Medya Kevin'a ithafen.
"Okuduğum kitabımı gören oldu mu?" diye sordu Mike. Sabahtan beri onu arıyordu ama bir türlü bulamamıştı.
"En son tuvalette otururken okuyordum." diye karşılık verdi Brian.
"Lütfen daha fazla ayrıntıya girme." dedi Mike ve yeni bir kitap almaya karar verdi. Kapıdan giren Emily'i görünce yanına gitti. "Nasılsın?"
"Babam tarafından iki defa terk edildim. Yine de harikayım." Bay Cooper'ın gelmesi ile gitmesi bir olmuştu. 3 gündür ortalarda gözükmüyordu.
"Günaydın kardeşim." diye Brian'nın yanına gitti Veronica. "Kurabiyemi yemişsin." diyerek de kafasına vurdu.
Onların bu hallerine gülen Mike tek kardeş olmasından dolayı üzüntü duydu. "Tatil size yaramış." diye seslendi kardeşlere.
"Ne demezsin." dedi Brian. "Sözde kafamızı dinlemeye gittik. Ama kardeşim sağolsun kafam şuan acıyor."
"Her zaman." dedi Veronica ve Emily'e sarıldı. "Babanı duydum ve çok üzüldüm."
"Üzülme." dedi Emily. "Her zamanki babam." Veronica kafasını salladı ve biriken işlerini halletmek için yanlarından uzaklaştı.
Bu sırada Kevin masasına oturmuş kahvesini yudumluyordu. Önündeki evrakları inceliyor, bir yandan da telefon konuşmaları yapıyordu. Biz iz arıyordu. Kurtarıcılar'a dair herhangi bir iz. Bütün tanıdıklarını, bütün yoldaşlarını aramıştı. Herkesi alarm haline getirmişti. Yine de onlara dair 3 gündür hiçbir ses yoktu. Uzun zamandır bu kadar sessiz olmamışlardı. Her zaman bir toplantıları ya da protesto planları olurdu. Bu sessizlik iyiye işaret değildi. Fırtına öncesi sessizlikti bu. Fırtınanın yıkıcılığını da zaman gösterecekti.
Kapıyı tıklayarak girdi Alara. "Herhangi bir gelişme var mı?" diye sordu olması umuduyla. Artık Alara daha bilgiliydi bu konulara karşı. Bazı konuların gizli kalması arkadaşına karşı onu mahçup etse de bu Emily'nin iyiliği içindi. Ayrıca babasının kararıydı bu. Emily hiçbir şey bilmememiydi. Her ne kadar sırlardan hoşlanmasa da kararına karşı gelmek istemiyordu.
"Yok." dedi Kevin sinirle.
"Daha önce onlardan tedavi aldın Emily için. Ulaşamıyor musun?"
"Hayır. Sanki buhar oldular."
"Bu makineyle, zaman makinesiyle onlar ne yapabilirler?" dedi Alara.
"Onlar Dünya'yı kontrol eder." dedi Kevin kafasını masadan kaldırırken. "Durdurulamaz olurlar."
"Belki de başaramadılar." dedi Alara ümitle. "Belki de planları sadece sizi kaosa sürüklemektir."
"Umarım." dedi Kevin ümitsizce. "Umarım."
"Siz." dedi kapının önünde beliren Luke. "Sizin de haberiniz var demek. Artık amatörlere de mi böyle önemli bilgileri vermeye başladık?" diye Kevin'a baktı imayla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmiş Gelecek Arasında
Science FictionAma bazen de aydınlık karanlığa, karanlık da aydınlığa dönüşebiliyor 2106 Geçmişteki savaşta kazanan yoktu, kaybedilen ise sadece insanlıktı. Nükleer savaşın getirdiği yıkım birçok insanın ölümüne, diğer çoğunluğun ise hastalık kapmasına neden olmu...