Bölüm 1: Yaratılış

7.6K 402 233
                                    

Herkese merhaba! Bu kurguyu yazmazsam çatlardım o yüzden yayınlamaya karar verdim. Daha bu sabah aklımda canlandı be umarım ilgi çeker, ilerler. İyi geceler!

Görüntü yavaş yavaş düzenli bir hal alıp, seçilir bir şekle büründüğünde bir süre bekledikten sonra yavaşça başımı kaldırıp, hemen karşımda duran kişiye baktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Görüntü yavaş yavaş düzenli bir hal alıp, seçilir bir şekle büründüğünde bir süre bekledikten sonra yavaşça başımı kaldırıp, hemen karşımda duran kişiye baktım. Gözlerinde beklenti vardı ve bu beklentili bakışlar banaydı. Bakışlarımı gözlerinden ayırmadan beklerken ''Merhaba.'' dediğimde büyük bir neşeyle ''İşe yaradı! İşe yaradığına inanamıyorum.'' demiş hemen ardından da ellerini yanaklarına koyup önüme oturmuştu. 

Dizlerime koyduğum ellerimi tutup yavaşça  havaya kaldırdıktan sonra ''Bundan sonra benim kızımsın. Adını kaydet. Eve.'' dediğinde görüntümün sağ üst köşesinde uyarı verilmişti. Gülümseyerek ''Adım Eve.'' dediğimde uyarı yeşil ışık vermiş, başarılı işareti almıştı. 

Karşımda ki adam, heyecanla olduğu yerde kıpırdandıktan sonra ''Ben Adam. Senin babanım.'' dediğinde bir süre Adam'ın gözlerinin içine baktım. Başımı sallayarak ''Hayır, sen beni tasarlayan adamsın.'' dediğimde Adam hızla başını iki yana sallayarak ''Hayır. Bundan sonra ben senin babanım. Sen de benim kızımsın. Ve biz bir aileyiz.'' dediğinde görüntümün sağ üst köşesinde bir uyarı daha vermişti. Bu sefer ki bir kutucuğun içindeydi ve ''Aile kilidi açıldı.'' uyarısını vermişti. 

Adam'a bakarak ''Biz neden bir aileyiz?'' dediğimde Adam ellerini saçlarına götürdü ve saçlarını karıştırıp ''Bu çok uzun bir hikaye. dinlemek istediğine emin misin?'' demişti. Başımı yukarı aşağı salladığım zaman Adam derin bir nefes alıp bir süre durmuştu. 

...

Aşağı katta ''Eve!'' diye seslenişiyle beraber bulunduğum odadan çıkıp aşağı kata doğru hızlı adımlarla ilerledim. Babam, odasında öksürüyordu ve muhtemelen hastalığı yüzünden suya ulaşamıyordu. Odanın kapısını açtığımda sesli öksürüklerinin arasından zorlukla bir yeri işaret ettiğinde işaret ettiği yere baktım. Tahmin ettiğim gibi su bardağını işaret ediyordu. 

Önce babama yaklaşıp yatağında doğrulmasını sağladıktan sonra şifonyerin üstünde ki sürahiyi ve bardağı alıp su doldurdum, hemen ardından babama suyu yavaşça içirdim. Öksürmesi biraz daha iyi bir hal aldığında elini elimin üstüne koyup ''Bugün dışarı çıkmaya ne dersin? Uzun zamandır dolaşmıyoruz.'' dediğinde başımı sallayıp ''Güzel bir plana benziyor. Ama anlaşmalar ne olacak?'' dediğimde yüzü yine asılmıştı. Son kırk beş yıldır ne zaman projeleri hakkında bir şey desem, her zaman ki yüz ifadesi olan bu suratı takınıp ''Kim takar ki?'' bakışı atıyordu. 

Üstünde ki yorganı iterek ''Eve bu projeler hakkında ne düşündüğümü sen de biliyorsun.Bazen tüm bunları yaptığım için kendime kızıyorum.'' demesiyle kaşlarım çatılmıştı. Anlamayarak ''Ama tüm bunları sen yaptın. Bunların senin hayalindi.'' dediğimde yaşlı ve yorgun gözleri gözlerime odaklanmıştı. Kahve gözlerini bir süre yüzümde dolaştırdıktan sonra ''Öyleydi. Ama bir şeyler artık değişti. Her zaman değişir Eve.'' demişti.

Yatağa oturup sıcak ellerini tutup ''Ne değişti?'' dediğimde sesli bir nefes verdikten sonra ''Hiç hata yaptığını düşündüğün zamanlar olmadı mı Eve?'' demişti. Bir süre bakışlarımı suratında dolaştırdıktan sonra uysal bir şekilde ''Hata programlarımın arasında yer almıyor baba.'' dedim.  Fakat bu dediğimle elini sallayarak ''Yine aynısını yapıyorsun. Yapay zeka gibi düşünüyorsun.'' demesiyle başımı sallayıp ''Ama ben bir yapay zekayım baba. Bunu sen de biliyorsun.'' dedim. Ben cümlemi bitirir bitirmez elini dudaklarımın üstüne örtüp ''Sakın.'' demişti. 

Şaşkınlıkla suratına bakmaya başladığımda gözlerinde ki o bakışı tanımıştım. Bu korkuydu. Usulca ''Sakın bir daha bu cümleyi kullanma Eve. Sen de bir insansın. Senin de hakların var. Kimseye, bunu söyleyemezsin. Hiç kimseye.'' demişti. Mırıltıyla ''Ama neden? Neden insanlara bir yapay zeka olduğumu söyleyemem?'' dediğim zaman bana doğru yaklaştı ve usulca ''İnsanların bir kısmı yapay zekaları sevdi fakat çoğu onlara düşman oldu Eve. Çoğunu gördükleri yerde parçaladılar, boyadılar, dalga geçtiler, suçlamada bulundular. Ama hiç birinin suçu yoktu. Ben onları insanlara neden verdim sence?'' dediğinde başımı kaldırıp bir süre bekledim. Bu sorunun cevabını çok iyi biliyordum.

''İnsanları korusun, yardımcı olsun ve kurtarsınlar diye elbette.'' 

Başını sallayıp ''Evet. Ama bazı insanlar bunu asla anlamadılar. İşlerini çaldıklarını söylediler... Eve. Lütfen. Her ne olursa olsun, insanlara gerçekte kim olduğunu söyleyemezsin. Sen özelsin. Sen benim özelimsin.'' dediği zaman anlamayarak ''Beni özel kılan ne baba?'' diye sordum. Bir süre sessizce suratıma baktıktan sonra ''Senin duyguların var. Çoğu insanda olmayan bir şey bu.'' demişti. 

''Peki ya diğer yapay zekalar? Onların da duyguları var mı?'' 

Umutla sorduğum bu soruda bir süre duraksadıktan sonra başını sessizce sallayıp ''Evet. Evet var.'' demişti. Hemen ardından ''Ama,'' dediğinde devam etmesini beklemeye başladım. ''Ama onların duyguları senin ki gibi, tasarımlarının önüne geçemiyor. Onların öncelikleri var. Onlara verilen görevleri yapmak. Senin ise özgür bir iraden var.'' demesiyle başımı sessizce salladım. 

Her zaman ki yaptığımız konuşmalardan farklı olan bu konuşma merakımı daha da arttırdığı için dayanamayarak ''Peki ya, eğer bir gün diğer yapay zekaların da duyguları, benim gibi ön plana çıkarsa, o zaman ne olur?'' dediğimde gülümsemişti. Sanki bu soruyu sormamı bekliyor gibi görünüyordu. 

Kaşlarını kaldırıp ''İşte o zaman, büyük bir savaş başlar ve bunu kimse engelleyemez.'' demişti. 

 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yapay Zeka : EveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin