4: Örümcekli risotto ve öpücük

6.1K 639 605
                                    

Pillowtalk- zayn

Keyifli okumalar...

★★★

"7!"

Bir tekila daha fondipleyip başımı geriye attım. Örümcek hislerim hafiften hissizleşmeye başlamıştı.

Ama sikimde miydi?

Haaayır!

"Bu adam keşin de keşi çıktı beyler! Bir duble daha!"

Aslında başta sadece Kore lokantasına gitsek de sonradan nasıl olduğunu anlamadığımız bir şekilde, 3. Sınıfların zoruyla New York'lu Gangster'lerin takıldığı ünlü bir bara gelmiştik.

Ve kafam... Acayip güzeldi.

Hoseok komalık bir vaziyette elindeki şişeyle beraber yeri boyladığında kafamı masaya koydum. Midem acayip bulanıyordu.

Ve eğer kusarsam birinin gelip kafamı pompalıyla karpuz gibi yaracağını biliyordum.

"Hey Taehyung. Bu kremalı bebeği Russel'a gönder. Ona de ki Jack gönderdi. Bu gece seni fena ıslayacakmış."

Biri tepemde gıcık bir sesle konuşuyordu ama kim olduğunu görmeyecek kadar şuursuzdum.

"Oldu bil, Park."

Saniyeler sonra hormonlu bir herif kalkıp elindeki sandalyeyi başka bir hormonlu herifin kafasına indirdi.

Kırılan sandalyenin bacakları yan masalardaki motorculara sıçramıştı.

"Bahisler başlasın!"

Saniyeler içinse ortalık ana baba gününe dönmüştü.

Güçlükle kafamı kaldırıp yerde boylu boyunca yatan hyunguma ağ fırlattım. Ama sorun şu ki...

Kollarım uyuştuğu için onu kendime çekemiyordum.

Harika...

O hengâmede birinin kolumdan tuttuğunu hissettim.

"Benimle gel, şeker kamışı."

Şeker kamışı mı?

Ağlarım gevşekçe kopup Hoseok hyungun baygın bedeninde kalırken birinin arkasında sürükleniyordum resmen.

Yorgunca omzumun üstünden arkama baktım.

Kolları dövmelerle dolu kırmızı saçlı bir herif hyungumu kaldırıp omzuna attığında sesli bir küfür savurdum.

Ah... Kesin bizi sikecekler...

"Ortalık yerde, maskesiz bir şekilde ağ atabildiğini bilmiyordum, dildolu kovboy. Beni her geçen gün şaşırtıyorsun."

Sertçe yutkunup üzerinde EXIT yazan bir kapıdan girerken onu itekledim. Ama lanet herifin tutuşu çok kuvvetliydi.

Lanet olası... Ben örümcek adamım!

Alkol bütün sinirlerimi uyuştururken barın arkasındaki ihtiyaç odalarından birine geldiğimizi anlamıştım.

Siktir...

"Hey... Sen kimsin bilmiyorum ama beni bıraksan iyi olur."

Bunu der demez tanıdık bir kahkaha işittim.

Bu...

Hemen ardından lüçük bir odaya girmemiz ve sırtımın sert yatak minderiyle buluşması bir olmuştu.

You can be hero • Jikook [Spideypool Au] ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin