19 - Ömür Boyu Mutluluklar

93 21 92
                                    

1 hafta sonra

"Canım kardeşim." diye sarıldı Veronica kardeşine. O yaşadığı için şükrediyordu ama felç kaldığı için yüreği buruktu. Brian'nın küçüklüğünde koşucu olduğu aklına geldi. Bir zamanlar onu geçebilen kimse yoktu. O koşucu olmakta o kadar iyiydi ki herkes onun bu meslek dalını seçeceğine inanıyordu. Eğer Veronica aklını karıştırmasaydı mesleği koşucu olacaktı belki de. Ajanlık konusunda kafasına girmesinden her gün pişmanlık duyuyordu. Ailesini öldüren kişiyi asla bulamamışlardı. Ona bunu yapan kişi de dışarıda kollarını sallayarak geziyordu. Onu da asla bulamadıklarını düşünemiyordu. Veronica derin düşüncelerdeyken kapıdan içeriye koşarak giren Emily; kendini tutamadı ve Brian'nın üstüne atladı.

"Yavaş ol." diye inledi Brian. Emily Brian'nı o kadar sıkı sarıyordu ki kemikleri kırılacakmış gibi hissetti. "Galiba beni hepten felç etmek istiyorsun." dedi Brian gülerek. Emily bir anda kollarını bıraktı ve sahteden gülümsedi. Onun bu durumuna üzülürken nasıl gerçekten gülebilirdi ki?

"Biz de buradayız." dedi Kevin Emily'e bakarken. "Çekil yoldan." Kevin gitti dostunun saçlarını karıştırdı ve ona sarıldı. Mike da aralarından geçti ve Brian'a sarıldı.

"İyi olmana sevindik." dedi Alara.

"Evet." dedi uzaktan bir ses. Brian kafasını kaldırdığında duyduğu sese doğru yöneltti kafasını. Bu o kızdı. Gwen.

"Seni hastaneye getirdi." dedi Veronica. "Hayatını kurtardı."

"Birden fazla." dedi Brian. "Bana o binanın önünde siper olan sendin."

"Sadece görevimi yaptım." dedi Gwen.

"Görevin Kehanetçilere ateş açmaktı. Ama sen kimse bizimle gelmezken onları korudun." dedi Emily. "Bence bu görevinden de fazlası."

"Yapmam gerekeni yaptım." Gwen kafasını eğdi. Yaptığının onlar için bu kadar şey ifade ettiği için mutluydu.

"Sen?" diye sordu Mike Emily'nin kulağına fısıldarken.

"Ben Veronica'ya siper oluyordum."

"Merhaba." dedi Tom arkasında bir anda belirerek. "Seni korumak keyifliydi."

"Olamaz." Mike eliyle kendi alnına vurdu. "Bıraksaydın da ölseydim."

"Geçmiş olsun Brian." dedi Tom.

"Teşekkür ederim."

"Hastamız nasıl?" Dışarıdan doktor kapıyı çalarak içeriye girdi. Uzun siyah saçlarını tepeden toplamıştı. Doktor yeşil gözlerinin parıltısını gizleyen gözlüğünü düzelterek sorusuna cevap bekledi.

"İyiyim."

"Aslında özel konuşmak istediklerim var." dedi doktor ve etrafındakilere bakındı.

"Sorun değil doktor. Onlar benim ailem. Söyleyecekleriniz her neyse onlar da duyabilirler."

"Peki Brian." doktor boğazını küçük öksürüğüyle temizleyip konuşmaya devam etti. "Felç için çok bilinmeyen bir tedavi yöntemimiz var. Yeni aslında, deneyen kişi sayısı parmak sayısından az. Denemek ister misin diye sormak istemiştim?"

"Teknolojiden ne zaman olumlu bir sonuç aldık ki?" dedi Brian. Bu yönteme iyi bakmıyordu. Dünya'yı sona getiren teknoloji olmuştu. Kendi sonunu da getirsin istemiyordu.

"Şüphelerinizi anlıyorum. Ama aslında bulan kişiyi tanıyorsunuz. Gwen Bishop." Herkes kafasını bir anda Gwen'e çevirdi. Gwen ise gözlerini kocaman açtı ve gülümsedi.

Geçmiş Gelecek ArasındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin