Not :Merhaba :) Finali bu kadar erken beklemiyordunuz değil mi? Bir an önce yazayım dedim ama bir finale göre bence vasat oldu.Daha doğrusu wattpadde ilk kez böyle bir şey yazdığım için elim ayağıma dolaştı.Her neyse teşekkürümü ve bazı açıklamaları başka bir bölüme bıraktım.'Özel Bölüm' başlığı altında üyelerin ilerki hayatları ve bazı şeyleri orada açıklayacağım.
Fazla konuştum.İyi okumalar :)
Multimedya bölüm sonundaki kişi *-*
---------------------------------------Kalbi kulaklarında atarken bir insanın, mantıklı düşünmesi mümkün müydü? Ya da gerçekleşmesi mümkün kötü ihtimalleri düşünürken ne kadar bayılmadan dayanabilirdi ?
Arabanın çevresinde dolanıp şirkete koştuğumda bacaklarımın beni taşımasına şaşıyordum.
Kaslarım içeri girdiğimde durmak için izin ister gibi yanıyordu, göğsüm hızla inip kalkıyordu ve ben teras katına zamanında ulaşamayacağımı biliyordum.Birileri hiçlikte kaybolacaktı, birileri boşluğa düşecekti, birileri işini bitirdikten sonra yeniden karanlığa karışacaktı.Ve birileri benim aptalca planlarım, egoist ruhum yüzünden yine acı çekecekti.
Bitkince merdivenlere baktım, bakışlarım her an odağını kaybedebilir gibi, heyecandan bulanıktı.Soluklandığım iki saniyelik sürede bu kadar şey düşünmüş olmamı göz ardı edip uzun merdivenleri tırmanmaya başladım.Arkamda, hiçbir şeyden habersiz olan görevlinin "Parti alt kata taşındı Bayan," demesini duymama rağmen ikinci kata çıktım.
Herkes alt katta toplanmış eğlenirken teras katında biri daha öldürülecekti. Kimse müzik dışında bir ses duymayacaktı. Duysalar bile ölmek üzere olan kişiyi kurtarmak için zamanında yetişemeyeceklerdi.Bu seferki zamanlama hepsinden de iyiydi.
3.kat.
4.kat.
5.kat.
Basamakları ikişer üçer çıkarken Luhan'ın nerede olduğunu merak ettim.Umarım oradadır.Umarım kardeşini kurtarmadan önce polisi aramak gibi hepimize zaman kaybettirecek bir hata yapmamıştır.
6.kat.
7.kat.
8.kat.
.
.
.Her basamağı aştığımda ölecek gibi hissediyordum.Eğer üst kattaki görüntüyü yanlış anlamışsam gerçekten de kahrolacaktım.
Sessiz koridorda ayak seslerim yankılanırken köşeyi döndüm ve son basamakları tırmandım.Teras katının temiz havası suratıma çarparken devasa kapıyı ittirip parti salonuna baktım.Bir kişi bile yoktu etrafta. Masalar ve sandalyeler aniden terk edildiklerini belli edercesine dağınıklardı.Yemekler ve içecekler etrafa yayılmıştı.
Bu kadar acele....neden?
Yavaş adımlarla terasa açılan kapıya ilerlerken vücudum titremeye başlamıştı.Sakin ol dedim kendi kendime.Şimdiye kadar hiç silah sesi duydun mu?
Hayır.Kapıyı açıp beklediğim görüntüye kendimi hazırladım.Chen elinde silah, başını iki yana sallıyor, gözlerinden yaşlar boşanmış.Kızarık suratından pişmanlığı okunuyor ve bir yerlerde elinde aynı silahı taşıyan bir Shin Ji Min var.Kurşunları hazır, tek yapması gereken içeri girdiğim anda tetiğe basmak.Bu tören şahitsiz olmuyor çünkü.
Derin bir nefes alıp terastaki un ufak sesleri dinledim ve o tarafa doğru ilerledim.Gözlerimi kapatırsam bu sahnenin gerçekleşmemesi mümkün olur muydu? Eğer öyleyse, sonsuza kadar gözlerimi kapatabilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• Again • √
Fanfiction"Geri dönmek bu kadar kolaysa neden hiç denemedin?" Kris bakışlarını yere indirdi.Elleri sürekli hareket ediyordu.Ceketiyle oynuyor,durumu kurtarmaya dahi çalışmıyordu. Gerçekten pişmandı. "Tepkiler..."Kris uyuşuk bir şekilde gözlerini kapattı."Her...