15.

1K 142 50
                                    

Not: Bu ficten kurtulmanıza çok az kaldı :))

"İkinci bir Baekhyun skandalı mı,yoksa ben mi yanılıyorum?"

Minho en fazla 17 yaşında görünen, uyuyan kıza bakarken dudaklarını dişliyordu.

"Yanılıyorsun Minho." Chanyeol'ün kötü bakışlarıyla Minho arkasına yaslanıp sesini kesti. Ortam o kadar gergindi ki derin bir iç çekse kavga çıkartabilirdi.

Yoğun bakım ünitesinin önündeki üçlü koltuklara yayılmıştık. Minho ve Chanyeol'ün ortasında oturuyordum ve bu daha da gergin hissettiriyordu.Min Ho tam karşımızda Chen'in kollarının arasındaki kızın kim olduğunu sorgulayıp duruyordu ve Chanyeol onun tahminlerine 'hayır' demekten bıkmıştı.

Onların aracısı olabilirdim ama bunu iki kere yaptıktan sonra yorulmuştum.Artık ciddi ciddi Minho'nun bana hastaneye kadar eşlik etmesinin  asılmak için değil, bir şeyleri sorgulamak için olduğunu düşünmeye başlamıştım.Şu ana kadar yaptıkları bu düşüncemi destekliyordu.

"O kim o zaman?" diye sordu yeniden Minho.Bakışları yeniden neredeyse Chen'in kucağında olan kıza kaymıştı.Oraya bakmamaya özellikle özen gösteriyordum.Chen herkesi bu şekilde teselli mi ediyordu bilmiyordum.Ama başkalarına da iyi hissettirdiği belliydi.

Bu garip bir şekilde sinirimi bozuyordu.Bu sürekli Tao'yu düşünmemden bile daha sinir bozucuydu.

"Biliyor musun?"Chen'in pürüzsüz sesi koridorda yankılanınca irkildim.Beklemiyordum. "Bu soruları senin değil, Juan'ın sormasını beklerdim sunbae."

Juan.Bir kez daha Juan dedi.Bu bana Kris'i hatırlatmaktan başka bir işe yaramıyordu.

İşin Juan kısmına takılmamak için kafamı iki yana salladım ve iç çektim."Neden benden beklerdin?" Sesim sinir bozacak derecede sakin çıktığı için mutlu oldum.Hala ona bakamıyordum.

"Araştırmacı kişiliğin, karıştırmayı seviyorsun." Chen aniden bir kahkaha attığında donup kaldım.Bu kadar neşeli kahkaha attığında onu televizyonun diğer tarafından izliyordum.Ve o zaman Exo olması gerektiği sayıdaydı.

"Bu espri bile değildi,neye güldü?" Minho kulağıma fısıldadığında sesi korku doluydu.Kulağımın arkasına verdiği nefesi huylanmama neden oldu ve kendimi geri çekip saçlarımı Minho'yla aramıza perde gibi attım.

Bundan da gereken anlamı çıkarmasını bekliyordum : Lütfen benden ve vücudumdan uzak dur.Bana asılman hoşuma gitmiyor.

"Sanırım delirdi," dedi Chanyeol.Bunu bizim konuşmamıza nazaran daha yüksek sesle söylemişti, sanırım Chen'in de duymasını istiyordu.

"Ben iyiyim." dedi Chen sert bir sesle.Sonra bir daha güldü. "Sadece Junes'ın her şeyi araştırması komiğime gidiyor."

Ve dönüp ilk kez gözlerinin içine dikkatle baktım.Yorgun düşen kızı kucağında tutarken hiçbir şeye gocunmamış gibi duruyordu.Kafasını duvara yaslamıştı ve gün boyunca ona bakmamı beklemiş gibi bana bakıyordu.

Suratına vurma isteğimi engelleyemiyordum.

Etrafındaki arkadaşları zarar görebilirdi ve o bunu zerre kadar umursamadığı gibi benim umursamamı da komik buluyordu.

" Araştırma, diyorsun yani. " Aklımdan o kadar iğneleyici kelime geçerken neden bunu demiştim bilmiyordun.Sanki ondan izin alıyormuşum gibi davranıyordum.

"Tabi," Chen beni daha fazla gıcık edebilirmiş gibi gülümsedi.

" Yani 'Yaşayanlar için yaşarım' diyorsun.Araştırma yapmaya gerek yok. "

• Again • √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin