otobüs aşkım [düzenleniyor]

son mola

-"Nasıl yaa!"

-"Ablacım, daha kaç kere demem gerekiyor. Bu son molaydı."

-"Ama abicim yıllardır bu yolu gidip geliyorum ve her zaman iki kere daha mola veriyorsunuz. Ne oldu da birden  mola vermeyi bıraktınız."

-"Ablacım, o geçen seneye kadardı, insanlar varış noktamıza geç ulaştığımızı söyleyip bizi şikayet edince bizde firma olarak fazla molalardan kurtulma kararı aldık."

Şimdi mi yaaa, ben tam da hayatımın aşkını, üçüzlerimin babasını, yanımda gezdirirken diğer kızlar tarafından "bu kız, bu çocuğu nasıl kapmış" diyerek kıskanacakları yarimle, tanıştığım zaman mı, yolu kısaltma kararı aldınız. Muavinden en son geçirdiğimiz molanın son mola olduğunu duyduğumdan beri şoförü ikna etmeye çalışıyordum.

-"Bu seferlik, bir istisna yapamaz mısınız. Lütfen hayat memat meselesi."

-"Kızım yarım saattir seni dinliyoruz. Bütün gün devam edecek mi bu?" diyen .Şoförün arkasında ki koltuktaki yaşlı teyzeye ölümcül bakışlarımdan birini yolladım.  

-"Teyze bi dur yaaa zaten ortalık karışık, sen gelinine söz söyleyecek yaştayken, neden torunun yaşında kilerin işlerine karışıyorsun."

-"Ahh terbiyesize bak hele." 

diyerek önüne dönen teyzeyi umursamadım. Çünkü daha önemli problemlerim vardı. Son umut şirinlik yüzümü takınarak şoföre döndüm.

-"Abicim bak makul bir teklifle de anlaşabiliriz. Söyle otobüsü, biraz daha sürmek için ne kadar istiyorsun."

Adam büyük bir offff çekince teklifimi kabul etmeyeceğini anladım. Oysa ki kumbaram da onu ikna etmeye yetecek kadar binlik vardı diye düşündüm. Neyse o kaybeder, bu işi parayla çözemeyeceksek başka yolları da vardı elbet.

-"Ahmet, al şu kızı başımdan." deyince şoför. Adının Ahmet olduğunu öğrendiğim muavin, bana doğru yürümeye başladı.

-"Ama daha..."

Sözümü bitiremeden, muavin beni koltuk altlarımdan tutup

-"Hadi ablacım şoförle konuşmak yasak"

 diye çekiştirmeye başladı. Çok da fazla çekiştirmesine izin veremezdim. Çünkü Ecenin o küçük sıçan gözleri, yine benim üzerimdeydi ve eminim şu an ne yaptığımı çözmeye çalışıyordu. Usulca ayağı kalkıp yürümeye başladım. Ecenin yanından geçerken saçlarımı savurup havalı gözükmeye çalışmayı da unutmadım tabii . Lakin sanırsam bunu yaparken önüme de bakmam gerekirdi, çünkü koltukların birinden sarkan 50 yaş üstü teyze ayağı itemine,  takılmış ve düşmekten zor bela kurtulmuştum. Sonunda Çağrının yanına ulaştığımda sorar gözlerle bana baktı.

-"Hayırdır ne konuştun bu kadar şoförle."

-"Hiççç"

 diye geçiştirdim. Üzümlü kekime onun için neler yaptığımı söylemeyecektim tabi. Belki üçüzlerimizden sonra olabilirdi.

-"Daldın gene."

Çağrının bana bakan gözleriyle kendime geldim. Bu düşünce işini yaparken reel dünyadan soyutlanmayı nasıl becerebiliyordum acaba.

-"Pardon yaa, çok önemli bir şey düşünüyordum."

Çağrının, cevabım üzerine kaşlarını kaldırıp dudaklarının kenarını yukarı doğru oynattığını gördüm. Ahhh üzümlü kekim sen, bana biraz daha böyle yaparsan, ben kalpten öbür dünyayı boylayacağım sanırsam.

-"Öyle mi ne düşündün bu kadar önemli?" diye birden sorunca

-"Hah"

 diye bir tepki kaçtı ağzımdan. Bir de şu aniden gelip beni yeniden düşünmeye sevk eden soruları da olmasa.

-"Hiç ya boş ver, önemli değil zaten."

Ne kadar büyük ve gösterişli bir şekilde saçmaladım ben. Gerçekten ama büyük bir alkışı hak ediyorum. Çağrının dudakları tebessüm şeklini alınca ve gözleri o mükemmel tebessümünden kısılınca, ödülümün bu olduğuna karar verdim. 

-"Sanırsam senin sıcaktan beynin yanmış, ama olsun önemli değil. Bu arada duyduğuma göre bu son molamızmış, vardığımızda Eceye her şeyi açıklayacağım. Bütün bunların bir oyun olduğunu, ve onu gerçekten sevdiğimi. Zaten de dersini almış gibi gözüküyor. Çünkü seninle fark edilir derece de iyi bir iş çıkardık. Seninle yaşadıklarımızı da güzel bir anı olarak yaşayacağım. Çok sağ ol ortak, şapka için de endişelenme pazardan 10 liraya aldığım bir şeydi. Borcun ödendi."

Diyerek bana tokalaşmak için elini uzattı. Gözümden istemsizce düşen yaştan sonra yüzümde ki sahte tebessümümle  elimi uzatarak elini sıktım.

-"Sen de sağ ol sahte sevgilim, sen de benim için otobüs aşkım olarak kalacaksın sadece küçük bir anı parçası olarak.".............