelerim bölündü mustafa gittiğinden beri konuşmuyordum onunla yavaşça ona döndüm ve atabildiğim en gıcık bakışı attım sonra önüme döndüm ufff acaba mustafayı gene arasammı diye düşünürken elimde duran telefon çalmaya başladı hızla telefonu çevirdim ve ekrana baktım mustafa yazısını görünce mutlulukdan havalara uçacaktım ama öyle hemen affedilmek yok mustafa Bey sen benim telefonumu nasıl açmazsın telefonu açtım ve kulağıma götürürdüm
-alo nihayet açabildin mustafa bey nerdesiniz bakalım
karşı tarafdan köpek havlama sesleri geliyor du sanırım dışarıdaydı sonra mustafa nın sesini duydum daha doğrusu duymaya çalıştım çünkü sesi çok ince ve titrek çıkıyordu mustafa kekeliyerek
-reyhan yardım et dedi
-mustafa ne oldu sesin niye böyle geliyor nerdesin sen
-eski un fabrikası ndayım yardım et
sonra mustafa nın sesi kesildi ama köpek havlama sesi hala geliyor du sanırım ona bir şey olmuştu telefonu ablama attığım gibi koşarak dışarı çıktım depo evimize çok uzak değil di saat geç olduğu için bu saatte taxsi de bulamazdım ben de var gücümle koşmaya başladım ayağım ağrımaya başlamıştı ama umursamadan koşuyordum
-Allahım lütfen ona bir şey olmasın lütfen lütfen
diyerek koştum koştum koştum deponun önüne vardığımda ayağımdaki acı çok artmıştı ama onu umursamadan depodan içeri girdim mustafa sırtını duvara yaslamış omzunu tutuyordu iki büklüm olmuştu ve yüzünden soğuk terler akıyordu ve üstüne üstelik yerde kan doluydu koşarak yanına gittim ve yüzünü avuçlarımın içine aldım
-ne oldu
mustafa zoraki başını kaldırdı kaşı ve dudağı kanıyordu ama asıl kan omzundan geliyor du zoraki konuştu
-omzuma bıçak saplandı götür beni burdan
hemen mustafa nın diğer koluna girdim ve yürümeye başladık ama o kadar yavaştıkki biz hastaneye gidene kadar mustafa ya bir şey olabilirdi birden bu deponun biraz ilerisinde bir market var olduğunu hatırladım ve Mustafa yı yavaşça yere oturttarak
-merak etme hemen geliyorum
dedim ve koşarak dışarı çıktım üstüm başım kan olmuştu mustafa nın kanı ayağım çok ağrıyor du ama mustafa ya bir şey olacak diye korkuyordum ve korkum acımı yeniyor du marketin içine daldım ve bağırmaya başladım
-yardım edin
birden herkes bana doğru döndü marketin güvenlik görevlisi yanıma geldi ve.
-ne oldu bu kan senin mi dedi
-hayır değil ama o yaralı çok kan kaybetti lütfen yardım edin
polis dışarıyı gösterdi ve
-tamam arabam orda hadi götür beni kim yaralısa
adamla birlikte dışarı çıktık ve arabaya bindik polise deponun yerini tarif ettim depoya gelince hemen arabadan indim ve içeri koştum polis de beni takip ediyordu içeri girdiğimde mustafa yerde kanlar içinde yatıyordu koşarak yanına gittim polis de yanımıza geldi ve Mustafa yı kucağına alarak arabaya götür dü ben de arkaya bindim adam da mustafa yı kucağıma verdi mustafa nın başı bacaklarımdaydı
-yarasına bezle baskı uygula dedi hızla arabayı süren polis memuru
etrafıma baktım ve bez parçası aradım bulamayınca tşörtümü yırttım ve titrek elimi yaraya götür düm
-mustafa uyan lütfen aç gözlerini lütfen lütfen lütfen bak söz veriyorum bir daha sana hiç kızmıyacağım lütfen aç gözlerini lütfen
-işte geldik polis memurunun sesiyle kafamı kaldırıp etrafa baktım hastaneye gelmiştik ve arabanın kapısının önüne çoktan bir sedye getirmişler di bile yaşlı doktor kapıyı açıp mustafa yı çıkardı ve onu sedyeye koydu mustafa yı hızla içeri götürürken ben de arabadan Aşşağı indim ve peşlerine koşmaya başladım girilmez yazan biyere mustafa yı soktular tam ben de girecekken beyaz önlüklü bir kadın beni kolumdan tuttu ve
-hanımefendi içeri giremezsiniz dedi
ben bir şey diyemedim sessizce gidip yanındaki duvara çöküp ağlamaya başladım hıckırıklarımın ardı arkası kesilmiyordu bazen de çok ağladığım için nefesim kesiliyor du ama hiçbiri umrumda değil di sadece mustafa umrumdaydı Allahım ne olur ona bi şey olmasın lütfen lütfen ona bir şey olursa yaşıyamam ben Allahım koru sen onu lütfen bağışla onu bana lütfen lütfen lütfen polis memuru yavaşça yanıma çöktü ve elini sırtıma koyup sıvazladı Allahım lütfen mustafa ya bi şey olmasın
tam o sırada girilmez yazan yerin kapısı açıldı ve dışarıya beni içeri koymayan kadın çıktı
-acil bir hastamız için 0 rh pozitif kan aranıyor kanı uyan lütfen kan versin
sanırım bu kan mustafa için aranıyor du hızla ayağı kalktım ve olanca gücümle bağırdım
-lütfen lütfen yardım edin kan verin ona yoksa ona bir şey olacak lütfen kurtarın onu
-benim kanım uyuyor diye bağırdı biri o kişiye bakınca murat olduğunu gördüm can da yanındaydı hemşire hemen murata kan alma yerini gösterdi can da yanıma gelerek bana sarıldı
-sakin ol bir şey olmayack mustafa güçlü biridir korkma ayağı kalkıp tekrar yanımıza gelecek sen merak etme
İnşallah inşallah ona bir şey olmaz da uyanır
ŞİMDİ OKUDUĞUN
otobüs aşkım [düzenleniyor]
Chick-LitAşk da şansa inanır mısınız? Ya da rastlantıya veyahut büyük bir tesadüfe? Belki de olması gereken oluyordur. Yani Kaderiniz gerçekleşiyordur. Dikkat edin kaderden kaçamazsınız lakin Aşkı seçebilirsiniz. Masumane bir yolculuk her sene yaptığım g...