⚜9⚜

90 7 0
                                    


Züleyha notlarını aldı. Sonra bir anda içeriye dile girdi. Adı Dila olan büyük hanımın diline zor geldiği için adı Dile kalan Dila

-dohtor hanım şerbet getirdiy...

-dur dur

-anlamadım, bunu nereye bırakam

Züleyha kırk dakikadır yaptığı terapiden hiç yanıt alamama derecesindeyken bir anda Avşin'in nabzı değişir gibi oldu. Ve heyecanla Dila'ya dönüp

-sana tepki veriyor dedi...



-Hee ben görmedim ama bu eyidir?

-buna bakılması lazım, şuan bir şey söylemek için erken derken bu ayrıntıyı not almıştı.

-Devran, hanımına diktiği gözlerini kaldırırken sordu

-benim ismime de... Duraksadı

Züleyha:

-Hayır, sizin isminize herhangi bir yanıt vermedi dedi net bir şekilde. Devran ağanın bu cevaba vereceği tepkiyi izledi, ancak Devran, şaşırmış gibi değildi.

-Pekâlâ, bu günlük bu kadar yetsin onu çok yormayalım derken ayaklandı ve yatağın ucundaki mont ve çantasını eline geri alırken, Devran Dila'ya bakıp:

-neyi bekledin Dila buraya kadar getirmiş diye hiddetle sordu...

Züleyha neyden bahsettiklerini anlamaya çalışırken Dila Züleyha'nın elindeki çanta ve monta asıldı.

-Kusura kalmayın dohtor hanım dedi.

-yok, kusur yok ta ben çıkacağım şimdi zaten

Bu esnada odadan çıkmışlardı bile Devran:

-YOK, benim konuşmak istediğim birkaç şey var hem Tanrı misafiri sofrasız yollanmaz yanındaki kıza dönüp:

-hazırdır?

-Hazırdır ağam

-Eyi buyurun

Züleyha Devran ağanın peşinden oturma odasına giderken burnuna inanılmaz kokular gelmeye başlamıştı bile.

Odaya girdiler Züleyha'nın gözleri parladı. "Bu ne sofradır yahu" o esnada sofranın başköşesinde oturup elindeki telefona bakan Kerim'i fark etti.

"önce yemek, sonra Kerim demek

ya sen nasıl bir pisboğaz çıktın kızım

Saçmalama ya iç ses, kadının kalbine giden yol midesinden şey edermiş

Erkek değil miydi o?

Ne fark eder ikisi de insan"

Dün akşam, Recep'in: çok sevinmedim insansın sonuçta demesi aklına geldi ve gülümsemekten kendini alamadı.

Oturmak için Kerim'in yanına ilerlerken elindeki telefonu gösterip:

-Telefonum

-Telefonun diyerek uzattı kerim ve daha konuşmadılar.

Sofrada büyük hala yoktu. Oda da Hacer, Dila, Kerim ve Devran ağa vardı. Züleyha biraz yedikten sonra:

- yemek için teşekkürler çok güzeldi dedi

Kenarda oturmakta olan Hacer bir anda karıştı söze:

-ye valla sanki ne yemişsin

-Yemicem teyzecim. Aç değilim saol

-İiivalla yiyeceksin ye ruhe. Açsın dohtorsun sen..

Züleyha kahkahayı patlatınca odadakilerde güldüler. Hacer doktorun Avşin'e karşı ilgisini pencereden izlemiş ve doktoru çok sevmişti.

Züleyha sofraya doğru işaret edip, yemeklerden birini göstererek bu ne dedi

Kerim şuana kadar konuşma fırsatı bekliyormuş gibi

-buralarda mütebbel deriz biz, çok sevdiğimiz bir mezedir,

Hacer söze girdi: -sen geleceksin gene, sene babagannuç yaparık

-yok, yok zahmete gerek yok, ben birkaç bir şey sormak istiyorum Avşin hanımla alakalı

Odada bir anda buz gibi bir sessizlik oldu.

-Dila seninle arası iyi miydi?

-Dila direk Devran ağaya baktı, Devran başını sallayıp onay verince

-yani o bu eve geldikinde ben 10 yaşındaydım. Büyüdük beraber.

-yani aranız iyi miydi?

Dila Devrana bakıp konuştu:

-o benim hanımımdı işte

Züleyha cevapları beğenmeyince Dila'ya dönerek:

- bak dilacığım tedavide ilerleye bilmemiz için daha açık cevaplara ihtiyacımız var. Dedi aslında odadaki herkese bunu söylüyordu.

-Dila bir anda anlatmaya başladı. Yani yaşlarımız yakın olunca. Bir gün okul istiyorum deyince, babam beni dövmeye kaktı, Avşin hanımım koştu geldi benim üzerime sarıldı, atam vurmasın deye.

Hacer'in Dila'yı cimciklemesi ile Dila bir anda sustu.

-oda da yine buz gibi bir sessizlik... Dila toparlamaya çalışarak:

-o günden sonra Devran ağam babamla konuşunca tabii daha babam bana el kaldırmadı zati, yani normalde devran ağam kimsenin dövülmesine karışmaz ama..

Hacer den ikinci cimcik gelmişti kızına Dila temelli sustu.

İlk günden odadaki hatların gerilmesinden ve duyduklarından hoşlanmamıştı Züleyha. Notlarını alıp kalktı.

-yemek için ayriyeten teşekkürler. Hava kararmadan ben artık..

-ben bırakırım doktor hanım dedi Kerim bir anda

-yo zahmet olmasın

-estağfurullah

O sırada içeriye Gülfem'in girmesi ile yine buz gibi bir sessizlik oldu. Devran ağa tam ağzını açacaktı ki

-hoş geldiniz Doktor Hanım

-hoş buldum sizi görmemiştim daha önce siz kimdiniz?

Devran ağa susturmaya çalışır gibi öne atılması ile Gülfem'in

-Devran ağanın karısıyım demesi bir oldu.

Züleyha anlamak ister gibi: devran- ağanın- hanımı- diye tekrarlamıştı. Ve bir anda Kerime baktı, ona birçok şey anlatmış ama bu durumu saklamış, bahsetmemişti. Ve yirmili yaşlarında kızcağızın otuzlu yaşlarda kuması vardı aynı evde yaşıyorlardı.

Bu, bu nasıl bir durumdu böyle...

Sevda Ayaklarını KanatırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin