10.

1.3K 154 37
                                    

Not: Bölümler beş günde bir gelecek inş. Bir an önce tamamlayıp dinlenmem lazım.Fanfiction yazarmıyım daha emin değilim.

İyi okumalar..

»»»»»»»»»»»»»

Kapana kısılmak bu olsa gerekti.

Kikwang'ın gözlerinden çıkan ateş kaçmak yerine olduğum yerde donup kalmamı sağlamıştı, beni kurtaracak bir olay olmasını bile umamıyordum. Eli her geçen saniye bileğimde sıkılaşıyor, beni daha çok kendisine çekiyordu.Bu süre zarfında tek kelime bile etmemiş olmamız korkutucuydu.

"Juan, sakın bana yine başını belaya soktuğunu söyleme."

Hafif aksanlı Çinceyle bana hitap eden kişiye döndüm.Siyahlar içindeki iki adam kafenin ortasında komik görünüyorlardı.Suho ve Tao.Eminim beni kontrol etmeyi Tao teklif etmişti.Ya da Suho'nun başının etini yemiş de olabilirdi.

"Juan mı?" Kikwang'ın kafasının karıştığı belliydi, ayrıca gözle görülür bir şekilde yumuşamıştı.

Nazikçe bileğini tutup parmaklarını kolumdan çektim.Ondan bir iki adım uzaklaştığımda tamamen olmasa bile kendimi güvende hissediyordum.

Dilimi şaklatıp Kikwang'a alaycı bir bakış attım.Kurtarıcılarım bana özellikle Juan diye hitap etmişlerdi,Kimliğimi Kikwang'dan saklamak için.Oyunu devam ettirmeliydim.

"Ne sandın? Kafede öylesine tanıştığım bir adama adımı mı söyleyecektim?"

"Ama," Kikwang devam etmeyip bütün mimiklerinden akan hayal kırıklığıyla başını eğdi.

İçimden şükrettim.

Oyunu devam ettirip masadan haşin bir tavırla çantamı aldım ve tuvaletlerin olduğu tarafa doğru emin adımlarla yürümeye başladım.Hareketlerimin basit bir kadından farkı yoktu ama en azından paçamı kurtarmıştım.Siyahlara bürünmüş iki kişi sayesinde.İki idol.

Beni onların değil Baekhyun ve Chanyeol'ün kurtarması gerekiyordu.Kafenin içinde onları görememiştim.Beraber girdiğimizde oturdukları masada yoklardı.Beni yüz üstü bırakıp gitmişler miydi?

Suho ve Tao olmasa az daha yakayı ele veriyordum be!!

BaekYeol ikilisine olan öfkemle sertçe WC kapısını açıp içeri girdim.Bacaklarımdaki ağrıyı görmezden gelip elime bir avuç dolusu su aldım ve elbisenin üzerinden bacaklarıma boca ettim.Elbiseyi birkaç kere çitiledikten sonra daha fazla acıya dayanamayıp bacaklarımı rahat bıraktım ve çantamı tezgahın üzerinden alıp WC'den çıktım.

Çıkış kapısına doğru ilerlerken gözüm eski masama -Kikwang'la oturduğum masama- kaydı.O da ortalıkta görünmüyordu.Hesabı ödeyip gitmiş olmalıydı.

Kafeden çıktığımda hava sanki daha fazla soğumuştu.Saçımı topuz şeklinde tutan tokayı çektim ve saçlarımı omuzlarıma saldım.Yavaş adımlarla geldiğimiz yöne doğru yürümeye başladım.Baekhyun ve Chanyeol biraz ilerde beni bekliyor olsalar iyi olacaktı.Yoksa azar yedikleri tek kişi Suho olmazdı.

Eski, köhne görünen caddede kimse yoktu.Hava çoktan kararmıştı ve kafenin sık müşterileri hariç kimsenin buralara uğramayacağını zannediyordum.

On metre ilerdeki köşede iki siyahlı silüet gördüm.Biri fazla uzun diğeri de ona göre oldukça çelimsiz ve kısaydı.Chanyeol ve Baekhyun olmalılardı.

Adımlarımı hızlandırıp onlara yetişmeye çalıştım ama hem bacaklarım hem de konuşma tarzları beni olduğum yere çiviledi.

"Bana gösterdiğinde o olduğuna inanamadım." Chanyeol oldukça donuk ve kısık bir sesle konuşuyordu,arkaları dönük olduğu için yüz ifadelerini göremiyordum ama ikisinin de omuzları belirgin şekilde çökmüştü.Endişeli ve gizlice bir şeyler konuşuyormuş gibi.

• Again • √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin