2

6.9K 227 70
                                    

Medya çok güzel*-* İkinci bölüm ile geldim~~ Umarım beğenirsiniz

Jeonjk: En sonunda engeli kaldıra bildin Jimin.

Jiminpjm: Kimsin lan sen?!

Jeonjk: Benim kim olduğumun bir önemi yok Jimin. Bunu yakında öğreneceksin. Ama şuan değil.

Jiminpjm: Ben seninle neden konuşayım ki.(?)

Seni tanımıyorum. Ve görmedim.

Bana bir resmini at ki seni tanıyabileyim.

Jeonjk: Beni tanıyorsun Jimin.

Ama hatırlamıyorsun.

Resmimi atsam tanırsın.

Jiminpjm: Ben de bunu diyorum. At da senin yüzünü göreyim.

Belki tanırım.

Jeonjk: Şuan sırası değil Jimin. Zamanı gelince öğreneceksin.

Jimin şuan konuştuğu kişinin yazdığı şey ile hem merakı artmış hem de ona sinir olmuştu. Yüzünü görmek istiyordu, ama o adam yüzünü atmıyordu. Hafif dağılmış saçlarını düzeltti ve yattığı yataktan kalktı. Kaç saat yattığını bilmiyordu. Ama karnı acıkmıştı. Telefondaki mesaja cevap verip mutfağa indi.

Jiminpjm: Neden atmıyorsun ki? Seni merak ettim.

Hem beni seven kişinin yüzünü görmem gerekiyor.

Yoksa nasıl konuşayım.

Jungkook gelen mesaj ile gülümsedi. Sevdiği adama yazıyordu. Bu da ona mutluluk veriyordu. Dahaca ona açılmamış olsa da bir süre ona açılmamaya karar verdi. Ondan nefret etmesinden korkuyordu. Ama bir gün ona açılacaktı. Uzandığı koltukta dikleşti. Ve açık olan televizyonu kumandadan beri kapatıp bahçeye çıktı. Gelen iki mesaj onun heyecandan ölmesine yeterdi bile.

Jiminpjm: Hey dediğimi duy. Sana diyorum. Bana resmini atman gerekiyor, çünkü seni tanımıyorum.

Jeonjk: Olmaz meleğim. Şuan zamanı değil.

Bahçedeki bir koltuğa oturdu. Ve temiz havanın ciğerlerini doldurmasına izin verdi. Yüzünde ki gülümseme uzun süre sonra tekrar açığa çıkmıştı. En son annesi ile beraber gülmüştü. O ölünce içine kapanık ve üzgün biri olmuştu. Uzun bir süre sonra tekrar gülümsüyordu. Buna o da şaşırsa da sevdiği adam için herşeyi yapardı. Jimin ona içki gibi geliyor, onu sarhoş ediyordu. Güzelliği onu kimseyle paylaşmak istemediğini yeniden kendine söylemesine neden oluyordu. Sesi ninni gibi geliyor, her bakışında ölüyordu. İkisinin de evleri birbirinden yakın olduğu için hemen Jimin'i izlemek için bahçesine girdi. Şuan yemek yiyordu ve çok sexydi.

Jiminpjm: Hey ben senin bebeğin değilim. Bana öyle seslenme.

Hem biz seninle aynı okulda mıyız? Bari bunu söyle.

Jeonjk: Neden?

Jiminpjm: Sikeyim benim sorularımı ne zaman cevaplayacaksın amk!

Jeonjk: Sikeyim ki yine çok sexysin. Bu kadar sexy olma Jimin.

Jiminpjm: Ne?

Jeonjk: Yemek yerken bile çok sexy oluyorsun.

Jiminpjm: Amk sen beni mi izliyorsun! Sapık!

Jimin çocuğun son yazdığı mesaj ile etrafına bakar ama kimseyi görmez.

Jeonjk: Beni göremezsin meleğim.

Jiminpjm: Sikeyim nerdesin amk?(!)

Jeonjk: Beni bulamazsın. Ben kalbindeyim.

Jiminpjm: Sikeyim beni izlemeyi kes. Neredeysen.

Jeonjk: Bana selca atacak mısın?

Jiminpjm: Ben tanımadığım sapıklara selca atmam.

Jungkook sevgilisini gizli bir şekilde izliyordu. Onun ne kadar mükemmel olduğunu bininci kez kendine söylüyordu. 'O çok mükemmel bir melek.' Ona şuan kaçıncı kez aşık olduğunu sayamadı. Onun o yumuşak dudaklarından öpmek istedi. Ama ona şuan kendini gösteremez di. Şuan hazır değildi. Her kelimesinde ölüyordu. Onun karşısana hiç çıkamaz dı. Hayatta en değer verdiği ikinci kişiydi Jimin. Onu kaybetmek istemiyordu Jungkook. Tekrar bir değer verdiği kişi daha ellerinin arasından kayıp gidemezdi. Bu yüzden şuan hazır değildi. Annesinden sonra en değerli ikinci kişiydi Jimin...

Jeonjk: Ama sevgilim insan sevdiği kişiye sapık der mi?

Jimin çocuğun yazdığı son mesajda tek bir şey dikkatini çekti. 'Sevdiği kişi' bunu içinden istemsizce tekrarladı. Ve dudaklarının arasından akıp gitti. Kalbinin istemsizce yerinden atmasına neden oldu. Neden bir kelime Jimin'in kalbini yerinden çıkarıyordu...

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın sizi seviyorum muah~~♥️

SecretHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin