Bay Jeon kalçasını bangoya dayamış şekilde dururken şaşkın bakışlarım eşliğinde mutfağa girdim.
" Bay Jeon?" Başını gazetesinden kaldırıp bana baktığında ise gülümsedim.
" Dün gece için kusura bakmayın, Daehwi yanında kalmamı istediği için kıramadım onu." Başını salladı.
" Önemli değil, işe konuştuktan sonra gideceğim." Onaylayan bir mırıltı çıkardım.
" Ben de o sırada Daehwi'ye bir şeyler hazırlayayım, uyanır birazdan." Bay Jeon sandalyeye oturduğunda ben de kahvaltılık malzemeler çıkarıyordum.
" Jisoo öldüğünde Daehwi iki buçuk yaşındaydı. Tam net olarak hatırladığını zannetmem ama yokluğunu hissettiğine eminim." Başımı kaldırıp pencereden dışarıyı seyrettim. Nedense bunları duymak istemiyordum.
" Zordu. İş, Daehwi, yalnızlık. Hepimiz Jisoo'nun yokluğunu derinden hissettik. Hem ben, hem de Daehwi. Ne kadar Daehwi ile çok ilgilenemese bile benden çok daha iyi bir ebeveyn olduğu kesindi. Daehwi annesini görmediği zaman ağlamayı kesmeyen bir çocuktu." Yumurtayı çırparken Bay Jeon'a baktım.
" Eğitimini düzgün veremedim. Hep huzursuzluk yapıp durdu. Çaresine de annem baktı. Tabii bu konuda çok da bilgili sayılmaz. İçine kapanık bir çocuk olmasından daima korktum. Bana karşı ne kadar kendi gibi olsa da, başkalarına karşı kendi karakterinden uzak bir yaklaşım sergiliyordu. Sonra zaten profesyonel yardım almaya karar verdim."
" Bunu sana anlatıyorum Chaeyoung çünkü, Daehwi'ye şimdiden iyi gelmeye başladın." Gülümsedim.
" Daehwi'nin araba fobisi var. Hiç bir şekilde bindiremezdim. Her yere ya ağlaya ağlaya gider ya da benimle birlikte. Ama duyduğuma göre geçen birlikte arabayla alışverişe gitmişsiniz. Bu beni oldukça şaşırttı çünkü Daehwi bırak seninle benimle bile arabaya binme konusunda şüphe yaşar. Kazadan sonra böyle oldu yani." Çatal elimden düştüğünde gözlerim açıldı. Bu oldukça şaşırtıcıydı.
" Bay Jeon." Gözlerime çevirdi bakışlarını.
" Dün gece, Daehwi uyurken elimi bir saniye bile bırakmadı. Ve sürekli gitme tarzı cümleler sayıkladı. Bunu söylemek emin olun ki beni çok üzüyor ama Daehwi henüz travmasını atlatamamış." Bir babanın dolu gözleri yüreğimin üzerine oturduğunda ben de gözlerimin dolduğunu hissettim.
" Daehwi çok iyi ve akıllı bir çocuk. Kavrama yeteneği mükemmel, çok zeki. Ama psikolojisinin iyi olduğuna dair şüphelerim var. Sağlıklı bir çocuk her daim birilerini kaybetme korkusuna sahip olmamalı." Başını salladı.
" Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum." Uzattığım peçeteyi aldığında yumurtayı bırakıp Bay Jeon'un yanına oturdum.
" Emin olun, ben bunun eğitimini almış olsam da ben de tam olarak kestiremiyorum. Bir çocuğa bu konuda yaklaşmak çok riskli çünkü, iyice düşünmek gerekiyor. Şu anlık sizin güçlü durmanız gerek, zor olduğunu çok iyi biliyorum. Ama siz güçlü durmazsanız Daehwi'nin güç alacak kimsesi kalmaz." Başını salladı.
" Annem öldüğünde 4 yaşındaydım. Babam işine takıntılı bir biçimde çok bağlıydı ve benimle ilgilenecek kimsem yoktu. Şiddete başvuran bakıcılarım dışında. Emin olun ki, Daehwi'yi çok iyi anlıyorum. O yüzden bu konularda size daha fazla yardımcı olabileceğimi düşünüyorum." Bunları neden anlattığımı bilmiyordum ancak yine de pişman olmadım. Bana güvenmesi gerekiyordu. Dilimle dudaklarımı ıslattım.
" Daehwi sadece bu evde tıkılı kalmamalı. Eminim ki hepimize iyi geldiği gibi Daehwi'ye de kendi akranlarıyla sosyalleşmek iyi gelecektir. Tabii sizin kararınız ama, en azından Daehwi'yi günde 3 saatlik oyun gruplarına yazdırsak? İsterseniz maaşımdan kesebilirsiniz bile. Tek istediğim Daehwi'nin mutlu olması. Bu benim önerim sonuçta." Gülümsedi.
" Saçmalama istersen, Chaeyoung." Ben de gülümsedim.
" Hayatımda verdiğim en iyi karar sanırım seni bakıcı olarak işe almaktı." Güldüm. İşittiğim adım sesleriyle başımı kapıyı çevirdim.
" Baba? İşe gitmemişsin." Gözlerini ovalayan Daehwi koşarak yanımıza gelip kucağıma oturduğunda saçlarını geriye attım.
" Evet, oğlum. Noonanla konuşuyordum." Daehwi gülümseyerek bana döndüğünde güldüm.
" Acıktın mı?" Başını salladı.
" O zaman bana kahvaltı hazırlamam da yardım etmelisin. Ama önce üstümüzü değiştirmeliyiz." Heyecanla başını salladı. Daehwi'yi kucağımdan indirip odasına yönlendirdiğimde babasına el sallayıp merdivenlerden koşturarak çıkmaya başladı.
" Daehwi, merdivenlerden yavaş çıkmamız gerektiğini ne çabuk unuttun?" Bir anda bana döndü. Durduğum basamağa gelip bu sefer yavaş yavaş çıkmaya başladığında kahkaha attım.
" Aferin sana." Odasına girdiğimizde kendi seçtiği kıyafetleri giymesinde yardımcı oldum.
Mutluyken, annesini çok kafasına taktığı söylenemezdi. Ama yalnız, kendi kendine kaldığında bu hislerin gün yüzüne çıktığına emindim. Hi bir psikolojik tedavi ya da yardım bunu Daehwi'nin hayatından tamamen silip atamazdı, ki atmamalıydı bana kalırsa. Daehwi 3 yaşından hayatının sonuna bu izlerde yaşamaya mâhkum bir çocuktu, aynı benim gibi. Bu, hayatın ona kazandırdığı ilk yaraydı. Ancak bununla yaşamayı öğrenecekti.
Beraber hızlıca kahvaltı hazırladığımızda Bay Jeon evi, işe gitmek üzere terketmişti. İyi bir baba olma isteğini gözlerinden görebiliyordum Bay Jeon'un. Kendini bu konuda oldukça yetersiz görüyordu. Ama çocuğuna iyi bir baba olmak için gereken her şeye sahipti. En önemlisi, Daehwi'ye aşk dolu bakışlarını tek bir gözlemlemede görebilirdiniz. Bay Jeon çocuğuna aşık bir babaydı.
...
•düzenlendi•
Biraz kısa, üzgünüm :((Geçmişe değinmek istedim, umarım sevmişsinizdir❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
baby sitter | rosékook ✓ (düzenleniyor)
Fanfic•tamamlandı• Çocuk eğitimi konusunda kendini oldukça geliştirmiş olan Park Chaeyoung, Jeon Jungkook'un 4 yaşındaki oğluna bakıcı olmak için iş başvurusunda bulunur.