⚜6⚜

149 19 452
                                    

Merhaba okuyaanlar, okurlar, okurkuşlar, okurböcekler, çiçekcanlar, maydonozgiller, (size nasıl hitap edeyim bilemedim) altıncı bölüme kadar geldik.

Hala kafamdaki kurguya tam anlamıyla giriş dahi yapamadım :) kurgu uzunmuş ne yapayım. Ama inanıyorum ki buraya kadar okuduysanız, yani bu yazıyı okuyorsanız (hahahha :)veda mektubunun klişe cümlesi gibi oldu.)

Her neyse evet ne diyorduk bu yazıyı oluyorsanız hikâyeyi sevmişsiniz demektir. (umarım öyledir) Ben beğenilerinizi göremiyorum kendime "olsundu" yapıyorum. Zaten wattpad atarlı yazarlardan geçilmiyor. Hadi hikâyemiz devam etsin :)

⚜⚜⚜⚜⚜⚜⚜⚜

Mümkünse bir müddet konak ve düşmek kelimelerini yan yana duymak, konuşmak hatta düşünmek bile istemiyordu.

Artık yeterdi...

Ama feleğe yetmemişti yetmeyecekti aslaydı. Onlar kader defterinin baş rollerini oynuyorlar ve bundan habersiz bir daha buluşmamayı temenni ediyorlardı.

Saçmaydı, çocukcaydı...

Züleyha annesinin en son geçirdiği panik atak krizinden sonra ona telefon etmeyi ve ondan gelen çağrılara cevap vermeyi kendine görev bilmişti.

Çaresiz bir daha adım dahi atmak istemediği konağa aynı gün içerisinde tekrar gitmek zorunda kaldı.

Mahmut amcanın mesaisi olduğundan doktor hanıma bir araba ayarlandı.

Ve tekrar konağın kapısının önüne gelindi, ancak saat gecenin bir yarısı...

Züleyha üzerindeki hırkayı çekiştirerek konağın büyük kapısının önüne geldi.
İlk gelişinin aksine kapı kapalı ve kapının önünde iki adam vardı.

Korumalar kapıya doğru yaklaşan Züleyha'yı görünce:

-Nuyur bacım

-Merhaba ben bu gün bu konakta telefonumu düşürdüm de

Kapıdaki adam inanmayan bakışlarla Züleyha'yı baştan sona süzüp

-Bu gün bu konaktaydınnn?
diye tekrarladı.

-Evet

-Kimlerdensin?

-Kimselerden değilim...

-Bu eve niye gelmiştin

-Ev sahibi ile tanışmaya aslında ama...

-he ağamın adı ne

-Yani şuan hatırlayamıyorum, bak kardeşim bu gün bu evdeydim ve telefonumu düşürdüm izin ver gireyim alıp çıkayım.Belki bahçede düşürmüşümdür.

-yoh

-Bana evin sahibini çağırsan.. Derdimi ona anlatsam

-yoh saat geç oldi evdekiler ıstirahatta, giriş yoh

-Anladım da o telefon bana lazım siz girip alsan...

-yohh

-ya ne dert anlamaz adamlarsınız. Benim için önemli diyorum, çok önemli

-....

Züleyha çaresiz arkasını döndü gidecekken

Büyük kapı aralandı. İçeriden genç bir kız elinde çöp poşetleri ile çıktı çöp poşetlerini kapıdaki adamlara doğru uzatıyordu ki konağın iç avlusundan kulakları sağır eden çığlıklar yükseldi.

Çığlıklar bitmiyor ardı arkası kesilmiyordu. Kapıdakiler panik yapıp içeriye koşunca Züleyha da kendini istemsizce konağa doğru koşarken buldu.

Sevda Ayaklarını KanatırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin