20

485 31 42
                                    

Normalde kitabı bitirmeyi düşünmüştüm. Fakat ufak bir fikir değişikliği yaptım. Veee bir kaç bölüm daha atacağım.
---
Jungkook gülümsedi. Şuan dünyanın en güzel insanına bakıyordu. Jimin ise oturdukları yerde arada Jungkook'a bakarak film izliyordu. Filmden gözlerini çekerek güzle kahverengi gözlere baktı. Mükemmelliği ile kayboluyordu.

Kısa olan sevgilisinin dudaklarına masum bir öpücük kondurdu. Kollarını boynuna doladı. Karşısında ki yakışıklı sevgilisine baktı.

"Aşkım.~ Bugün birşeyler yapalım mı? Ben çok sıkıldım."

Kısa olan dudağını büzdü. Jungkook gözlerini dolgun dudaklar da gezdirdim. Boynuna masum -bakın masum LAKDKSKFK- bir öpücük kondurdu. Eşsiz kokusunu içine çekti. Geri çekildiğinde başını salladı.

"Olur. Ne yapmak istersin?"

"Hm... Lunapark?"

Jungkook başını salladı. Sevgilisinin elinden tutup yukarıya çıktı. Birlikte hazırlandıkların da Jungkook gülümsedi.

"Çok güzel görünüyorsun."

Dudağına bir öpücük kondurdu. Jimin uyanmıştı. Kızaran yanakları her yerden belli oluyordu.
Jimin birşey demedi. Uzun olanın elinden tutup hızlıca odadan çıktı. En sonunda evden çıktıklarında yüzüne vuran hafif güneş ile gülümsedi.

"Çok heyecanlıyım. Bir an önce gidelimm."

Jimin adeta bir çocuk gibi konuşmuştu. Gerçekten bu kadar mükemmel ve şirin olmak zor değil miydi?

Bu arada Jungkook kısa olana herşeyi anlatmıştı. O yazan kişinin aslında kendisi olduğunu. Jimin de zaten bir süredir o kişinin Jungkook'un olduğunu düşünmüş fakat sonradan bu düşünceden vazgeçmişti.

Bir taksiye bindiler. Jungkook adama gidecekleri yeri söyledikten sonra onu izleyen sevgilisine baktı. Gülümsedi. Küçük eli elleri arasına aldı.

•••

"Kookie dönme dolaba binelim mi?"

"Senin yükseklik korkun yok mu Jimin? "

"Evet, ama sen varken korkmam."

Jungkook gülümsedi. Aldıkları biletlerden bir tanesini dönmedolap görevlisine uzattı. Adam dönmedolabı durdurdu. Kısa olan sevgilisinin elini sımsıkı tuttu. Jungkook korktuğunu biliyordu.

"Binebileceğine emin misin, bitanem?

Jimin birşey demedi. Başını aşağı yukarı salladı. Birlikte dönmedolaba bindiler. Jimin kalbinin sesini duyuyordu. Jungkook gülümsedi.

"Ben senin binemeyeceğini biliyordum. Yanıma gel."

Jimin sevgilisinin yanına geçti. Sımsıkı sarıldı. Burnuna dolan kokusu kısa olanı rahatlatmıştı.

"Harikasın..."

Jungkook gülümsedi. Sevgilisinin dudaklarından çıkan kelimeler onu utandırmıştı. Uzun kollarını küçük bedene sımsıkı sardı.

SecretHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin