MELEZ KIZ

●HER ŞEY DEĞİŞTİ●

Öyle sıkılgan tebessümle durma karşımda. Ellerini de görebileceğim yere koy. Yanlış manaya bu bir gözaltına alınma değil. Gözlerime mühürlüyorum seni yalnızca o kadar... Dediğim gibi çok da gülme. Zira öpesim geliyor gülüşünden. Ne yumuşaktır kim bilir tenin. Ve ellerin... Ellerinde bin bir renk var biliyorum. Ellerini öpüşüm bundan. Hani bir bebeğin avuç içlerini öper gibi. Kokusunu içine çekerek öpmek gibisi yok. Böyle şeylerin verdiği huzur anlatılamaz. Sımsıkı da sarılamam sana. Kırılırsın, gücenirsin. Ve sana her bakışım çekingendir. Sen konuşurken bana bakma, öyle daha rahat incelerim yüzündeki gül bahçesini. Ellerini diyorum ellerini! Görebileceğim bir yere koy. Dokunmak koşul değil, görsem yeter. Böyle dediğime de bakma. Sen ne anlatsan aklım ellerini öpmekte olur. Ben böyleyim işte. Aldım mı huzurun tadını aklım fikrim sende olur. Senin ellerinde...

TOPRAK MAZER》
Derin Derin.Ah özlemiştim.Dün yaptığımdan pişman değildim.Derin kendisi o kurdu seçerek canını yakmamı tercih etti.
Onu Ateş'e vermeyecektim.O benim olmalıydı.Benim kadınım.
Bunun için içimde neler dönüp dolaşacak diye bende düşünüyordum.Derin evet onu alacaktım.Kafama sokmuştum.

SU AKSOY》
Telefon sesi ile gözümü hafif açtım.Arayan Derin'di.Acaba neden aramıştı?Yoksa başına birşey mi geldi?
Telefonu açtım.Kısık sesle:
-Alo
-Su merhaba.
-Merhaba Derin.
-Su ben çok kötüyüm.Yanıma gelir misin?
-Tamam Derin.Sakin ol.Derin nefes al.Ateş nerde?
-O gitti.Kavga ettim.Lütfen gel.
-Tamam geleceğim sakin ol canım.
Telefonu kapattım.Üstüme kahve tonlarında bir kazak alıp altına dar pantolon ve beyaz sneakerslarımı giyip normal kupe taktım..Saçım zaten düzdü.Ellerimle düzelttim.

Aşağıya indim.Kapıyı hızlıca çekerek Derin'in evinin yolunu tutttum.Karşıdan karşıya geçiyordum.Korna sesi biden yükseldi.Araba üstüme geliyordu.Tam gozlerimi kapatip kendimi koruyorken bedenim tamamen birinin kollarının arasına aldı.Gozlerimi acip kafamı yukarı kaldırdığımda karşımda o çocuğu gördüm.Benim carptığim çocuktu.Gozleri alev alıyordu resmen.
Ağzını açarak:
-Sen canına mı susadın?
-Evet.Bundan sanane.Ne diye kurtarıyorsun ki?
-İnsanlar senin yüzünden yolu kapatmasınlar diye hanımefendi.
Sinirlenmiştim.
-Buna karışma hakkın yok senin.Sa-na-ne.
-Doğru banane.Bir insanın hayatını kurtarmak.Ben neyim ki pardon.
-Evet şimdi burdan yürü git.
Hiçbirşey demeden gidiyordu.
Bir kelime ağzımdaydı.Soyleyip soylememek arasında kalmıştım.
Ağzım düğümlemişti.
Gıcık işte ne beklersiniz ki.
Ah salak kafam ben Derin'i unutmuştum.Bu karakaçan bende kafa mı bırakmıştı?
Koşarak Derin'in evine gittim.Kapısını tıklayarak Derin diye bağırdım.
Kapıyı açtı,içeri girdim kanepeye oturdum o da yanıma oturdu.
Karşımda saçları dağılmış makyajı akmış bir kadın gördüm.Gözleri ağlamaktan şişmiş bir Derin.
Sarıldım ona sıkıca.Ağlamaya başladı bile şimdiden.
-Yapma Derin.
-O artık benimle olmayacak her şey bitti Su.
Ben ona senden nefret ediyorum.Seninle olan güne mahfolsun,dedim.Seninleyken her sey tersi tersine gidiyor dedim.
Saçlarını okşuyordum ilk günkü gibi.
-Tamam her şey geçecek bebeğim.
ATEŞ SOYLU》
Onunla kavga etmiştim.Ve artık kararım netti.Derin'den ayrılacaktım.Sözleşmede bittiğinde tamamen hayatımdan silecektim.Gözüm hiçbirşeyi görmüyordu.O nasıl beni suçlayabiliyordu.Elimi yumruk yapıp kapıya sertçe vurdum.Acımıyordu.Daha zevkli geliyordu,bu kalbe.
Kapı çalındı.İçeri Bora girdi.
Omzuma dokunarak bana gülümsedi:
-Yine ne oldu dert fermanı?
-O benden sıkılmıştı,ben de ondan.Bunun için ayrıldı benden.
-Nasıl yapacaksin kardeşim?
-Boşanma işine kadar yanımda olur.Sonra siktir olur gider Toprakcığına.
Sinirden hala vuruyordum.
Bu can acımazdı,kalp ağrısından daha ağır.
▪▪▪
~6 saat sonra~
Ateş eve gelmişti.Su telefonla uğraşıyordu.Derin ise Ateş'e sert sert bakiyordu.Ateş'i takmamaya çalışıyordu.Ona hiç bakmak istemiyordu.Ama olmuyordu bakıyordu.Yukari çıkmıştı Ateş.Kapi çaldı.Su kapıyı açtı.Gelen Defne idi.Su bu kızı tanımıyordu.Tam bir adım atacakken kolunu koymuştu.Defne anlamaz bakışlar ile Su'ya mal mal baktı.
Su:
-Noluyor birine mi bakmıştınız?
Defne:
-Evet hizmetli kılıklı çekil başımdan.
Su:
-Az önce ne dedin sen tekrar söyle.
Defne:
-Hizmetli kılıklı.
Su sinirlenip Defnenin o iki tutam saçını tutup yüzüne getirdi.
Bana bak seni sürtük.Kimsin bilmiyorum ama demek ki piç birisin.
Defne salak gibi biz çığlıklar atıyordu.
Derin sesi duyup kapıya geldi.Su'yu o halde görünce hemen yanına gitti.
Derin:
-Su bırak onu.
Su hemen kendini toparlayıp bıraktı.Defne saçını düzeltti. Çantasından kırmızı ruhunu çıkarıp dudaklarına sürdü.
Derin buna çok sinirlenmişti.
Bastan aşağı süzdü o kadını.Cidden çok güzeldi.Vücudunu kaplayan kısa dar bir elbise giymişti.Yuzu dese mübarek mükemmeldi.Bunlari kendi kendine düşünürken Defne ince topuklularıyla içeri girdi.
Yavaş adımlar ile merdivenlerden yukarı cıktı.Derin orada donmuştu.
Su olanları izliyordu sadece.
Derin kendi kendine birşeyler söylüyordu.
-Bu da bitecek sakin ol sakin kal aşkı bitirme.Belki bu bir iş görüşmesi olabilir.
Su hemen Derin'in koluna girdi.Onu salona götürdü.Derin'i bir koltuğa oturtup hemen dolaptan
Derin sessiz bir sesle Defne'ye:
-Nereye gidiyorsun.
-Ateş'in yanına.
-Ama Ateş seni istemiyor.Onun karısı var.
Yukardan bir ses geldi:
-Ateş'in bir karısı yok artık.
Defne hoşgeldin.Gel geçelim yatak odasına.
Defne sürtük gibi gülerek yukarı doğru cıktı.
Derin orada sabit bir şekilde kalmıştık ise olanlara bakıyordu.Derin içinden birkaç parça şeyler söylüyordu.
Sakin ol Derin.Bu da geçecek.Belki bir iş görüşmesi olabilir.
Su hemen Derin'in koluna girdi.Onu salona götürdü ve hemen mutfağa doğru ilerleyerek dolaptan soğuk su aldı.Derin'e verdi.Yavasca Derin suyu birkaç yudum içip  masaya bıraktı.Su hemen koltuğa oturdu.Derin dayanamadı ve Su'un bacaklarına tekrar başını koydu.Tıpkı geçen ki şefkat gibi.Su kimbilir hangi kafadaydı.Ilk defa böyle kafası karışık ve biri icin endiseliniyordu.Derin gözlerini kapatmıştı.Belki boyle acısı cabuk geçer diye.
~Su Aksoy~
Derin uyumuştu.Kafasını bacaklarının arasından çektim.Dolaba ilerledim.Karnım guruldamışti.Dolabı açtım.Içinde sadece bira ve  gevrek vardi.Aq Derin  bunları nasil yiyip içiyorsunuz dedim.En iyisi Derin  uyanmadan bir markete gitmek ve eve  birkaç şeyler almaktı.
●Derin Aksoy●
Başım şiddetli bir şekilde ağrıyordu.Ates'in kokusunu çok özlemiştim.Yukarı çıktım en iyisi sarılmak ve özür dilemekti.
Yüzüme aynadan baktım.O kadar solgun durmuyordu.Fena değildim.Yukaro yavaş adımlar ile çıkıyordum. Sonra kapının önünde durup son kez saçımı toparlayıp kapıyı açtım. Ateş diye döndüğümde gözlerimin dolması ile kendimi tutamadım.Ates onunla birlikte uzandığım yatağa Defne sürtüğünü
atmıştı. Hemde altına alarak.Igrenclerdi.Midemi bulandırıyorlardı.Masada duran sürahiye biraz su doldurdum ve üstlerine dökmem ile ayağa kalktılar.Ates bana bakıyordu o dolu gözlerime.Defne ise sırıtıyordu.Halinden memnundu sürtük kız.Yavastan alkışladım.
-Wow gösteriniz mukkemelsin.Bitti mi?
-Derin.
-Şş sus ay pardon ben rahatınızı bozdum.Azcık daha Defneyi altında inlet be Ateş.
-Derin dedim.
-Ne Derin ne Derin noldu gerçekler canını mi yaktı?
-Asıl sen benim canımı yaktın şimdi orospu gibi git o it herife.Ben böyleyim kızlar benim icin 1 gecelik.
Dediği kelime ile yüzüne bir tokat geçirdim.
-İnan yaptığından pişman olacaksın.Dua et altında olmadım.Cunku bunların hesabi büyük olacak.
Odadan çıkmıştım neyin ne olduğuna karar verememiştim.Ayakkabılarımı giydim.Kapıyi açtığımda karşımda Suyu gördüm.
Elinden tuttum ve merdivenlerden aşağı indim.
Su:
-Noluyor Derin hadi eve gidelim.
-Orası evimiz değil artık.Ates ve ben diye bir şey yok artık.
-İyi misin?
-Değilim lütfen beni evine götür.
-Şş ağlama hadi gidelim geçecek.
●ATEŞ SOYLU●
Naptın sen Ateş lan naptın?Defne yanıma gelmiş sırtımı sivazliyordu. Önüme geldi ve;
-Seni istiyorum Ateş hadi yine bana sahip ol.
Kendimden çekerek yatağa attim.
Seninle isim bitti sürtük hadi siktir.
Diyip evden çıktım.
●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●
Merhaba arkadaşlar ne zmn oldu bilmiyorum ama baya ara verdim.Cok kötüyüm ve iyi oluyorum bir sonraki bölümde görüşmek üzere.
🌌🌌🌌