Bölüm 5: Son Veda

1.7K 213 21
                                    

Adamın bana doğru bir adım attığını fark ettiğimde iki elimle silahı tutup kaldırarak karşımda ki adama doğrulttum. Adam kaşlarını çatıp bir süre elimde ki silaha baktıktan sonra alaylı bir sırıtışla ''Ne yapacaksın? Beni vuracak mısın?'' demişti. Görüntümün üstünde ki uyarı kendini belli etmeye devam ederken tereddütle ''Sakın kıpırdama.'' dememle adam bir anda ileri uzanmış, silah tuttuğum elime vurmuştu. 

Silah biraz uzağa düştüğünde şaşkınlıkla adama geri dönmüştüm. Nasıl korkusunu yenip bana karşı çıkmıştı? Silahım vardı. Filmlerde hep silahı olan adamdan korkarlardı oysa ki... Adam üstüme gelmeye başladığı zaman ben de geri çekilmeye başlamıştım. Her adımımda adamdan uzaklaşmak için geriye gitsem de adamın adımları daha büyüktü ve giderek bana yaklaşıyordu. Kaçmak için kapıya yöneldiğim anda ben daha ne olduğunu anlayamadan omuzlarımdan tutulup yere fırlatılmıştım. Yerde ki masaya başımı çarptığım zaman görüntümün önünde bir yazı belirmişti. 

''Uyarı : AX10 Çipi kırıldı.'' dediğinde korkuyla adama dönmüştüm. Bu demek oluyor ki, insan yüzüm gitmiş, yerine bir makine yüzüm belirmişti. Adama korkuyla baktığımda adam da beni gördüğüne şaşırmıştı. Hayretle ''Bir makine demek.'' dediğinde kendimi ayağa kaldırarak ''Bir insanım.'' dedim. Sesim zor da çıksa duyulacak şekildeydi. 

Adam hızla etrafına bakınıp bir şömine demirini eline alıp, diğer eline hafifçe vurup ''O zaman biraz eğlenelim, değil mi?'' diyerek sopayı bana savurmuştu. Korkuyla kendimi ileride ki koltuğa atıp hamlesinden kurtulduğumda başka bir hamle daha gelmişti. 

Kendimi adamdan kaçırmaya çalışırken kaçacak pek fazla yerim kalmamıştı. Geri geri gidip adamı izlerken adam sopayı yeniden savurmuştu. Bu kez savurduğu açı sopayı yakalayacağım şekildeydi ve beklemeden sopayı avuçlarımın içine almayı başarmıştım. Adam hayretle bir kez daha suratıma baktığında arkamdan babamın zor da olsa sesini duymuştum. 

''Sakın... Sakın karşılık verme.'' 

Babama dönerek ''Ne?'' dediğimde başımın arkasına aldığım darba ile yere devrilmiştim. Acıyı yeni çipin sayesinde hissedebildiğim için bu hem fiziksel, hem de parçalarım olarak hissettiğim bir acıydı. Gözlerimi açıp kapatarak kendime gelmeye çalıştığımda elimi şakağıma koyup ''Polisi arıyorum.'' diye mırıldandım. O sırada adamın, babamın projelerini çizdiği kağıtları aldığını fark ettiğimde hızla ayaklanmaya çalışıp ''Bırak onları!'' diye bağırdım. 

Adamın üstüne koşup belinden yakaladığımda ikimiz de geriye savrulmuş, yere düşmüştük. Adam benden kurtulmak için suratıma dirseğini vurup benden uzaklaştığında birkaç proje kağıdını almıştı bile. Kendimi ayağa kaldırmaya çalışırken babamın zor da olsa ''Eve.'' dediğini duymuştum. 

Babama döndüğümde ise yazılımım hızlı bir hesaplama yapmış ve babamın hayatta kalma yüzdesini göstermişti. 

%9

Babama doğru emeklerken yazılımım yeni bir uyarı verip ''Ölmek üzere olan bir insan. Üç kurala uy. Koru, yardım et ve kurtar. Kurala karşı çıkılıyor.'' yazısı tekrar ve tekrar uyarı vererek belirdiğinde  Endişeyle adamı kendi halinde bırakıp yere diz çökerek babamın başını dizime koyduğumda, yutkunmaya çalışarak elini şakağıma koymuştu. İnsan yüzümün gelmeyeceğini fark ettiği zaman bir yeri işaret ederek ''Çiplerin kutusunu getir Eve.'' demişti. Başımı iki yana sallayarak ''Hayır. Seni bırakmayacağım.'' dediğimde gözlerimden akan yaşlar, suratına damlamaya başlamıştı. 

Zor bir nefes alıp ''Eve.'' dediğinde yanaklarımı silip başımı sallayıp aceleyle odasına götürdüğüm kutudan bir çip aldım ve geri babamın yanına koştum. Yeniden yanına diz çöküp, başını dizime aldığımda elini şakağıma koydu. 

Yapay Zeka : EveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin