Ayakta Kal | Bölüm 15

69 12 7
                                    

Tam, 3 ay oldu ondan ayrılalı. Akıl hastanesine de kapatmışlar. Ama, o

delirmedi ki. Hala aynı. Sizin kısıtlı hayal gücünüzden, görüşlerinizden, klişe

hayatınızdan ve sıradan yaşamınızdan farklı bir yaşama sahip diye neden ona

deli damgası vurdunuz? Bence deli olan sizsiniz, kendini sınırlamış tüm insanlar.

Her gün uyanıyor, öylece oturuyor, yukarıya bakıp dua ediyor, yemeğini yiyor,

sonra tekrar oturuyor ve uyuyor. Tüm hayatı, böyle oldu. Oldukça da çökmüş.

Onu sokaklarda yaşadığı zaman bile, bu kadar perişan görmemiştim. Bana çok

ihtiyacı var, ama ben hiçbir şey yapamıyorum. Olduğum yerde, bu boşlukta

öylece duruyorum. Bazen, beni hissedebildiğini görüyorum. Sanki hala onun

etrafındaymışım gibi davranabiliyor, benimle konuşuyor. Tabii ne yazık ki, cevap

alamıyor.

Dünyadan ayrıldığımdan beri, Nicholas’a sesleniyorum. Bir şekilde beni,

olduğum yeri fark etmeli. Hadi ama, bu kadar mı zor bunlardan kurtulmak?

Nicholas beni kendi elleriyle yok etmediği sürece, şansım var.

Ahh..bir saniye. Birisi mi geliyor? Evet. İşte bu, Nicholas’ın gemisi! Önlerine

doğru akarak, parlamaya çalıştım. Hadi fark edin beni, hadii! Sanırım,

duruyorlar. Nicholas, dışarı çıktı. Gözleri, boşlukta geziniyor.

-Kim var, orada?

Tekrar, parlamayı denedim. Tüm gücümü harcıyordum. Dünyalı meleğime

kavuşacak olmanın verdiği heyecan, beni sabırsız yapıyordu. Şu anda bir

kalbim olsa, kesin yerinden çıkmak için can atardı.

Nicholas, ellerini uzatıp beni çekti. Kendiyle beraber, gemiye bindirdi ve beni

büyükçe bir tüpün, içine bıraktı. Şeklim ortaya çıkınca, gözleri fal taşı gibi açıldı.

-Bill? Senin ne işin var burada, üstelik de uzay boşluğunda?!

-Beni bulduğunuza, çok sevindim Nicholas. Gerçekten, uzun zamandır sana

kendimi fark ettirmeye çalışıyordum.

Sesim, tüpün içinde boğuk boğuk çıkıyordu.

-Evet mesajını duydum, ama sen olduğunu bilmiyordum. Yaklaşık bir aydır,

bulmak için yoldaydık.

-Şükürler olsun. Beni, hemen kurtarman gerek.

-Sakin ol, önce anlat. Sen..o dünyalı kızı bulmaya gitmemiş miydin? Neler oldu?

Kollarını önünde bağlayarak, kaşlarını çatıp beni dinlemeye başladı.

-Derek. Beni bu hale, Derek getirdi. Ona ne oldu bilmiyorum, her şey iyi

gidiyordu. Veronica’ya, yani o dünyalı kıza ulaşmıştım. Dönüşmeme, az bir

zaman kalmıştı. Sanırım, her şey biraz hızlı oldu. Ben kim olduğumu,

Veronica’ya çok çabuk söyledim. Bunun için üzgünüm, dayanamadım.

Gerçekten, sandığımdan da fazla bağlandım ona. Sonra Derek, bu yaptığım

Ayakta KalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin