Yorum lütfen❤️
...
6 ay sonra
Elimdeki bardağı bırakıp yatağın yanına eğildim.
Ellerimi Daehwi'nin saçlarında yavaş yavaş gezdirirken saat 8'e geliyordu." Daehwi, hadi uyan." Omuz silkti. Dün gece erken yatmıştı, naz yaptığını biliyordum.
" Uyanık olduğunu biliyorum, hadi zorlama da kalk. Daha kahvaltı yapacağız Daehwi." Yatakta doğrulduğunda gülümsedim. Cidden hiçbir zaman beni üzmüyordu.
" Üzgünüm noona, seni zorlamak istememiştim. Sadece biraz hasta hissediyorum." Elimi alnına koyduğumda kaşlarım şaşkınlıkla havalandı.
" Zaten hastasın bebeğim, kalk hadi okula gitmeyelim bugün. Dinlenmemiz lazım." Zar zor kalktığında banyoya gittik. Suyu ılıktan soğuya doğru ayarladığımda Daehwi'nin kıyafetlerini çıkarttım. Yaklaşık yirmi dakika oyunla karışık olarak suda kaldı. Çıktığında üzerine çok kalın olmayan ev kıyafetlerinden giydirdim ve saçını kuruttum. Aşağı inip kahvaltısını güzelce yaptığında saat anca sekiz buçuğa geliyordu.
" Yapmak istediğin bir şey var mı?" Başını iki yana sallayıp başını bacağıma koydu ve çizgi filmi izlemeye devam etti. Parmaklarım ile saçıyla oynamaya başladığımda gözleri kısa bir süre sonra kapanmıştı. Koltukta biraz kaydığımda benim de uykum gelmişti. Daehwi bir anda hareketlendiğinde hemen gözlerimi açtım. Kollarını iki yanıma koyup kucağıma oturdu ve başını göğsüme yasladı.
" Noona, kokun uyumama yardım ediyor. " Gülümseyerek kollarımı bedeninin etrafına doladım. Kafamı koltuğun üst kısmına yasladığımda ise yüzümdeki gülümseme büyümüştü.
...
Jeon Jungkook
Anahtarımla kapıyı açıp içeri girdiğimde mutfaktan gelen yemek kokusuyla gülümsedim. Çalışanlar gitmiş olmalıydı. Yani evde sadece Chaeyoung ve Daehwi vardı.
Daehwi'nin neden beni karşılamadığını düşünerek ceketimi askılığa astıktan sonra ayakkabılarımı çıkardım ve salona yürümeye başladım. Gördüğüm görüntü gülümsememe sebep oldu. Koltuğa doğru yürüdüm ve karşısındaki sehpaya oturdum. Çenemi elime yasladığımda gülümsemem hala solmamıştı. İkisinin düzenli nefes alış veriş sesleri çizgi film sesiyle karışmıştı. Evin içi sıcacıktı, mutfaktan güzel kokular geliyordu. Chaeyoung ve Daehwi ise tam karşımdaydı.
Benim için huzurun tanımı tamamen buydu işte.
Biraz kıpırdanmaya başladıklarında ayağa kalkıp salondan çıktım. Saat öğlen 3'e geliyordu. İşten biraz erken gelmiştim çünkü oğlumla ve Chaeyoung ile vakit geçirmek istiyordum. O yüzden çalışanları da erken yollamıştım.
Normalde Daehwi bu saatte oyun grubunda olurdu ama şoförden duyduğum kadarıyla okula gitmemişti, sebebini bilmiyordum. Chaeyoung'un kararını da sorgulamamıştım.
Odama çıkıp kapıyı ayağımla ittirdim. Saatimi çıkarıp masaya bıraktım ve boynumu kütlettim. Bu aralar işler çok yoğun olduğu için evle pek ilgilenememiştim. O nedenle şu an burada olmak çok iyi hissettiriyordu. Kısa bir duştan sonra saçlarımın nemini elimdeki havluyla aldım ve altıma evde giydiğim eşofmanlardan birini geçirdim. Sırtımdaki su damlalarını da havluyla silerken kapının bir anda açılmasıyla yüzümü kapıya çevirdim.
" Baba!" Daehwi koşarak bacaklarıma sarıldığında gülümsedim.
" Daehwi kapıyı çalma..." Daehwi'yi kucağıma aldığımda Chaeyoung'la göz göze geldik.
" ...lısın." Gülümsedim. Olduğumuz durum o kadar komikti ki. Gözlerini gözlerimde tutmaya çalıştığı çok barizdi.
" Daehwi hadi gel biz aşağı inelim baban da üzerini giyinsin." Daehwi kucağımdan inip Chaeyoung'un kucağına koşarak atladığında Chaeyoung kolaylıkla minik bedeni kucakladı. Gözleri kısa bir süre olsa da bedenime kaysa da çaktırmamaya çalışarak hemen gözlerime çevirdi bakışlarını.
" Eğer giyinirken izlemek istiyorsanız, hala orada kalabilirsiniz tabii." Hala ayakta dikildiğini farkettiğinde utançla dudağını dişledi ve garip bir yüz ifadesiyle merdivenlere yöneldi. Kapıyı kapattığımda gülmeden edemedim. Cidden çok sevimliydi. Tişörtümü geçirip aşağı indiğimde Chaeyoung masayı hazırlıyordu. Daehwi yanıma gelip oturduğunda ve rastgele bir spor kanalı açtığımda basketbol maçı çıkmıştı. Daehwi bana sorabileceği tüm saçma soruları sorarken gülmeden edemedim. Bu kadar merak kesinlikle iyi değildi.
" Baba topun rengi neden kahverengi?" Derin bir nefes aldım.
" Bunu hiç düşünmemiştim cidden Daehwi, nerden aklına geliyor böyle sorular? Bilmiyorum." Omuz silkiyor. Resmen büyümüşte küçülmüş.
" Ama sen babasın, babalar her şeyi bilir." Kahkaha attım.
" Babalar da insan Daehwi, insanlar her şeyi bilebilir mi?" Gözlerini büyüttü.
" Bilemezler mi?" Gözüm istemsiz bir şekilde sola kaydı. Chaeyoung bardakları masaya yerleştirirken saçını kulağının arkasına attı ve kaşlarını çattı. Odaklanmışkenki yüz ifadesi hep aynı.
" Bilemezler oğlum."
Hele ki ne hissettiklerini.
" Yemek hazır." Chaeyoung'un sesiyle koltuktan kalkıp masaya oturdum. Yemekleri koyduğunda o da oturdu.
" Baba, aşçı ahjumma nerede?" Bardağa su doldururken bakışlarımı Daehwi'ye çevirdim.
" Evine gitti babacığım." Başını sallayarak onayladı.
" Yani sadece üç kişi miyiz? " Bu sefer ben baş sallama sırası bendeydi.
" Babam, Chaeyoung noonam ve ben." Hevesle başını yemekten kaldırdı.
" Bir aileymişiz gibi hissettim!" Gülümsedim. Böyle hissetmeyeli uzun süre olduğunu farkettim o an. Chaeyoung'a baktığımda çatalıyla oynadığını gördüm. Ancak üzerindeki bakışlarımı farkettiğinde başını yemeğinden kaldırarak gülümsedi.
" Chaeyoung, Daehwi neden oyun grubuna gitmedi bugün?" Bakışlarını gözlerime çevirdi.
" Sabah kalktığında pek iyi hissetmediğini söyledi, biraz da ateşi vardı. Neyse ki çok geçmeden düştü. Dinlenmesinin iyi olacağını düşündüm. Baya da dinlendi zaten." Başımı salladım. Günün geri kalanı da Daehwi'nin hiç kapanmayan tatlı çenesiyle geçti. Saat akşam sekize gelirken Daehwi'nin uzun zamandır izlemek istediği animasyon filmini açtım ve koltuklara yayıldık. Chaeyoung patlatmış olduğu mısırları kucağımıza, sıktığı portakal sularını ise sehpaya bıraktı. Daehwi Chaeyoung'un elini tutup gitmesini önledi.
Chaeyoung da bize eşlik ettiğinde Daehwi kafasını Chaeyoung'a yaslamıştı, bacaklarını ise benim üzerime atmıştı. Ağzına doldurabildiği kadar mısırı doldurup çizgi filme gülüyordu. Mutlu olduğu gözlerinden anlaşılabiliyordu.
Daehwi mutluysa, ben de mutluydum. İç çekerek kafamı geriye yasladım. Fazlasıyla mayışmıştım, Chaeyoung'un kokusu buraya kadar geliyordu.
Üçümüz yan yana, çok mutluyduk.
Aile gibiydik....
•düzenlendi•
Umarım seversiniz, iyi geceler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
baby sitter | rosékook ✓ (düzenleniyor)
Fiksi Penggemar•tamamlandı• Çocuk eğitimi konusunda kendini oldukça geliştirmiş olan Park Chaeyoung, Jeon Jungkook'un 4 yaşındaki oğluna bakıcı olmak için iş başvurusunda bulunur.