Yorum yapabilirseniz her şey çok mükemmel olur, iyi okumalarr♥️
Umarım beğenirsiniz......
Daehwi'nin merdivenlerden inme sesini duyduğumda arkamı dönüp baktım. Ocaktaki tavanın altını kapattım. Hazırlamış oldupum pancake'i tabağa bıraktıktan sonra üzerine akçağacı şurubunu döktüm.
" En sevdiğin kahvaltılıktan yaptım." Kırgın bakışlarını gözlerime çıkardı.
" Aç değilim." Yüzüm anında bozulurken yutkundum.
" Ama yeni uyandın." Omuz silkti. En azından bağırmıyordu.
Salona gittiğinde ben de elimdeki tabakla peşinden ilerledim.
" Evin içi biraz soğuk, üşüyor musun?" Başını iki yana sallasa da üzerindeki ince pijamayla üşüdüğünğ tahmin edebiliyordum. Üzerine gitmedim.
" Tamam o zaman, yerler soğuk ama. Çoraplarını giydiğin çok iyi olmuş." Televizyon bakışlarını bana çevirdiğinde beklemediğim bir şeyi yaptı. Çoraplarını çıkarıp salonun ortasına fırlattığında yutkundum. Bunu gerçekten beklemiyordum.
" Daehwi-"
" Çizgi film izliyorum." Ağzım şaşkınlıkla açıldı. Bu konuşan çocuk, Daehwi olamazdı.
" Eğer şuan aramızdaki gerginlik ve bana hissettiğini bildiğim kırgınlık yüzünden sana her zamankinden farklı ya da iyi davranacağımı düşünüyorsan yanılıyorsun Daehwi." Tekrar bana baktığında donuktu.
" Ki biliyorsun, bana kızmanı gerektirecek hiç bir şey yapmadım Daehwi. Eğer bana kızıyorsan da bunun sebebi sana ve babana beslediğim sevgi olmamalı. Ben yanlış bir şey yapmıyorum Daehwi." Dudakları titredi. Ağzını açsa hıçkırarak ağlayacak gibiydi.
" Birbirimizi uzun zamandır tanıyoruz Daehwi. Kötü biri olmadığımı biliyorsun. Sana, babana ya da her hangi birine kötü davranacak biri değilim ben. Neden böyle yapıyorsun?" Bana karşı beslemeye başladığı nefret beni ürkütmeye başlamıştı.
Sadece tek bir cümle kurdu:
" Annemin yerini alamayacaksın." Benden öylesine biriymişim gibi bahsediyordu ki, belki de kalbimin bu kadar kırıldığı nadir anlardandı.
" Daehwi, kimse annenin yerini alamaz. Ki benim öyle bir niyetim bile yok ki. Bana niye kötü davranıyorsun? Ben sadece sizin iyiliğinizi istiyorum."
" İyiliğimizi istiyorsan, burdan gider misin noona? Sensiz daha mutluyuz." Gözlerimin dolduğunu hissettim.
" Böyle söyleme, beni sevdiğini biliyorum Daehwi. İyi anlaştığımızı da biliyorum. Şu güne kadar size olumsuz bir şeyim olmadı bile." Omuz silkti.
" Seni sevmiyorum. Artık senden nefret ediyorum noona." Gözümden ufak bir damla yaş aktığında dudakları titredi.
" Yalvarırım, sen de benden nefret etme Daehwi." Gözleri şaşkınca bana bakarken tabağı önüne bıraktım. Mutfağa doğru yöneldiğimde burnumu çektim.
" Seni üzmek istememiştim." Mutfağa girip kapıyı kapattığımda ilerleyip ellerimi bangoya yasladım. Başımı eğdiğim anda yere damlayan göz yaşlarım içimi daha da çok acıtıyordu. Neden bu kadar zor olmak zorundaydı?
Uzun bir süre sonra kapı yavaşça açıldığında hemen toparlandım. Daehwi elindeki boş tabaşı boyunun anca yettiği masaya bıraktı.
" Eline sağlık." Arkasını dönüp okula gitmek için odasına yani merdivenlere yöneldiğinde gözlerim şaşkınlıkla açılmıştı.
En azından belki benden nefret etmiyordu.
...
Daehwi'nin okuldan gelmesine bir kaç saat vardı. Yemekleri yapmış yorulduğum için salondaki koltuğa oturmuştum. Ama yaklaşık yarım saattır televizyondaki çizgi filmi izliyordum. Garip bir şekilde ilgi çekiciydi. Dış kapı açıldığında şaşkınca oraya döndüm.
