•KARŞILIK?•

234 13 6
                                    

ATEŞ SOYLU

Kızı evine bıraktım ve eve doğru giderken olanları düşünmüştüm.Dün gece olanlar ve bu sabah olanlar hakkında kendime açıklama yaptım.Neden o kıza öyle bir bakış atmıştı? -o sevgi dolu bakış hani- biliyorum biliyorum biraz saçma gelecek ama sanırım o kıza karşı bir şeyler hissetmeye başlamıştım.Yani bilirsiniz biraz ondan hoşlanmış gibiydim.Hatta biraz fazla hoşlanmış bile olabilirim diye kendime açıklama yaptım.Evet öyleydi kendimi kandırmama gerek yok.İşte tam da bu yüzden onu çağırmıştım.

***
DERİN AKSOY

Evde kendime yemek hazırlarken onun bakışlarının anlamını düşünüyordum.Ve tabiiki de beni neden oraya çağırdığı. Düşündükçe işin içinden çıkamıyordum.Bu adamın sırlarla dolu olduğundan şüphem yoktu.Benim hakkımda neler düşünüyordu? Herneyse bütün gün bunları düşünerek geçiremem.O yüzden buraya yakın olan alış-veriş merkezine gitmeye karar verdim.Ama önce yemeğimi yiyim.

***
Kısa bir süre sonra alış-veriş merkerkezine gelmiştim.
Kendime kıyafet almak için dolaştım ve istediğim gibi bir kıyafet bulduğumda ise onu alıp eve doğru gitmeye başladım.Eve varınca hâlâ Ateş'i düşünüyordum.Acaba beni niye çağırmıştı.
İyi arkadaş olacağımızı düşünüyodum tam o anda kapı çaldı, gelenler annem ve babam olmalı diye düşündüm çünkü eve geldiğimde onlar yoktu.Kapıyı açtığımda annem ve babam beni gördü.Annem 'merhaba kızım' deyip içeri girdi.İkisi de mutlu görünüyodu ama nedenini sormayacaktım çünkü merak etmiyordum.
-Anne bu gece dışarı çıkacağım.
-Nereye gideceksin?
-Ormana gideceğim ve bir arkadaşımla buluşacağız.
-Pekâla bu arkadaş kim?
-Bir arkadaş işte anne!
Beni çok fazla sorguladığı için son sözlerimi biraz sert bir biçimde söyledim..

***
Saate baktığımda saat tam olarak 10.30 olduğunu gördüm.Odama çıktım ve üstümü giyindim.Üstümde siyah göbeği açık bir t-shirt giydim.Altıma da siyah bir pantolon giydim ve saçlarımı iki taraftan balık sırtı ördüm.Hafif bir makyaj yaptım.Hava biraz soğuk olduğu için ve göbeği açık bir şey giydiğim için üstüme bir de ceket aldım ve her zaman gittiğim yere yani uçurumun kenarına gittim.Gittiğimde orada yoktu.Birkaç dakika onu bekledim beklerken de bana ne söyleyecekti acaba, ya benden hoşlanıyorsa!-benden hoşlanıyosa bile yani taş bi çocuk olduğu için- iç sesimi susturmak için 'ayy sus artık ya salak salak şeyler düşünme' diye kendime kızdım.Sonra arkamda bir nefes hissettim.Arkamı hızla döndüğümde Ateş'e rastladım yine kalbimi sökmüştü her zaman beni korkutuyodu -belki de heyecanlanıyosundur ha- iç sesimden kurtulamak istiyordum yeter ya.
-Ne düşünüyodun acaba?
-Ne mi düşünüyodum?
-Kendi kendine bağırıyodun sanırım.
-Ha sen onu diyosun ya, şey senin ne diyeceğini düşünüyodum.
-Peki ne diyeceğimi düşündün?
-Bilmem :/
-Doğruyu söylemiyosun.
Dedi ve yüzünde muzip bir ifade oluştu.O ifadesine bakıp gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırınca gözleri dudaklarıma kaydı.Hemen kafamı yere eğdim, neden biliyorum ama bu adam beni heyecanlandırıyodu.Kafamı yere eğdiğimi görünce;
-Neden kafanı eğdin?Suratıma bakar mısın?
Daha da heyecanlanmıştım.Yanaklarım kızarmıştı kafamı kaldırıp ona baktım herhalde kızaran yanaklarımı gördü ve o da gülmeye başladı.
-Seni öpüceğimi falan mı sandın, o yüzden mi kafanı yere eğiyosun?
Dedi, ben onun bu sorusuna karşı daha da kızardım.Konuşmak istedim onu tersliyecektim ama utandığım için konuşmaya çalışsam da sesim çıkmıyordu.
-Utanınca çok tatlı oluyorsun.Sadece şaka yaptım zaten utanmana gerek yok.
-Çok şakacısın ama ne diyeceğini söyler misin artık?
Sonunda sesim çıkmıştı işte.Bana bir adım yaklaştı.Elini saçıma götürdü ve saçımı kulağımın arkasına koydu.Onu bu hareketine çok şaşırdım.
-Ne yapıyorsun ?
Dedim ama sesimde kızgınlıktan çok hayret vardı.
-Senden hoşlanmaya başladım.
-Evet aslında ben de senden hoşlanıyorum birlikte güzel bir arkadaşlık kurduk tabii ara sıra sen odunluk yapıyosun.
Dedim ve gülmeye başladım ama onun suratına baktığımda gülmediğini görünce bende gülmemi durdurdum.
-Senden o anlamda hoşlanmıyorum.
Deyince ne dediğini anlamadım ve dinlemeye devam ettim.
-Sana karşı bir şeyler hissediyorum.
Dediğinde yüzümün domates gibi olduğuna eminim.Ne dediğini anlamıştım beni seviyordu!
Çok şaşırmıştım ve utanmıştım, onun yüzüne bakamıyordum.Bana yaklaştığını hissettim.Kafamı daha da eğince ellerini yüzüme götürüp kafamı ona bakıcağım şekile getirdi.Gözlerine baktığımda yine o bakışlar vardı, bu bakışlara şimdi anlam verebiliyordum. Ama yeni tanışmıştık nasıl bir anda böyle oldu. Beni kendine daha da yaklaştırınca heyecanım giderek arttı, dudaklarını alnıma bastırdığında neredeyse kalbim çıkacaktı.Bana;
-Tabii ki hemen cevap vermene gerek yok, senin de hazır olmanı bana karşılık vermeni bekleyeceğim, iyi düşün.
Deyip arkasını döndü yavaş adımlarla ormanın içine doğru ilerledi ve kayboldu.Orada durmuş olanları düşünüyordum.Dudaklarını bastırdığı yer alev alıyordu ben ise ne yapacağımı bilmiyordum...

***

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
Arkadaşlar yeni bölümün gelmesini istiyorsanız oy kullanmayı ve yorum atmayı unutmayın.

MELEZ KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin