Alışveriş

944 59 1
                                    

Yarın Sabah:
Kapının çalmasıyla, gezme çantamı tek omzuma astım be kapıyı açtım. Beklediğim gibi Çomar abi gelmiş. Hafifçe dudaklarımı bir birine bastırdım:

Çınar: Hazır mısınız?

- Son kez şansını denemek istiyorum... Sen gelmesen olmaz mı?

Çınar: Açelya...

- Biz hazırız, hadi gidelim Çınar abi!

Az önce kaç derece döndüm bilmiyorum ama, sanırım işe yaradı. Çıkar abi önden ilerlerken, biz arkasından onu takip ediyorduk. Ada, isyan edermişçesine iç çekti:

Ada: Hepsi benim yüzümden.

Hızlıca Ada'ya döndük "Evet!" dedik. Cidden suçlu o. Aynı anda dediğimiz şeyin ardından önümüze döndük ve ilerlemeye devam ettik. Bahçeye vardığımızda, Çınar abinin kiraladığı arabaya bindik ve alışveriş merkezinin yolunu tuttuk.

Bir kaç dakika sonra, İstanbul'daki büyük alışveriş merkezlerinden birine gelmiştik. Tek, tek mağazaları dolaşırken, sonunda ilgimizi çeken bir mağaza bulduk. BeğendiğimiZ bir kaç elbiseyi alıp kabinlere yöneldik.

Gerçekten, benim kadar şansız bir insan var mı? Üç tane kabin var ve, üçüncüde kızlar kaptı. Çınar abi kabinlerin önündeki koltuğa oturdu. Bende elimde elbiselerle yanına dikildim. Kısa bir süre sonra, kısa, beyaz bir elbiseyle Ada kabinden çıktı. Çınar abi parmağıyla dönemselimi işaret etti. Ada yavaşça kendi etrafında döndü ve cevap beklercesine Çınar abiye baktı:

Çınar: Olmaz.

Ada: Niye Çınar abi ya?

Çınar: 'Niye' si mi var bunun? Görmüyor musun, elbise değil iç çamaşırı sanki! Şunun kısalığına bak.

Ada oflayarak kabine geri girdi. Aslında elbise çok güzeldi. Ama maalesef Çınar abiye laf anlatamazsın. 'Olmaz' dediyse, olmaz. Ada girdikten hemen sonra, diğer kabinden Deniz çıktı. Kırmızı, uzun, straplez bir elbise gitmiş. Açıkçası bu elbisede güzel.

Bakalım Çınar abi bu elbiseye ne bahane bulucak. Çınar abi, Ada'ya yaptığı gibi parmağıyla dönmesini işaret etti. Deniz, kendi etrafında bir tur döndükten sonra, Çınar abi tek kaşını kaldırdı:

Çınar: Olmaz.

Deniz: Neden?

Çınar: Bi kere, elbisenin üstü eksik, rengide çok dikkat çekiyor. Ayrıca dikişleri güzel değil.

Bir kaç adım Deniz'e yaklaşıp, elbisenin dikişlerine baktım. Gerçekten, dikkatlice bakınca dikişleri güzel durmuyor. Deniz hemen gözlerini bana çevirdi:

Deniz: Gerçekten öyle mi duruyor?

- Dikkatlice bakınca, evet.

Deniz, hızlıca kabine yöneldi ve içeri girip kapıyı kapattı. Tekrar eski yerime geçtim. Bakışlarımı Çınar abiye çevirdim:

- Çınar abi?

Çınar: Huh?

- Sen elbiselerden bu kadar iyi anlar mıydın?

Çınar: Belli etmesemde, evet anlatım.

- Vay... Bizim Çınar abimiz, modern bir abiye mi dönüşüyor yoksa?

Çınar: Açelya, seni döverim!

- Tamam, sustum. diyip ağzıma görünmez bir fermuar çektim.

Şarkına AşığımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin