Umbra: Gölge
Lux: Işık
İgnis: AteşKelimeler Latince.
***Ejderha Kral Yifan derin bir nefes alarak kafasını tahtına yasladı.
'Umbra'* yavaş yavaş ülkesine yayılıyordu ve kral ne yapacağını bilemiyordu. Umbra, mistik ve büyülü bir güçtü. Bir bedene ya da her hangi bir surete bürünmesine gerek olmadan yaşayabiliyordu.
"Nasıl engel olacağız Kahin? Bir bildiğin olduğunu söyleyerek buraya geldin." Kral yerinde doğrulup karşısında duran Kahine baktı. Kahin KyungSoo gülümseyerek Kralına bakmıştı.
"Kral Yifan, Umbra ışık saçan her şeyden beslenir. Onları karanlığına gömerek özümser. Sizin ülkeniz bir çok ışığı barındıran bir ülke. Halkınızı kurtarmak istiyorsanız Kehanete boyun eğmelisiniz." Kral kaşlarını çatarak tahtında doğruldu.
"Ne kehanetinden bahsediyorsun?"
"Derler ki siz, ben, biz ve bu topraklar daha var olmadan evvel 'Umbra', '*Lux'a tutulmuş. Lux'ın parıl parıl görüntüsü var olmayan bedeninin yüreğini çarptırmış. Umbra, Lux'a yanaşmış Lux da Umbra'nın bu yanaşmasına ses etmemiş. Fakat Lux günden güne giderek sönmekteymiş. Başlarda sebebini anlayamamışlar. Fakat bir süre sonra asıl sebebi anlamışlar. Umbra, Lux'ı öldürmekteymiş. Emici ve karartıcı gücü yüzünden." Yifan meraklı bir şekilde iç çekerek arkasına yaslandı. Anlatılan oldukça ilgisini çekmişti.
Kahin KyungSoo, Kralın bu ilgisinden memnun olarak anlatmaya devam etti. "Lux, Umbradan uzaklaşmış. Ölme eşiğine gelen Lux çözüm yolu aramak için yollara düşmüş. Fakat bir çözüm yolu bulamamış. Ulu ormanın ortasında çöküp kaldığı vakit İgnis ortaya çıkmış. Lux'ın ölmek üzere olan hâli yüreğini dağlamış. Eh Lux'ın güzelliğine de yüreğini kaptırmış. İgnis kendi ışığını ölmek üzere olan Lux ile paylaşmış. Ölümden kurtulan Lux da Ignis'e tutulmuş. Onları gören Orman Ruhu ikisini kutsamış." KyungSoo yüzündeki özlem dolu gülümseme ile Krala baktı.
"İgnis ve Lux ışıklarını paylaşırken, Lux bir söz vermiş, yolları ayrılsa da Ignis soyundan gelen her kim karanlığa gömülecek olursa onun imdadına yetişecekmiş. Tüm bunlara uzaktan şahit olan Umbra ise ikisine de nesiller boyu düşman ve musallat olacağını söylemiş."
Kahin KyungSoo derin bir nefes alarak avuçlarını birbirine sürttü ve bir kaç kelime mırıldandı. Yavaşça Krala yaklaşıp avuçlarını açtı. Ortaya bir anlık bir ateş çıkmış ardından yok olmuştu.
"Ne yapmam gerek kahin?" Kral Yifan merakla karşısındaki Kahine baktı.
"Kralım, bir Ateş Cini bulmalısınız." Kral kaşlarını çatıp tahtından kalktı.
"Ben ateşin kendisiyken, başka bir ateşe neden ihtiyaç duyayım?"
"Sevgili Kralım, Siz ateşin kendisiyken Ateş Cini ateş ve ışığın evladıdır. Lux'ın kanını ruhunu taşır. Yolunuzu aydınlatacak olan o'dur."
***
Kral Yifan, tek başına Ulu Ormana girdiğinde derin bir nefes aldı. Minik orman perileri Krallarının etrafında dans etmeye başlamıştı. Onu görmekten oldukça memnunlardı.Yifan ülkesindeki her bir varlığı severdi. Hepsine saygısı ve merakı vardı. Orman perilerine gülümseyerek biraz daha ilerledi ardından sırtındaki heybesini yere bıraktı. Aylardır ülkesindeki bin yılda bir doğan Ateş Cinini arıyordu. Gittiği hiç bir yerde bulamamış en sonunda bulabilme umuduyla buraya gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kehanet [Park Chanyeol OC]
FanficHalkını 'gölge'nin esaretinden kurtarmak zorunda olan Anka Kral Park Chanyeol Ve Bin asırda bir doğan, güzeller güzeli Ateş Perisi'nin hikâyesi. "Halkını kurtarmak için kehanete boyun eğmelisin." -Kahin "Bunu kabul ederken ona aşık olabileceğimi düş...