" Jungkook?" Ceketini askılığa astığında gülümsedi. Yanıma gelip bedenini üzerime yığdığında güldüm.
Benim de düşmeme neden olmuştu.
Sırtım tamamen koltuktaydı. Başı karnımın bir üstünde duruyordu ve kollarını belime dolamıştı. Boyu koltuğa sığmıyordu. Ellerimi saçlarını götürdüm ve okşamaya başladım.
" Erkencisin?" Başını salladı.
" Çok yoruldum, erken geldim. Sabahtan beri 3 toplantıya girdim. Üçünün de çenesi deli gibi düşüktü. Beynimin içinde cümleler dönüyor. " başını kaldırıp bana baktığında kaşlarını çattı.
" Ağladın mı sen? Gözlerim kıpkırmızı." Gülümsedim.
" Yemek yaptım, ondan." Gözlerini devirdi.
" Yalan söyleme." Kıkırdadım.
" Daehwi'yle biraz konuştuk da. Aynı ' annemin yerine geçemezsin ' mevzusu." Sinirle gözlerini kapadı.
" O daha çocuk biliyorum ama bazen gerçekten karşısına geçip ' annen öldü' diye bağırasım geliyor." Kaşlarını çatma sırası bendeydi.
" Sakın!" Başını salladı.
" Belki her şeyi bilse, daha kolay olurdu." Oldukça kısık bir şekilde dile getirdiği şeyi zar zor duydum.
" Ne?" Güldü.
" Kendi kendime söyleniyorum." Başımı salladım. Yalan söylüyordu.
Güçlü kolları kolaylıkla bedenimi üstüne çektiğinde şaşkınca ona baktım. Kollarımı ani refleksle boynuna doladım.
" Cidden, şuan ölebilirim cidden." Güldüm.
Bu evin içinde, garipti.
Sanki izleniyormuşuz gibiydi.
Sanki Daehwi bir anda beliriverecek gibiydi." Duşa girmeliyim, ne yemek yaptın?"
" Sığır dili!" Gülümsedi.
" Biraz olsun keyfim yerine geldi." Kaşlarım havayla kalktı.
" Yani şuan ben senin keyfini yerine getiremiyorum öyle mi? Benim yapamadığımı sığır dili mi yapıyor? O zaman sana yemek yok. Keyfini ben getiremiyorsam hiç bir şey getiremez. Yemeği de sadece Daehwi ve ben yerim." Çenesini kaldırıp gözlerini kısarak güldü. Başını hafifçe iki yana salladı. Yüzünde muzip bir ifade vardı.
" Oluur, ben de seni yerim." Güldüm.
" Aklın fikrin hep nerde." Omuz silkti.
" Sende." İç çektiğimde bu sefer gülme sırası ondaydı. Ne olursun olsun, günün sonunda Jungkook'un kolları arasındayken mutlu ve huzurlu olmamak imkansızdı.
Sevgimi gün geçtikçe daha da keşfediyordum.
" Aslında keyfimi sığır dilinden daha çok getirecek bir şey biliyorum ben." Bir anda ayağa kalktığında sıkıca kollarımı boynuna doladım. İki eliyle bacaklarımı tutarken gerçekten zorlanmıyordu.
" Ama onun için ilk önce 2 kat yukarı çıkmamız gerek." Omzuna vurdum.
" Sözde yorgundun!"
...
Böyle bisey olmadı, daha sevismiyolar bekleyin
Gecen bolum asiri kasvetliydi bu bolumdede dram yok diyemem ama en azından biraz da olsa neşe de vardı
Daehwi konusunda çok zorlanıyorum, pedagogtan randevu alacağım sanırım gerçekten. Bir pedagogla konuşana kadar bu sorunu çözemeyeceğim sanırım. Artık hastanelerde pedagog peşinde sürünürümsjslsjşsks
Umarım beğenmişizsinizdir, düzenleyemedim üzgünüümmm
İyi geceler sizi seviyorum♥️♥️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
baby sitter | rosékook ✓ (düzenleniyor)
Fiksi Penggemar•tamamlandı• Çocuk eğitimi konusunda kendini oldukça geliştirmiş olan Park Chaeyoung, Jeon Jungkook'un 4 yaşındaki oğluna bakıcı olmak için iş başvurusunda bulunur.