Thirty one

5.4K 451 97
                                    

Jungkook

" Seokjin, Taehyung bizi yalnız bırakır mısınız?" İkisi de hızlıca odayı terkettiğinde Chaeyoung yatağa oturmasına yardım ettim. Yorganın üzerindeki ultrason görüntülerini eline aldığında yüzünde buruk bir gülümseme vardı.

" Konuşmanın ne kadarını duydun?" Omuz silkti.

" Önemi var mı?" Başımı salladım.

" Geldiğimde, o bebeğin, senin de bebeğin olduğunu söylüyordu."

" Neden içeri gelmedin?" Dudaklarını büzdü.

" Çünkü içeri girsem, içinden geçen gerçekleri bilemezdim. Birbirimize karşı dürüst değiliz, biliyorsun." Kaşlarımı çattım.

" Sen bana dürüst müsün ki? Ben sana dürüst olayım Chaeyoung." Bakışlarını resimden çekip bana baktı.

" Sana karşı tüm şeffaflığımla dürüst olsam, kalbin kırılır Jungkook." Gözlerimi istemsiz kırpıştırdım. Ne demek istiyordu?

" Eğer neler hissettiğimi, neler yaşadığımı sana tüm gerçekliğiyle anlatsam, yüzüme bakamazsın Jungkook." Alayla gülümsedim.

" Cidden mi? Üç haftanın sonunda bunlar anca mı gün yüzüne çıkıyor?" Gözlerindeki siniri görebiliyordum.

" Kırıldığım gibi, kırılma istiyorum." Omuz silktim.

" Beni, asıl kıranın sen olduğunu bilmiyor musun ki?" Cevap vermedi.

" İşin aslı, seni suçlamıyorum diyemem Jungkook." Şaşkınca ona baktım.

" Bebeğim için değil-" elimi sertçe şifonyere vurdum.

" Bebeğimiz!" Sesim haddinden fazla çıkarken Chaeyoung kaşlarını kaldırdı.

" Onu hiç istemedin ki!" Derin bir nefes aldım.

" Varlığından bile haberim yoktu." Güldü.

" Ama yokluğundan da emin olmak istiyordun değil mi, ha? Yalan mı?" Bir kaç dakika sustum.

" İstemediğim için değil, zamanı doğru olmadığı için."

" Zamanı doğru olmayan bir bebeği, nasıl söylememi bekliyordun ki Jungkook?" Saçlarımı karıştırdım.

" N'apıcaktın, söylemeyecek miydin?"

" Belki, bebek doğana kadar gelmezsin diye düşünmüştüm zaten!" Yataktan hızlıca kalktığında tutmak için yeltendim ama elimi ittirdi.

" Bana sakın dokunma!"

" Amacının kötü olmadığını biliyorum, bunları istemediğini biliyorum. Ama ben de düğün hediyesi istemedim Jungkook, yaptığını çok takdir ediyorum ama ben sadece yanımda olmanı istedim."

" En zor zamanlarımızda beni ne cesaretle Daehwi'yle aynı evde, yalnız bıraktığını bilmiyorum Jungkook. Yokluğunda hissettiğim çaresizliğin, yorgunluğun, işkencenin büyüklüğünden haberin var mı?" Gözlerinden akan yaşları sertçe sildi.

" Sadece bir dakikalığına ne hissettiğimden haberin var mı?" Dolan gözlerimi parmaklarımla ovuşturdum.

" Oğlunun, Daehwi'nin bana olan nefretinden haberin var mı? O nefretin bana neler yaptığından haberin var mı? Yok."

" Tek önemsediğin kendi mutluluğun, yanındayken ne kadar acı çektiğimden haberin var mı?"

Cümlenin büyüklüğüyle zihnim çalkalanırken yutkundum.

' yanındayken ne kadar acı çektiğimden haberin var mı?'

Chaeyoung daha fazla ayakta duramayıp yere çöküp ağlamaya başladığında sadece bir noktaya odaklanmıştım.

" Böyle olsun hiç istemedim, Chaeyoung." Gözlerimden akan yaşları silmekle uğraşmadım.

Aşık olduğum kadını getirdiğim nokta, sevgimin bencilliğini de kanıtlıyordu.

" Beni sevdiğini biliyordum ama, sevgiden daha çok acı çektiğini bilmiyordum." Gözlerimi kırpıştırdım.

Belki de en başta, gitmesine izin vermeliydim.

" Sadece beraber olalım istedim, ama her adımda daha büyük engellerle karşılaştık." Gözlerimi ona çevirdim.

" İnanmak istemedim, kadere inanmak istemedim Chaeyoung ama. Artık inanmam gerek." Chaeyoung dikişlerini tutarak ayağa kalktığında gözüme dolan yaşlardan dolayı her şey bulanıktı.

" Sana karşı beslediğim aşkın zehirinden dolayı özür dilerim Chaeyoung. Öngöremedim."

" Jungkook." Gözlerine baktım.

" Lütfen, sadece gitmeme izin ver olur mu?"

Başımı salladım. Hıçkırıklarım boğazıma takılmıştı.

Yürüyüp kapıyı ittirdiğimde, odanın dışında bekleyen arkadaşlarımda hızlıca kapının önünü boşaltmıştı.

Chaeyoung değneklerini aldı.

...

Düzenlenmedi çookkk sorrryyy hala ödev yapmadım!

baby sitter | rosékook ✓ (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin