İstanbul'a Dönüş

1.4K 73 1
                                    

1 Hafta Sonra:

1 hafta geçti ve İstanbul'a geri döndük. Bu 1 hafta içersin; biz okuldan arkadaşlarımızla buluştuk. İrem ise "Bende arkadaşlarımla buluşucam." bahanesiyle her gün Meriç'le buluştu. Altım, siyah mini etek. Üstüme, gri kolları boğmalı bir kazak giydim. Mor spor ayakkabılarımı giydim ve merdivenlerden inerken saçlarımı yukarıdan at kuyruğu yaptım. 20 dakika sonra Ajansa geldim ve prova odasının olduğu kata çıktım. Tam zamanında gelmişim. Çünkü provaları bitmiş:

- Selaamm!

Hepsinin yüzünde güller açtı:

Emre: Açelya?

Murat: Vayy... Açelya gelmiş!

Hakan: Açelya, biz sana yemekler için teşekkür etmeyi unuttuk. Yeni aklımız başımıza geldi.

- Önemli değil. Zaten önceden Ayaz'a yemek borcum vardı, onu ödemiş oldum.

Murat: Açelya, biz seni yine dans ettiricektik!

- Üzgünüm, ama bu mümkün değil!

Murat: Fark ettim. Bu etekle dans edemezsin zaten.

Ayaz: Hayırdır Murat?! Sen Açelya'nın eteğine mi bakıyorsun?!

Murat: Ne alaka Ayaz'ya?

Emre: Etek yok ki baksın.

- Bu kadar çok eteğimi çekiştireceğinizi bilseydim giymezdim! Hatta buraya hiç gelmezdim! Eteği de kızlar giydirdi zaten, ben böyle şeyler giymem!Keşke giymeyi kabul etmeseydim! Ben gidiyorum!

Tam arkamı dönüyordum ki, iki kolumu da işgal altına aldılar. "N'olur gitme, özür dileriz!" gibi  şeyler söylüyorlardı:

- Tamam tamam. Gitmiyorum.

Yere bağdaş kurarak oturduk. Bu sırada altımın görünmemesine dikkat ettim. Biraz Antalya'dan bahsettim. Daha sonra onlar saçma sapan danslar yaptılar bense onları izledim. bende çok hareketli olmayacak şekilde saçma sapan dans ettim. Gideceğim zaman çocuklarla vedalaştım:

Ayaz: Seni yurda ben bırakırım.

- İyi peki.

Kapının önüne geldiğimizde bir araba vardı. Ayaz arabaya binince bende şoför koltuğunun yanına bindim. Yurda geldiğimizde arabadan indim. Bir kaç adım atmışken Ayaz'da arabadan indi. Arkamı dönüp Ayaz'a baktım:

- Neden indin?

Ayaz: Sana bir şey sormak için.

- Sor.

Ayaz: Bizim şirketin 10. yıl kutlaması var, şirketteki tek grup biziz ve..

- Ve?

Ayaz: Grubun en büyüğünün bir partnerle gelmesi gerekiyor. Benimle birlikte gelir misin?

Bir dakika. Şimdi Ayaz beni şirket kutlamasına partneri olarakmı çağırıyor? Neden gitmeyim ki?:

- Neden olmasın. Peki, ne zaman bu kutlama?

Ayaz: 2 Gün sonra. Ben seni mesajla bilgilendiririm. Bu arda, teşekkür ederim.

- Rica ederim.

Ayaz sağ elini belime koydu ve eğilip sol yanağımı öptü. Şoka girmiştim. Yalnızca orada dikiliyordum, cansız bir varlık gibi:

Ayaz: Görüşürüz.

- G-gö-görüşürüz.

Arabaya bindi ve gitti. İki elimde, hızlıca atan kalbime gitti. Neden böylesin? Neden çıkmak için göğüs kafesimi zorluyorsun? Yanağımı öptüğü aklıma gelince sol elim yanağıma gitti. İstemsizce gülümsedim. Bana ne oluyor böyle? Gülümsememi bozdum. iki elimi de indirdim ve yurda doğru yol aldım. Kapının önüne gelir gelmez, kapı açıldı. Halbuki ben daha kapıyı çalmamıştım bile. İrem, beni kolumdan çekerek içeri soktu. Ben İrem'e şaşkınlıkla bakıyordum. İrem, hemen kapıyı örttü ve bana döndü:

İrem: Çabuk söyle; Ayaz seni niye öptü?!

Resmen şoka girdim. Gözlerimi kocaman açtım:

- Senin nereden haberin var?

İrem: Sen söyliyicek misin?!

- Of tamam, anlatıcam!

Yatağıma bağdaş kurarak oturdum ve her şeyi anlatmaya başladım. Olanları anlattığımda bana şaşkınlıkla bakıyorlardı:

Ada: Şimdi Ayaz, seni şirketin kutlamasına davet etti.

Deniz: Sende bu daveti kabul ettin.

İrem: Sen bu teklifi kabul edince de Ayaz seni öptü...

- Aynen öyle! Yalnız İrem, yanağımı öptü, yanağımı...

İrem: Anladık, yanağını!

Telefonuma gelen mesaj sesiyle gözlerimi telefona çevirdim. Telefonumu elime aldım ve gelen mesaja baktım. Kızlar işlerine, bense telefonuma döndüm:

Ayaz: Açelya?

- Efendim?

Ayaz: Şu kutlama hakkında konuşalım.

- Tamam.

Ayaz: Çarşamba günü olucak. Yani 2 gün sonra. Kutlama vakti gelince ben seni haberdar ederim. Seni almaya da ben gelirim ama mutlaka hazır olman gerekiyor. Yoksa geç kalırız.

- Peki, tamam.

Ayaz: O zaman görüşürüz.

- Görüşürüz.

Yazıp kapattım. Eteğimden kurtulup siyah eşofmanı mı giydim giydim. Üstüme, siyah uzun kollu giydim. Yatağıma uzandım ve kulaklıklarımı taktım. Ateş müzikleri dinlemeye başladım. Birden bire dünya ile ilişkimi kesmiştim.

Şarkına AşığımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin