18.

1K 139 30
                                    

Şirketin önüne geldiğimizde -beklediğim gibi-gördüğüm ilk şey caddenin karşısına çekilmiş eski bir kamyonet oldu.Üstünde devasa harflerle yazmasa da onun Exo'ya dair her şeyi götürecek olan araç olduğunu biliyordum.

Vücudumda yavaşça gün yüzüne çıkan ağrıyla suratımı buruşturdum.

Vücudumdaki anlam veremediğim ağrı ve kasılmaları strese bağlıyordum.Bir şey hakkında uzun uzadıya düşünmek, strese girmeme ve artık bildiğim sorulara da cevap veremememe sebep olmuştu.Neden birdenbire Exo'yu kapının önüne koyuyorlardı ? Neden Shin Ji Min bunu şimdi yapmaya karar vermişti?

Suho daha önce 'Baekhyun yaralandığı için grup dağılabilir.' demişti.Yoksa...

Baekhyun..O iyi değil mi?

Bir kez daha karnımın şiddetle kasıldığını hissettim.

Üyeler arabadan seri hareketlerle inerken arabadan inip inmemek arasında kararsız kaldım.Burada kalıp Baekhyun'dan emin olmak için hastaneye kısa bir ziyaret yapabilirdim.

Ama bu neden beni ilgilendiriyordu ki?

Tao'yu önemsiyordum, Chen'in kıskanıp ona sinirleniyordum ve Baekhyun için endişeleniyordum.

Kris için bile bu kadar yoğun hissetmemiştim.

Kendine gel, Junes.

Kafamı iki yana sallayıp arabadan indim.Fan kalabalığının arasından geçerken şirket kapısında onları bekleyen bir menajerleri olmadığını farkettim.

Kariyerime ait bilgiler anında zihnime doluşmaya başlamıştı.

-Madde 17 : İdollerin İşine son verilmesi altyazı iki : Yıldızı kayan idolden sorumlu kimseler de işten çıkartılır.

Başkan koltuğunda oturan sahtekar bir kadın yüzünden menajerin de hayatı alt üst olmuştu.

Kapıdan içeri girdim.

Suho ve birkaç üye daha asansörü beklemeyip merdivenleri kullanırken halsiz gibi görünen Tao, Kai ve Sehun asansöre yöneldiler.On üç katı birden çıkamayacağım için onların peşine takıldım.

Grubun maknae üçlüsü ruhsuz bir ifade takınmışlardı.Asansöre binene kadar biri bile konuşmadı.Grubun dağılması onlarda ya hiç etki yaratmamıştı, ya da konuşamayacak kadar şok olmuşlardı.

"Üzgünüm." diye mırıldandım. Asansörün asimetrik aynasından Tao'nun her zamankinden daha çökmüş görünen gözlerinin bana döndüğünü gördüm.Oysaki hemen yanımda duruyordu.Aynadan bakışmak yerine birbirimizin suratına bakabilirdik.

Ama ikimiz de bunu yapamayacak kadar korkaktık.

"Her şeyi kendi elimizle hazırladık." dedi Tao benimkinden daha alçak bir ses tonuyla.Hala direkt olarak bana bakmıyordu, benim yüzümde birini görmekten korkuyor gibiydi.

Belki de bana her baktığında aslında onu görüyordu.

"O lanet kadını bir an önce polise vermeliydik." Kai yanlarında olmamı umursamadan küfretti. "Hayatımız kararıyor ve şimdi elimizden gelen hiçbir şey yok!"

Cevap vermedim.Zaten diyecek bir şey bulabileceğimi zannetmiyordum.

Bulsam da konuşmazdım.

Loş ışıkta Sehun'un gözünde parlayan yaş Kai'ye benim söyleyebileceklerimi söylüyordu zaten.

Asansör ölümcül bir sessizliğin içinde ağır ağır beklenen kata çıktı.

Exo'nun eski prova odasının katına.

• Again • √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin