Şarkına Aşığım

İmza Verdin Mi?!

1 Gün Sonra:

Okul bitti ve ben sevgilimin yanına gitmek yerine, yurtta boş boş oturuyorum. Ayaz'ın Amerika'ya gitmesi bana çok koydu. Şu güzel kız meselesi... Tamam Ayaz, beni ikna etti. Öyle bir şey asla olmaz dedi. Ama n'apıyım? İçime bir kurt düşüyor. Neden olmasın ki? Dünya'da ki tek kız ben değilim sonuçta. Ayaz'ı sevmek, şuana kadar yaptığım en iyi şeydi. Ondan vazgeçmeye hiç niyetim yok. O da benden vazgeçmez biliyorum. Hele bir vazgeçsin, hele bir beni bırakıp gitsin... Burnundan fitil fitil getiririm. Ben niye Ayaz'a kızıyorum ki? O geri zekalı sarışınlardan biri bile Ayaz'a bakarsa... Gözlerini oyarım onun! Bakıcak başka yer mi kalmadı?!

Yakında kafayı yiyem diye korkuyorum. Daha ilk günden böyleysem, 1 haftada canavara dönüşürüm herhalde:

Deniz: Açelya, biz çıkıyoruz. Gelmek istemediğine emin misin?

Başımı hızlıca olumlu anlamda salladım:

Deniz: İyi peki, sen bilirsin. Görüşürüz.

- Görüşürüz.

Kızlar dışarıda dolaşacaklarmış. Gitmek istemedim, çünkü birazdan Ayaz arayacak. Kızlar odadan çıktıktan bir kaç dakika sonra yataktan kalktım. Pantolonum dan ve gömleğimden kurtuldum. Pijama şortumu ve beyaz kısa kollu mu giydim. Üstümdekileri de dolaba kaldırdıktan sonra yatağıma geri oturdum. Şimdi asıl konumuza dönelim. Sarışın yellozlar! Benim Ayaz'ıma yavşarlarsa? Ayaz, bundan etkilenirse, beni unutursa...

Yemin ederim yaşlanıcam. Ben bunlara böyle kafamı takarsam, saçlarım falan beyazlıyıcak. En iyisi bugünlük ara vereyim. Yarın devam ederim.Salık saçlarıma parmaklarımı geçirdim ve saçlarımı topuz yaptım. Telefonum çalmaya başlayınca ekrana baktım. Ayaz arıyor. Hem de görüntülü. Telefonu hemen açtım. Yatakta yatan bir adet Ayaz vardı:

Ayaz: Sonunda açtın.

- Hem beni bırakıp Amerika'ya gidiyorsun, hem de bana trip atıyorsun. Sence de bu işte bir gariplik yok mu?

Ayaz: Seninle kavga etmek için seni aramadım, Açelya.

- Tamam. Sen geldiğin zaman tartışırız bunu.

Ayaz: Bi köşeye yazıyorum diyorsun.

- Heralde.

Ayaz, yüzüne o eşsiz gülümsemesini yerleştirdi. Onun öyle güldüğünü görünce, istemsizce gülümsedim:

- Eee... Neler yaptınız? Konser verdiniz mi?

Ayaz: Hayır. Konseri yarın vericez Bugün Fan buluşması düzünledik. Bir kaç kişiye imza falan verdik o kadar.

- Şu sarışın kızlara da imza verdin mi?

Ayaz: Açelya, yine mi aynı konu? Bunu konuşmuştuk.

- N'apıyım aşkım ya. Düşünmeden edemiyorum.

Ayaz: Aşkım, eğer bunları bir daha kafaya takarsan, çök kötü bozuşucaz. Benim aşkımda, hayatımda sensin. Böyle şeyleri düşünme.

- Tamam.

Öpücük atarmış gibi dudaklarımı büzdüm. Üzgünlükle Ayaz'a bakmaya başladım:

Ayaz: Şimdi o dudakları öpmek varken ben sadece izliyorum!

Bir anda gülmeye başladım. Zorda olsa kendimi toparladım:

- Her canın istediğinde beni öpemezsin, Ayaz Korkmaz!

Ayaz: Bir de soyadımı kullanıyorsun. Peki öyle olsun. Beni iyi dinle, Açelya Yılmaz. Öyle bi öperim ki, Aklın almaz.