32

9.2K 720 421
                                    


"Yine mi Jimin? İki haftada bir sana mı bakacağım?" Çatılı kaşlarımla geri çekildim. "Bakmak zorunda falan değilsin?" Altı üstü hapşırmıştım...gereksiz tepkisi saçmaydı. Ki hasta olsam bile zorla bana bak diyormuşum gibi davranması ayrı anlamsızdı. "Ben uyuyacağım, senin de işin vardı zaten."

Kovuyormuşum gibi olsa da umursamadım. Sinirimi bozmuştu. Ben odama geçtikten beş dakika sonra çıkınca şaşkınlığım iki katına çıktı, yanıma uğramadan çıkmazdı...

Üstelik bugün tam olarak on bir defa boş yere terslenip kırılmama rağmen alttan almıştım. Ne olduğunu sorsam da ısrarla bir şey olmadığını söylüyordu. Sıkıntıyla kendimi yatağa atıp yatağımın dibinde miyavlayan kediyi kucağıma aldım.

———————————

Jungkook'dan

"Bunun için mi aradın Taehyung?" "Jimin'i sürekli tersleyip durduğunun farkındasın değil mi? Üzüldüğünü görüyorsundur umarım?" Sıkıntıyla nefesimi verdim. "Taehyung...canım sıkkındı, sevgili(!) babamla ilgili şeyler, biliyorsun." "Yarın konuşuruz bunu." "İyi, görüşürüz." Telefonu kapatıp kapıyı açtım yavaşça.

Eve gidecekken son anda yolumu değiştirip buraya gelmeye karar vermiştim. Kapıyı açar açmaz ayağımın dibine gelen kediyi kısaca sevip içeri geçtim. Her yerin karanlık olması ilerlememi zorlaştırırken fener yardımıyla Jimin'in odasını bulup sessiz olmaya özen göstererek içeri adımladım.

Görür görmez yüzümde oluşan gülümsemeyi engelleyemeden yanına uzandım. Gecenin üçünde korkmaması için fazla yavaş davranmaya çalışsam da kıpırdanmıştı.

Gözlerim gece lambasının hafifçe aydınlattığı yüzünde gezindi bir süre. Bir suçu yokken fazla çıkışmamın pişmanlığı fazlaca kötü hissettiriyordu. "Özür dilerim..." Kafamı açıkta kalan boynuna gömüp küçük bir öpücük bıraktım. "Bugün fazla kırdım seni..."
Konuşmamın sebebi sorunlarım olduğu için değil, uyumadığını bildiğim içindi.

"When I'm old and grown
I won't sleep alone, woah
Every single moment will be fading into you
That's some type of love

And I won't sing the blues
Cause all I need is you, woah
Every single question will be answered all by you
That's some type of love

When the world's on fire we won't even move
There is no reason if I'm here with you
And when it's said and done I'll give me to you
That's some type of love

When were old and gray
And our faces changed
There won't be a moment when my heart don't feel the same
That's some type of love

And every story ends
But we could still pretend
Every single moment will be just as we had planned
It was some type of love"

(Yaşlandığımda ve yetişkin olduğumda
Yalnız uyumayacağım
Her bir anım senin için solacak
Bu aşkın bir çeşidi

Ve jazz söylemeyeceğim.
Çünkü bütün ihtiyacım sensin.
Her bir soru senin tarafından cevaplanacak.
Bu aşkın bir çeşidi

Dünya ateşteyken, biz kıpırdamayacağız bile.
Eğer seninle buradaysam, hiçbir neden yok
İş işten geçtiğinde ve bittiğinde senin için kendimi feda edeceğim.
Bu aşkın bir çeşidi

barista 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin